BÖLÜM 16: GECE KUŞLARI

76 13 82
                                    

"Gölgeler canlanmaz derler, ancak gece kuşlarıyla tanışınca o söz de anlamını yitirir..."

Herkes tereddüt içinde bakışırken kimse ne olduğunu anlamamıştı. Dışarı çıktıklarında André sordu.

André: Hükümsüz ne demek?
Anastasia: Doğaya yapılmış bir ihanet demek. Biri doğaya ihanet ediyor. Dünya üzerinde daha önce görülmemiş bir varlık dönüşümünde bulunuyor.
Victor: Peki bu nasıl olabilir?
Anastasia: Büyüyle, ancak bir nevi katliam da denilebilir. Kurbanlar verilerek düzenlenen bir ayin, ve muhtemelen o kurbanların içinde sizin arkadaşınız da var.
Alya: Jelyn...
Mia: Bizi oraya götürebilir misiniz?
Anastasia: Götürebilirim, orada kesilmeyi bekleyen bir hesap var...

Esas Cadı gözlerini kapatıp kollarını vücuduna paralel olarak biraz açtı. Ellerini avuç içleri gökyüzüne bakacak şekilde tuttu. Bu kez hiçbir şey söylemedi. Gücü sayesinde bunu zihinsel olarak yapabiliyordu. Kendisi ve orada bulunan herkes bir anda kendilerini ayin alanında buldular. Ancak eski adıyla Beden Hırsızı artık orada değildi. Dört genç adam ve bir genç kadın vardı. Kurban edilen genç erkeğin başında diz çökmüşlerdi. Birbirlerini görünce herkes şaşıp kaldı. Grubun lideri gibi görünen uzun saçlı genç konuştu.

Genç Adam: Siz?! Von Dalson'lar! Bunu siz mi yaptınız?
Miracle: Oradan bakınca öyle mi görünüyor?
Mia: Jelyn!

Mia ve Alya aynı anda bağırıp arkadaşlarının yanına koştular. Jelyn tepkisizdi. Diğer gençler ise onlara değil kendi hitap şekilleriyle Von Dalson'lara bakıyorlardı.

André: Sakin olun, kavga etmeye gelmedik.
Genç Kadın: Belli belli. Bu iki cadı nereden çıktı peki?
Anastasia: Sen biraz geride durup saygılı olmayı öğren.
Genç Kadın: Neden? Bu kadar önemli bir cadı mısın?
Genç Adam: Jenna, sakin. Kimsiniz? Onu söyleyin de ona göre davranalım.
Anastasia: Ben Esas Cadı'yım, Anastasia Stalen.
Jenna: Oh? Ne?
Anastasia: Evet, şimdi konuşabiliriz sanırım.
Genç Adam: Ben Dylan Wizard.

Dylan isimli genç adam öksürür gibi yapıp boğazını temizledi. Ağlamıştı veya ağlamak üzereydi.

Dylan: Kardeşim... Öldürüldü. Beden Hırsızı denilen o... Kadın tarafından.
Mia: Victor, Jelyn...
Victor: Yaşıyor mu?
Mia: Bilmiyorum.
Dylan: Sanırım sizin de kaybınız var.
Mia: Jelyn ölmeyecek.
Dylan: Umarım.
Cadı: Öhö öhö... Y-Yardım edin...
Landre: Hey! Bu kim acaba?

Cadı kadın âdeta sürünerek yanlarına geldi. Landre tutup kalkmasına yardımcı oldu.

Miracle: Sen kimsin?
Cadı: Büyüyü yapan cadı benim...
Anastasia: Ayağıma gelme zahmetinde bulunman ne güzel.
Cadı: Efendim, affınıza sığınmaya geldim. Beni kandırdı, ailemle tehdit etti. Ve... Orada yatan kız benim yeğenim.
Anastasia: Yardım isteyebilirdin. Aileni koruma altına alırdım. Onun yerine ihaneti seçtin.
Cadı: Efendim, bağışlayın. Gerçekten yapacak bir şeyim yoktu.
Anastasia: Bu sadece cadılara değil, doğaya da bir ihanet. Onu kontrol edilemez bir varlığa çevirdin.
Gloria: Onu öldürmeyin, Bayan Stalen. Daha hafif bir ceza düşünülebilir.
Anastasia: Bunu düşüneceğim. Daha önemli bir sorunumuz var.
Jenna: Dylan, ben burada kalıp vampir kokusu solumak istemiyorum.
Miracle: Ben de diyordum ne uslu köpekmiş bu hiç sesi çıkmıyor. İçinde biriktiriyormuş meğer.
Victor: Miracle!
Miracle: Bakmayın öyle yalan mı?
Victor: Düşman dahi olsalar bir canlıya saygı duymak zorundasın.
Mia: Victor, Jelyn'in tişörtüne şu kağıdı yapıştırmış. Hangi dil olduğunu bilmiyorum. Sanırım Fransızca.
Victor: Ver bakayım...

"Pensez-vous que vous pouvez vivre sans votre veine jugulaire? C'est mon petit cadeau pour toi."
(Şah damarın olmadan yaşayabileceğini mi sanıyorsun? Bu sana ufak bir hediyem..."

Aydan Doğan Fedaileri "SAMSARA" (Serinin İkinci Kitabı)Where stories live. Discover now