2. Bölüm; CHEN SUO

119 20 8
                                    

Xaze akşam yemeği için yemek masasına geldiğinde düşünceli hali ile baş köşede oturan 188 boylarında kendisinden sadece 1 yaş küçük kardeşine bakıyordu. O ondan küçük olabilirdi ama potansiyel bu dünyada herşeyden daha önemliydi.

Potansiyeli olan biri zaman olduğu müddetçe güçlenmesi muhtemeldi. Xaze özgür düşünceli bir adam olduğu için suo klanına lider olmayı reddetmişti. O klanın kardeşine geçmesinden 17 yıl sonra bile hâlâ ters birşey dememişti.

"Aslan kardeşim burdaymış demek!" Xaze'nin sesini duyan Chen başını sesin geldiği yöne doğru kaldırdı. Abisini gören Chen hızla ayağa kalkıp selam verdi.

"Küçük Chen abisini selamlar. Hoşgeldin abi." Bu hallerine alışık olan xaze yavaş yavaş kardeşine yaklaşıp ona doğru gülümseme ile baktı.

"Büyük kardeş, küçük kardeşi selamlar." Xaze cheni boyunduruk altına alıp aynı hun'a yaptığı gibi başını sıvazladı.

"Benim küçük kardeşim büyümüşte abisini ağırlamayı unutmuş. Gittikçe yaşlandığımı kabul ediyorum ama unutulmak." İşaret parmağını kaldırıp sağa sola sallayarak konuştu.

"Kabul edilemez!" Doğruydu. Töreler aileden yadigâr bir servetti. Tüm benliklerini oluşturan ve dış dünya ile farklı kurallarını ortaya koyan nadir topluluklardandı.

"Haklısın abi. Kusura bakma şu sıralar ahh" başına giren ağrı sebebi ile hafifçe bağıran Chen abisinden kurtulup biraz uzağa gitti.

"Haha benim küçük kardeşim abisini özlememiş sanırım." Xaze, Chen ile farklı kişiliklere sahipti.

Chen kibar ve kendini tutmaz olarak bilinirdi. Bir çıkmaz olduğunda çözüm aramak için tüm yolları denerdi. Eğer bu çıkmaz ailesini veya klanı ilgilendiriyor ise daha fazla üstüne basardı.

Chen abisi gibi ateş üzerine yatkınlığı vardı. Bu suo ailesinde doğan her normal kişinin gücü idi. Damarlara işlemiş olan bu güç yeni nesillere aktarılıyordu.

Xaze 9. Seviye ustaydı. Chen ile aynı kaynaklarla nerdeyse onu geçmek üzere olduğunu görünce 10 yıldır deli gibi çalışıyordu. Son 2 yıl boyunca ava çıkan xaze av sırasında bulduğu bir hazine ile gücünü arttırmıştı.

Bu suo ailesi için çok büyük haberdi. Sonuçta 9. Seviye usta imparatorlukta bile sadece 2 tane vardı. İmparator ise 10. Seviye usta idi. Yani tüm aristokrat aileleri birleşse bile sadece dayak yerlerdi.

Xaze patavatsız ve özgür düşünceli biriydi. Evlenme korkusu olsada günün sonunda hayat kadınları ile dolu alanları ziyaret ederdi. Tabiki bu 10 yıl önceye kadardı. Artık tek amacı cheni geride bırakmaktı. Sonuçta hangi abi/abla kardeşinden güçsüz olmak isterdi.

Xaze ve Chen hasret giderirken. Ona bugün olan olayları anlatmıştı. Buraya gelmeden önce bir çete savaşına tanıklık etmiş olsada sadece yanlarından geçmişlerdi. İstese askerlerine emir verip onları yok ederdi.

Xaze suo klanının güney kanadında bir krallığa sahipti. Yaklaşık 400k insanın yaşadığı yasaklı topraklar adını alan yerde özgür kraldı.

Tabiki suo ailesine olan vergilerini asla aksatmazdı. Sonuçta istediği zaman gelip suo hazinesine girme şansına sahipti.

Bunu sadece bir defa yapmasına rağmen asla kendini affetmiyordu. Sonuçta o hazine liderlerin hazinesi yada daha açık olmak gerekirse halkın hazinesiydi.

Xaze ile Chen dertlerini paylaşırken yemek masası dolmuştu. Lena suo da yemek masasının diğer köşesine oturmuştu. Yemek masası 50 kişiye kadar insana hizmet veriyordu. Ne hikmetse masada 49 kişi vardı.

HUN SUODove le storie prendono vita. Scoprilo ora