27.bölüm

13.8K 1.2K 124
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar...

*

"Abisine ne oldu?" diye sorabildim ancak saniyeler sonra.

"2 yıl..." dedi iki parmağını da havaya kaldırıp bana göstererek.

"Koskoca bir ömre sadece 2 yıl verdiler ve sonra da elini kolunu sallaya sallaya çıktı. Ailesi kızlarını öldürmemiş gibi ona kucak açtı."

Kendimi şu an çok kötü hissediyordum. Tüylerim hâlâ diken dikendi ve ürperti tüm benliğimi ele geçirmişti.

"Hâlâ dışarda mı?" dedim kollarımı kendime dolarken.

Neyse ki başını iki yana salladı.

"Çıktıktan 3 ay sonra bir kavgaya karışıp adam yaraladı. Mustafa amcanın gözü zaten hep üzerindeydi. Bunun üzerine direkt aldı ve bağlantılarını soktu araya. Tekrar girdi içeri. Orada da şişlemişler."

Azıcık da olsa ürperti geçerken kollarımı çözdüm ve sağ elimi nazikçe koluna koydum.

"Senin suçun değildi biliyorsun değil mi? Öyle olacağını bilemezdin."

Başını iki yana salladı ve tekrar acı acı gülümsedi.

"Ülkemizde, yaşadığımız yerde insanların evlilik dışı yakınlaşmaları doğru bulmadığını biliyordum." 

Bu kez başını iki yana sallayan bendim.

"Onların cehaletlerinin sorumlusu sen değilsin. Ayrıca..." dedim ve kolundaki elimi yüzüne çıkarıp bana bakmasını sağladım. İlk defa bu kadar gardını indirmiş bir şekilde görüyordum ve bu beni çokça kötü hissettirmiş, üzmüştü.

Baş parmağımla yavaşça sakallarını okşamaya başladım.

"Yakınız diye, beni seviyorsun diye, bana dokunuyorsun diye bana hiç bir şey olmayacak."

Bunu kanıtlamak istercesine parmak uçlarımda yükseldim ve dudaklarına sadece dokunmak istemiştim ancak benden bir adım kadar uzaklaştı.

"Biraz önce sen söyledin. Babamı tanıyorsun, bana asla za-" 

Belki fiziksel olarak vermezdi ama...

"O şekilde zarar vermez." diye devam ettim. 

İtiraz edercesine yavaşça başını iki yana salladı ve sıkıntılı da bir nefes koy verdi.

"Dayını tanımıyorum, diğer akrabalarını..."

Buruk bir şekilde gülümsedim.

"Farkındaysan gayrimeşruyum ve 21 yıllık hayatımın 20 yılında annem de benimleydi. Ne dayım ne de başka herhangi biri bana zarar vermez. Hiç bir şey olmayacak..." dedim yemin edercesine ve ona bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattım. 

Bir kez daha parmak uçlarımda yükseldiğimde geri çekilecek gibi oldu ama elimi ensesine götürdüğümde kıpırdamadı. Dudaklarım dudaklarına değdiğinde de kıpırdamadı. 

Öpüşmedik. Sadece Bir elim ensesinde bir elim omzundayken dudaklarım dudaklarına değdi bir saniye kadar ve geri çekildim. 

"Gördün mü?" dedim aramızda hâlâ çok az bir mesafe varken. O kadar yakındık ki konuştuğumda dudaklarım dudaklarına değmişti ve bu fazla güzeldi.

"Bir şey olmadı, beni öptün diye de hiç bir şey olmayacak..."

*

"Siz ikiniz..." dedim ve yan yana oturan bir kız ve erkeği kurban seçtim. Doğrusu bir miktar shiplemiştim ve umarım ki sevgilileri yoktur ve olurlar. 

Metresin KızıWhere stories live. Discover now