37.Bölüm

10.7K 1K 88
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar...

*

Kapının önünde duran Ali'nin arabasına hızlıca binerken derin bir nefes vermiştim. Sevişmek, tekrar duşa girmek ve giyinmek düşündüğümden uzun sürmüştü ve makyajımı yapmama vakit kalmamıştı. Ve tabii bunda Miraç'ın saçlarımı kurutmamı beğenmemesi ve kendisinin uzun uzun kurutmasının da büyük bir etkisi vardı.

"Nerede kaldın?" diye söylendi Elif minik kaşlarını çatarak.

"Sevişmekle meşguldüm de..." dediğimde Hilal'i bir öksürük sarmıştı. Ben ise umursamadan makyaj çantamı çıkarmıştım çantamdan.

"Ne yapmakla?" dedi Elif şaşkınlıkla, anlam veremediği açıktı.

Hilal'in tehdit edercesine bakması ki bu ifadeyi yüzünde ilk kez gördüğüm için bir taraflarım da yememiş ve Elif'e dönüp gülümsemiştim. 

Hilal "Dilinin kemiği olsun biraz..." diye sitemle karışık söylenirken ben Elif'e "Film." demiştim. 

"Film izlemeye dalmışım da."

"Ne garip isim? Sevmek olur, sevilmek olur ama sevişmek ne?"

"Vallaha çok güzel." dediğimde Hilal benim utanç duygu payımı da almış olacak ki domatesten daha kırmızı bir tona bürünmüştü. 

"Domates, Biber, Patlıcan açar mısın anne?" Elif'in isteği üzerine Hilal bu garip konuyu da kapatma ihtiyacıyla hızla telefonuna bağlı olan arabadan açmıştı. AVM'ye kadar da Elif'le birlikte Barış Manço söyleyerek gitmiştik ve Hilal de bize eşlik etmişti.

Bu esnada da Can Bedenden Çıkmayınca dilime dolanmıştı. Hatta güvenlikten geçerken bile mırıldanıyordum.

"Unutma ki dünya fani, veren Allah alır canı

Ben nasıl unuturum seni? Can bedenden çıkmayınca..."

*

"Oha!" dedik Elif'le aynı anda. Hilal'in denediği siyah dar elbise ona mükemmel olmuştu. Hem fiziğini hem kızıl saçlarını ön plana çıkarmıştı. Mırın kırın etse de benim ve Elif'in ısrarlarına dayanamayarak denemeyi kabul etmişti.

"Tamam, evet güzel oldu ama nerede giyeceğim ben bunu?" dedi peşin peşin alması için ısrar etmememizi ister bir tavırla.

"Eşek değilse şu güzelliği bir yemeğe çıkarsın yani!" dedim ayağa kalkarken ve Hilal'in etrafında bir tur döndüm. Aşırı iyi olmuştu gerçekten.

"Bence de." dedi Elif annesini en az benim kadar hayran hayran süzerken. 

"Bizi yemeğe çıkarsın babam!" 

Elif'e göz devirdim.

"Hemen her şeye atlama be! Baş başa çıkılır böyle yerlere!"

Elif bana dil çıkardı.

"Baş başa çıkacağız işte. Çekirdek aile!" diye de devam ettiğinde saçına asılmak üzere uzandım ancak annesinin arkasına kaçtı gülerek. 

Hilal de kızını gülerek arkasına almış yani alenen kayırmıştı. Onaylamazcasına başımı iki yana salladım.

"Biz böyle bir yere gideceğiz ve Elif evde kalacak?" dedi 'Keşke!' dercesine bir iç çekerek de.

"Aman canım siz de her şeyi söylemek zorunda mısınız? Ali'nin devriyesi, senin nöbetin aynı güne denk gelsin es kaza."

Elif'in kaşları çatılırken öne çıkmış ve biraz da korkuyla "Anne!" demişti.

Metresin KızıWhere stories live. Discover now