35 - Kaşık!

820 88 29
                                    

Laia, babasının kuruyan elbiselerini eliyle güzelce düzleştirdikten sonra giyinmesi için bırakıp dışarı çıktı. İçinde bir hoş telaş vardı genç kızın. Anne babası ile Çolpan Hatun ve Tunahan Bey'in karşısına çıkacak olmak onda değişik duygulara sebep olmuştu. Sencer'e kestirdiği kuzunun etinin bir kısmını almış, kalanını durumu iyi olmayan ailelere vermesi için Yaman'a bırakmıştı. Bu yaptığı kavurma yeterince çoktu. Fazlasını da Aycan'a verecekti ki kız artık tek başına olmadığını sonra da yiyebileceklerini söyleyip tuzlamasını önermişti. Tuz ile çömleğe basıp soğuğa koyarsa duracak diyordu. Laia etin tadına bakıp dudak büktükten sonra içeri döndü. "Desdur var mı? "

"Laia? " Jenna dışarıdan anlamadığı şekilde seslenen kızına bağırdı.

"Müsait misiniz? " Laia başını iki yana salladı. Nece konuşacağını şaşırmıştı genç kız."

"Gel" Robert üstünü başını düzeltti. "Bunlar bizi şimdi ne için çağırıyor? Adetten erkek ayağına mı gideceğiz? "

"Çolpan Hatun bu klanın leydisi baba. Bizi yemeğe çağırdı çünkü sizleri görmek istiyormuş." Laia babasının anlayabileceği şekilde açıklamaya çalıştı.

"Lord Aytuğ'un annesi mi? "

"Evet anne."

Jenna, Aytuğ denince bakışlarını kaçıran kızına kaşlarını indirip kaldırdı. "Oraya böyle mi gideceksin Laia?" Kızı burada da çuval gibi şeylerle dolanıyordu anlaşılan."

"Ben hep böyle giyiniyorum beni tanıyorlar... "

"Elbisen yok mu Laia? Yoksa bu senin mi? " Jenna üzerindekine baktı. "Ben kuruyanlardan giyerim kızım. Bunu sen giy. Leydi yanına bu halde çıkılmaz!"

Laia annesini kırmak istemedi. Üzerindekini çıkarmasını hiç istemedi "b-benim elbisem var... K-kuruyor." diyiverdi. Elbise nerede kuruyordu bilmese de... "

"Git al Laia! Kurumuştur kızım."

"Tamam anne." Laia umutsuzca kafa sallayıp kendini dışarı attı. Ardından yürümeye koyuldu. Ne yapsa bilemedi genç kız. Bir müddet dolanması ardından Aycan'ı çadır kenarına su dökerken gördüğünde dudaklarını kemirerek yanına gitti.

"Leylam... Sen bey otağına gitmeyecek miydin? "

"He... Gidecü ben emme anam elbise giy dep inatlaşır... Bende yok... Benimki o giyecü... Ben çok üzdü ana. Giymecü dese... " Laia iç çekti.

"Aşk olsun Leylam ben neciyim burada... Sana kaç kere dedim kumaş al ben dikecü sana diye... Gelesin benim yeni elbiselerden vereyim sana."

Laia çekingen bir tavırla Aycan'a baktı. "Ben kumaş alacu bana çok elbise gerek."

"Dikeriz Leylam telaşlanmayasın... Hadi gel. "

Laia içeri girip kızın büyük çeyiz sandığı başına ilerledi. Aycan içini açıp yeni kadifelerden satenlerden çeyizlik kaftanlarını ona gösterdi.

"Hangisini beyenirsen al Leylam."

"Ben parlak sevmiyor." Laia parlak sarı yeşil kaftanlara baktı.

"O vakit... " Aycan elini alta götürdü. Oradan daha günlük lakin güzel koyu mavi bir kaftan çıkarttı. "Bunu giyesin Leylam. Bu çok parlamaz."

"Bana senin günde giyecü elbise gerek Aykız... Toya mı gidecü? "

"Olmaz. Bu yemek özeldir. Hem sen demedin mi anam güzel elbise sever diye. Kırmayasın anacığını hayde!"

Laia dudaklarını kemirerek koyu mavi gümüş işlemeli kaftanı alıp kendi çadırına doğru ilerlemeye koyuldu.

LEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin