BÖLÜM 17: PEMBE GÖZLÜKLER

103 14 68
                                    

"Karanlıktaki kötülükleri görebilmek için pembe gözlüklerin iyiliğinden vazgeçmen gerek...

Ertesi gün sanki dünkü olayların hiçbiri yaşanmamış gibi yeni bir güne başlamışlardı. Hayatın yazılı olmayan kurallarından biridir. Her ne olursa olsun, iyi veya kötü, o gün bitmek zorundadır. Bunun yanında tabii yeni bir gün de başlardı. Akşam üzeri dört kız Alya'nın evinde toplanmışlardı.

Jelyn: Hiçbir şey düşünemiyorum. Sürekli sesler... Duygu değişimleri... Kim olduğumu bile hatırlamıyorum resmen.
Landre: Dönüşümün ilk zamanlarında bunları hissetmen çok normal.
Jelyn: Hepinizde böyle mi oldu yani?
Landre: Ben yaklaşık elli yıl önce dönüştüm, ve evet, her vampir aynı şeyleri yaşamıştır. Dönüşüm geçirmeyen bir vampir yoktur, yani bilinende.
Jelyn: Sen bizden çok büyüksün.
Landre: Size kıyasla çok büyük, vanpirlere kıyasla çok gencim. Victor ve Miracle benden yaklaşık yüz yaş büyükler.
Jelyn: Tanıdığınız en yaşlı vampir kaç yaşında?
Mia: Victor'un büyükbabasının bilinen yaşı dokuz yüz. Daha fazla da olabilirmiş.
Jelyn: Ne?! Yok artık!
Alya: Bir de Esas Cadı var. O da bin yaşını aşmış bir cadı.
Jelyn: İnanamıyorum ya... Bu yaşa kadar ne yapmışlar dünyada?
Landre: Aslında yapacak çok şey var. Zaman geçtikçe bunu anlayacaksın. Şu kocaman dünyada yapacak şeyler tükenir mi hiç?
Jelyn: Haklısın.
Landre: Sen bugün güneş batana kadar dışarı çıkma. Günışığı mücevherini halledeceğiz. Ben ise şimdi gidiyorum. Jackson birazdan burada olur.
Alya: Vay... Ben de diyorum bu neden bu kadar süslenmiş?..
Landre: Aşk olsun ben hep süslüyüm bir kere.
Mia: Orası öyle tabii. Hakikaten nereye gidiyorsunuz?
Landre: İşte onu bilmiyorum. Sadece kendisine teslim olmamı söyledi.
Mia: Romantik çocuk.
Landre: Ağabeyinden kapmış bir şeyler.

Landre Mia'ya göz kırptı. Kızlar gülümseyip birkaç dakika daha hoş beş ettiler. Daha sonra Jackson geldi, Landre kızlara veda edip arabaya bindi...

Alya: Eee biz ne yapıyoruz?
Jelyn: Çekirdek mi yesek?
Mia: Ciddi misin sen?
Jelyn: Canım sıkılıyor ne yapayım? Hem belki dedikodu filan yapardık.
Alya: Bak dedikodu dedin işte kalbimin en ince yerinden vurdun beni. Hemen getiriyorum...
Jelyn: Ay!
Mia: Ne oldu?!
Jelyn: Şu halime bak evden çıkarken çantama babamın içki zulasından bir şişe votka atmıştım. Buz koyup içelim.
Mia: Eee... Emin misin?
Jelyn: Eminim tabii ne olacak sanki?
Mia: Bugünü sarhoşlar günü ilan ediyoruz o zaman.
Alya: Çekirdekler geldi!
Mia: Ben de bardak getireyim...

Miracle: Of... Bu kadar hazırlık niye acaba?..
André: Söylenme Miracle, misafirimizi en iyi şekilde ağırlamalıyız.
Miracle: Aman ne misafir. Cadılarla aynı sofraya oturmak hangi vampirin yapacağı iş?
Victor: Miracle, iki gün önce bizi o evden kimin kurtardığını ne çabuk unuttun?
Miracle: Teşekkür mü etseydim?
Victor: Hiçbirimiz teşekkür etmeye fırsat bulamadığımız için bu yemeği organize ettik zaten. Sen de bir zahmet çeneni tut.
Sofia: Miracle, Victor haklı. Anastasia bize yardım ediyor, hem de hiçbir sebebi ve mecburiyeti yokken.
Miracle: Bin yıl sonra vicdanlı iyi kalpli cadı mı olmak istemiş? Neyse ki aramızda bu numaraları yemeyecek zeki biri var.
André: Ellerin de çenen kadar çalışsa keşke. Peçeteleri katla ve simetrik bir şekilde koy.
Miracle: Of!
André: Oflama bana. Jackson nerede?
Victor: Landre ile biraz kafa dinleyeceklermiş. Haftasonunu sakin geçirmek istiyormuş.
Miracle: Haklı çocuk, bu evde o da delirir.
André: Victor, içecekler hazır mı?
Victor: Evet, buzluğa koydum.
Aşçı: Yemekler hazır efendim.
André: Sunum yapın lütfen.
Aşçı: Hemen efendim...

Landre: Nereye gidiyoruz?
Jackson: Yolumuz biraz uzun. Müzik açsana.
Landre: Gizem dolusunuz Bay Von Dalson.
Jackson: Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır Bayan Von Dalson.
Landre: Peki, meyvemizi bekleyelim bakalım...

Aydan Doğan Fedaileri "SAMSARA" (Serinin İkinci Kitabı)Where stories live. Discover now