11.bölüm

18.6K 1.1K 90
                                    

Bu bölüm bir tık kısa ama ilk sahnesini acayip seviyorum nedendir bilinmez.

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Haftaya pazar yine Metresin Kızı'yla buluşmak üzere...

İyi okumalar...

*

Uyku tutmuyordu. Ben de yere oturmuş çenemi balkonun mermerine dayamış çiçeklerimle konuşuyordum çünkü konuşabileceğim başka kimse yoktu.

"Aldatıldım mı yoksa benimle mi birini aldattı hâlâ bilmiyorum. Bence bilmeme de gerek yok ama son yaptığı gerçekten çok iğrenç..."

Önümdeki beyaz begonyanın yaprağını okşadım hafifçe.

Diğerleri açsa da bu açmama konusunda inatçıydı.

"Ona değil daha çok kendime kızıyorum. Ben bu adamı 2 yıldır azıcık bile mi tanıyamadım?"

Esen rüzgar sebebiyle önüme düşen bir tutamı geri kulağımın arkasına attım.

"Sen niye hâlâ açmadın be kızım!" dedim ardından da çiçeğime sitemle.

"Tamam, biliyorum hâlâ sana bir isim bulamadım ama öyle alelade bir isim koyamam ki..! Ne yapayım Keçi mi diyeyim sana? İnat ettin hâlâ açmıyorsun!"

Çatılan kaşlarımı düzelttim ve çenemi koluma dayadım.

"Neyse işte Ali'nin dahil olması da kötü mü iyi mi bilmiyorum. Aramızda dedi ama ne kadar aramızda acaba? Belki Hilal'e söylemiştir bile."

Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde derin derin nefes alarak ağlamamı geri gönderdim.

Şu an ağlanacak herhangi bir şey yoktu.

"Babama da söyler mi ki..? Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Şimdiye ben büyük bir zevkle milyon kere ispiyonlamıştım ama neyse ki Ali ben değil."

Sonra istemsizce genişçe gülümsedim.

"Kartını da aldım! Yarın son kuruşuna kadar harcıyım da görsün! Limit bırakırsam ne olayım?"

Ardından gülümsemem silindi.

"Annemin elbisesi de gitti! Ben aynısından bir daha nereden bulucam? Bu sene mezun da oluyorum..."

Başımı hafifçe kaldırarak aya baktım. Son dördün...

"Elbiseyi bulsam ne olacak ki?" dedim ve tişörtün omzunu sıyırarak omzumda ki yaraya baktım. Çok çirkindi.

Gözümden benden izinsizce bir damla aktığında hızla o yaşı sildim.

"Ben babamla uyumak istiyorum..." dedim ardından da çiçeğime itiraf ederek.

"Ama ne yapacağım ki? O kadınla olan odasına mı giricem? Ya da randevuyla mı babamla uyuycam?"

Ardından kaşlarım çatıldı.

"Aman! Açmazsan açma sen de! 1 haftan var! Açtın açtın! Açmadın söker atarım seni! Açana kadar da bir ismi hak etmiyorsun!"

Sinirle de ayaklandığımda karşı balkonda gördüğüm siluetle donup kaldım.

Karanlıktı. Yalnızca sokak lambasının ışığı aydınlatıyordu ama kim olduğunu pekâlâ seçebiliyordum.

Umarım konuştuklarımı duymamıştır. Bir şey demedim. Yalnızca bir süre gecenin karanlığında, sokak lambasının cılız ışığıyla öylece dikildim. Ardından da herhangi bir şey yapmadan, demeden döndüm arkamı ve içeri girdim.

Metresin KızıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora