13. Bölüm; Yeni arkadaş

42 13 6
                                    

Dao altayra ile tanıştıktan kısa süre sonra onun deyimi ile "ceza ama hayatında aldığın en büyük ödül!" olan mirası almıştı. Artık bir görevi vardı. Bu görevde altayra ona yol gösterici olarak yardım ederek neyi amaçladığını göreceğiz..

"Oh, nerdeyim ben ?" Altayra ile en son ruh aktarması sırasında konuşmuştu. Şuanda bulunduğu yer ormanlık alandan ibaretti.

"Seni o yerden bu yere getirdim insan! Gerisi sana kalmış." Altayra boğucu sesi ile dao'ya yaşanan olayı kısa geçti.

"Şimdi kıdemli benim fi'yi kontrol etme olayım nasıl olucak ?" Aslında altayra'nın beklediği soru buydu.

"İnsan, öncelikle biz antik tanrıların içinde en sağlam antik tanrı olarak bu özelliğe sahibiz. Tabi ki bu fi omurgası sadece babam ve bana ait olan bir özellikti.. bu yüzden sana geçmesi beklediğinin aksine imkansız olmalıydı. Ama oldu. Şuanda yapman gereken tek şey yetişim. Bu yüzden kendi enerjine odaklanmaya bak!"

Olayı ufaktan kapan dao fi'yi hissetti. Evet 6 ay sonra 16 yaşına basacaktı. Bu yüzden akıl olarak gelişim katediyor olması mükemmeldi. 18 yaşından önce bir şekilde gücünü yaşıtları kadar yükseltmeliydi.

"Şuanda temel fi aleminin 1. Seviyesine giriş yaptım. Fi'yi yalnızca 10 saniye kullanabiliyorum. Hiç kullanmamaktan iyidir.." sonuçta dao hayatı boyunca ilk defa fi'yi hissediyordu.

"Şimdi bu ormandan çıkmam lazım. Oh, kıdemli altayra sizce ne tarafa gitmeliyim ?" Dao gelişi güzel sormuştu.

"Batıya doğru ilerle.." dao'ya gelen o ses başta alışık olmadığı için korkutacak boyutta olsada yavaş yavaş alışıcaktı.

"Tamamdır kıdemli.." dao yönünü batıya çevirip gitmeye başladı.

***

Mavi ırmakların sakince yoluna aktığı, ağaçların rüzgarın esintisi ile bir sağa bir sola dönmesi ve etrafını merakla izleyen dao'ya bunları bizzat görmesi, Dao için yepyeni bir deneyim oldu.

"Babamın bahsettiği orman bu olmalı. Uzun ince akan nehirler.. sallanan ağaçlar.. uçan kuşlar.. öten böcekler.."

"İnsan, sen hiç ormana gitmedin mi ?" O sırada altayra'nın meraklı sesi duyulmuştu.

"Hayır kıdemli, ben sakat olsamda enerjinin az bulunduğu yerde büyüdüğüm için fi damarlarım bol enerjili alanda kitleniyor. Yani normal insanların felç dediği hastalık gibi birşeye maruz kalıyorum. Uzun sürmese bile beni ormandan uzak tutan bir olaydı. Kardeşimle o insanlardan kaçarken ona çok yük olmuştum. Zaman zaman ağaçlar arasında felçli beklemiştim.."

"Kardeşin ?" Altayra yine bir soru sordu. Dao kızar diye korktuğu için cevaplamak zorunda kaldı.

"Teresa Zoe.. 11 yaşında siyah saçlı temel fi aleminin 7. Seviyesine ulaşmış bir çocuk." Bu sözlerden sonra aniden bir ses duyuldu.

"11 yaşında ve 7. Temel fi aleminde demek.." düşünceli ses söze devam etmedi.

"O İmparatoru bile etkilemiş biriydi. Ama ne yazık ki savaş sırasında beni bir kayığa bindirdi. Ama ben girdaba düşerken son gördüğüm ona doğru koşan bir askerdi.." üzgün ifadeli olan dao sustu.

"Yazık olmuş.. belkide ileride büyük yerlere gelebilirdi " altayra bu sefer fazla söylenmedi.

"Neyse kıdemli siz bu batı tarafını niye seçtiniz özel bir sebebi var mı ?" Dao aklını kurcalayan bu soruyu sonunda sordu.

"Öğreneceksin insan.." oysa ona sadece iki kelime söyledi.

"Anladım kıdemli." Dao sık ağaçlık alandan daha çıkmamıştı. Etrafını dikkatle inceliyor. Hayvanlara özellikle uzun süre bakıyordu.

HUN SUOМесто, где живут истории. Откройте их для себя