BÖLÜM 20: EBEDİ DOSTLUK

71 10 48
                                    

"Arkadaş ve dost arasındaki en büyük fark, dostunun ebedi olmasıdır..."

Jackson: Yani anladığım kadarıyla lanetten kurtulmak istiyor. Çünkü uykuya ihtiyacı var. Buraya kadar sorun yok, ama sen cadı dedin. Benim bebeğim bir cadı mı olacak?
Anastasia: Landre'ı okuyunca anladım, o bir cadı. Aslına bakarsanız sizin çocuğunuz olması bir mucize. Olmazdı da, ama dediğim gibi, bu bebek size cadı atalarının hediyesi. O yüzden ona Trimis diyecekler.
Jackson: Pekâlâ, sanırım en geç yarın bu laneti kaldırmamız gerekiyor.
Anastasia: Yarına kadar rahat durmayabilir. Ama yapacak bir şey yok, çünkü gereken malzemeleri toplamam gerekiyor.
Landre: İdare etmen lazım küçük cadı. Duyuyor musun beni? Ov... Duyuyormuş.
Jackson: Acaba kız mı olacak erkek mi?
Landre: Siz hangisini isterdiniz beyefendi?
Jackson: Kız olmasını isterdim.
André: Babasına çekmiş, ben de hep kız çocuklarını daha çok sevmişimdir.
Victor: Keşke bunları yanında biz yokken söylesen babacığım.
André: Aksine duyun diye yanınızda söylüyorum. Kızlarım benim için ayrı bir yerde. Peki benim büyük kızım nerede?
Victor: Yukarıda.
André: Neden yukarıda ve oraya ne zaman çıktı?
Victor: O çıkmadı, biz çıkardık.
André: Sebep? Ne yaptın kıza?
Victor: Ben ne yapacağım senin kızına? O yapmış yapacağını, ben de durdurmak için boynunu kırıp yukarı çıkardım.

André Anastasia'ya bakıp olan biteni anladığını göstererek konuştu.

André: Siz o yüzden bir ara birlikte dışarı çıktınız.
Mia: Bölmek istemiyorum ama bir sorun daha var. James dışarıda baygın halde, ama ne zamana kadar öyle kalır bilmiyorum. Benim ay vergim çok gelişmedi.
Victor: Ona baksam iyi olur. Siz de Miracle'ın yanına gidin.
James: Hey!

Herkes bir anda başını çevirip sesin geldiği yöne baktı. James öfkeli bir yüz ifadesiyle onlara bakıyor ve birazdan patlayacak gibi duruyordu.

James: Nerede o?
Mia: James.
James: Nerede o?!
Victor: Bağırma, Miracle'ı arıyorsan yukarıda, ama onun yanına gidemezsin.
James: O canavar beni öldürmek istedi.
Victor: Öldürmeyecekti, sadece bir ders almanı istedi.
James: Ders? Bir insanın canına kast etmek ne zamandan beri ders oluyor?
André: James, anlıyorum öfkelisin, ama Miracle'a yaklaşmana izin vermem.
James: Onunla konuşan her erkeğin sonu böyle mi oluyor? Yoksa daha kötü mü?
Victor: Bilmiyoruz, Miracle bize özel hayatını anlatmaz.
James: Dinlemeyi bile istemedi, susmamı söyledi, susmayınca saldırdı.
Jackson: Sussaydın o zaman.
Victor: Jackson!
Jackson: Bakma öyle, sana sus demesinin bir sebebi vardır ve sen de onu düşünüp susup gitseydin bu tür olaylara gerek kalmazdı.
James: Duygular sen ve senin gibiler için pek bir şey ifade etmiyor çünkü değil mi? Sizin ne olduğunuzu biliyorum, ve şimdi polise gidip hepinizi ortaya döküp cezanızı çekmenizi sağlayacağım.
Miracle: Yavaş yürü de toz kalkmasın.
Victor: Miracle? Sen bu kadar çabuk nasıl?
Miracle: Dayanıklılığımı unutmuşsun Victor.
Victor: Sakinleşmene şaşırdım.
Miracle: Tekniğimi sorgulama. Sana gelince, çeneni kapalı tut ki yerinde kalsın.
James: Tehditler... Kendinizi üstün görüyorsunuz.
Miracle: Çünkü öyleyiz. Seni son kez ikaz ediyorum. Ya susup hayatına normal şekilde devam edersin, ya da seni başka bir tarafa parti eşliğinde yollarım.

James korkuyor gibi görünmese de içten içe korkuyordu. Ormanda boğazını parçalayan kız ona daha fazla şeyler de yapabilecek güce sahipti. Miracle üzerini değiştirmiş, simsiyah bir deri takım giymişti. Keskin yüz hatlarıyla müthiş bir kombinasyon olmuştu.

MİRACLE'IN KIYAFETİ

MİRACLE'IN KIYAFETİ

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Aydan Doğan Fedaileri "SAMSARA" (Serinin İkinci Kitabı)Where stories live. Discover now