BÖLÜM 11: TEMSİLCİ

115 22 130
                                    

"Omzuna yüklenen asırlardan kurtulmak için en derinlere dal..."

A harfinin sırrı giderek derinleşiyordu. Akıllarda tek bir soru vardı, bu A harfi kimi sembolize ediyordu?

Mia: Victor, neler oluyor?
Victor: Gitmem gerek.
Mia: Ben de geliyorum...

Restoranın arka tarafına gittiler. Victor hâlâ kadehi inceliyordu. A harfi hâlâ duruyordu.

Victor: A sembolü.
Mia: Bu A kim olabilir?
Victor: İyi biri olmadığı kesin. Üstelik bir cadı.
Mia: Colnen'ın ölümünden sorumlu olan cadı mı?
Victor: Öyle görünüyor...

André: Jackson yeteneği sayesinde ölülerle bağlantı kurabiliyor. Bize o taraftan bilgi aşılayabilir.
Sofia: Ama karanlık onu içeri alabilir. Bu işin tehlikesini göz ardı edemeyiz. Victor'a haber vermeliyiz.
Miracle: Pek alâkadar olacağını sanmıyorum.
André: O ne demek şimdi?
Miracle: Ortadaki şeyi göremeyecek kadar kör veya bunak değilsin baba. Victor'un Mia'ya olan duygularının farkındasın.
André: Bu konu hiçbirimizi ilgilendirmiyor. Victor yetişkin biri. Kararlarını kendi alabilir.
Sofia: Bir dakika, bunu söyleyen gerçekten André Von Dalson mı? Hiç tanıdık gelmedi de.
Miracle: Cidden, bize bu özgürlüğü hiçbir zaman vermedin.
André: Vermeyince sizi kendime düşman ettiğimi gördüm. Hayat bu demek. Hatalar yapıp cezasını çekmek demek.
Sofia: Doğru söze ne denir? Bırakalım, hata yapıp cezasını çeksin...

Victor: Bu cadı etrafımızda dönüp duruyor, ve biz fark etmiyoruz. Colnen'ı öldürmesinin bir sebebi olmalı.
Mia: Biraz yavaşlar mısın? Ölümlü olmasam da hızdan hoşlanmıyorum.
Victor: Affedersin. Sadece... Bu durum beni rahatsız ediyor. Sürekli tehdit altında olmak. Aileme zarar gelme korkusu...
Mia: Seni anlıyorum, ama çözüm odaklı davranmamız lazım. Hırs dolu kelimeler savurarak bunu yapamayız.
Victor: Haklısın. Umarım evdekiler bir şeyler biliyordur. Babam yaşlı bir vampir, birçok topluluk gördü. Ve elbet cadılar topluluğuna dair bir bilgisi vardır.
Mia: Pekâlâ... Kafanı dağıtmak için sana soru soracağım. Büyükbaban belki de bin yaşına ulaşmış. Peki... Hiç mi sıkılmamış hayatından? Yüzyıllarca bir dünyada takılı kalmak... Yani bilmiyorum...
Victor: Vampir olunca zamana karşı bakış açısını değiştirmen gerekir. Vampir olmak duyguları en yoğun şekilde yaşamak demek. Güçlü hissedersin, tüm dünyayı yok edebilecekmişsin gibi. Koca bir dünya var, içinde çok güzel şeyler bulunduran kocaman bir dünya. Tüm bunları düşününce, neden sıkılalım ki? Sonsuz imkanlar ve fırsatlar. İnsanlar bunun çeyreği için en değerli varlıklarını feda etmeye hazırlar. Biz vampirler ise bunu bir ısırıkla halledebiliyoruz.
Mia: Ne diyeyim ki? Belki de haklısın. Bugün herhangi bir insana gidip vampir olup istediğin her şeye sahip olmak ister misin diye sorsam hayır deme olasılığı yüzde kaç? Bir veya buçuk mu?
Victor: Aynen öyle. Vampir olmak istemek delilik gibi gelebilir ama bazı insanların hayatında aldığı en mantıklı karar bu...

Victor ve Mia eve vardıklarında herkes hâlâ salondaydı. André yaşlılığı dolayısıyla bir şeylerin ters gittiğini girer girmez anladı.

André: Bir şey olmuş.
Miracle: Şaşmadım. Ne oldu?
Victor: Bir cadı büyü aracılığıyla beni tehdit ediyor.
André: Nedense bu aralar cadılarla pek bir samimiyiz.
Victor: Ne demek o?
Miracle: Küçük kardeşimiz cadılarla temas kurmuş.
Jackson: Colnen ile. O da diğer cadılarla bağlı. Karanlık tarafta cadılar topluluğunda.
Victor: Sen ne yaptın? Bunun nelere yol açabileceğini biliyor musun?!
Jackson: Biliyorum, ama elimde olan bir şey değildi. Ölü cadılar efendileri olarak benimle iletişime geçmek istemişler. Tapınağa gittim. Onlarla olmasa da Colnen ile konuştum.
Victor: Bir daha bunu yapmıyorsun.
André: Victor, bu bize yardımcı olabilir.
Victor: Ne olursa olsun bu tehlikeye değmez.
Sofia: Pekâlâ, seni tam olarak nasıl tehdit etti?
Victor: Restoran açılışındaydık. Kadehimdeki şampanya kana dönüştü. Birkaç saniye sonra içinde bir sembol belirdi.
Sofia: ?..
Victor: A harfi.
Miracle: Yine mi ya? Bu A harfi canımı sıkmaya başladı.
André: Colnen'ın bedeninde aynı sembolü gördüğünüzü söylemiştiniz sanırım.
Victor: Evet, bunu her kim yaptıysa etrafımızda dönüyor.
André: Kimse yalnız gezmesin. Bu cadının gücünü henüz bilmiyoruz. Kimseyi kaybetmeye niyetim yok...

Aydan Doğan Fedaileri "SAMSARA" (Serinin İkinci Kitabı)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz