BÖLÜM 3: ŞAHSİ SARMAŞIK

161 53 291
                                    

"Bir bakarsın kendinden bile değerli biri çıkar karşına, dünyan bir anda çöküverir başına..."

Claire: Yani senin yaranı iyileştirmek için gereken kişi Mia mıymış?
Miracle: Ne insan, ne de vampir olan biri...
Mia: Ben ne olduğumu bilmiyorum. Bir vampir tarafından ısırıldım. Aradan bir iki saat geçince uyandım.
Miracle: Dönüşüm geçiriyor olsaydın yirmi dört saat baygın kalman gerekirdi.
Claire: Demek ki bu bir dönüşüm değildi.
Mia: Neydi o zaman?
Claire: Bilemeyiz, bunu bilmek için yaşlı ve bilge olmak gerekir. Colnen'ın bile bildiğinden emin değilim.
Mia: Pekâlâ... Benim sıradışı dönüşüm hikayemi sonra konuşuruz. Victor'a gitmemiz lazım.
Miracle: Seni onun yanında görmek istemiyorum.
Mia: Ben de hiçbir şeyi unutmuş değilim, ama ölümüne ben sebep olmak istemem.
Miracle: Bu her şeyi unuttuğunu açıklıyor. O gece bizimle konuşan kız nefret ve kin doluydu. Şimdi ise ona bir şey olmasından korkuyorsun. Çünkü onu seviyorsun.
Mia: Ben-...
Miracle: Sakın inkâr etme. İkinizin de içinden ne geçiyor biliyorum, ve bundan hiç memnun değilim. Şunu da bil, sırf beni iyileştirdin diye sana karşı bir sempati duymayacağım.
Mia: Bunu yapmana gerek yok zaten. Kimse kimseye borçlu değil. Sen beni kurtarmaya gelip yaralandın, ben de bu yarayı iyileştirdim. Herkes üzerine düşeni yaptı.
Claire: Çok güzel, şimdi gitsek mi? Evde baygın bir vampirimiz var çünkü.

Jackson: Colnen, ağabeyim ne zaman uyanır?
Colnen: Bilemem. Belki şimdi, belki biraz sonra, belki de hiç.
Jackson: Peki o uyanana kadar seninle bir konu hakkında konuşabilir miyiz?
Colnen: Tabii.
Jackson: Bahçeye çıkalım...

Evin epeyce geniş olan ön bahçesinde kapının hemen sağ tarafında bulunan ateşin etrafında çember oluşturan koltuklara oturdular.

Colnen: Evet, dinliyorum.
Jackson: Düğün davetiyelerini ayarlarken aklıma bir şey takıldı. Bizim üç kuzenimiz varmış, ancak ben isimlerini bile bilmiyorum. Kim onlar?
Colnen: Ben... Bilmiyorum. Kuzenlerinizin kim olduğunu... Nerede olduklarını...
Jackson: İkna edilmişsin. Zorlamanın faydası yok...

Landre: Bugünkü olaylardan önce dönüştüğünü bilmiyordum. Nasıl oldu?
Alya: Miracle dönüştürdü.
Landre: Ne?!
Alya: Sizin düğününüzde. Bir vampir tarafından saldırıya uğradım. Yapacak hiçbir şeyim yoktu, vazgeçmiştim. İşte tam o anda Miracle geldi.
Landre: Vampirler kendilerini dönüştüren kişiye genellikle şükran borçludur. Hatta sırf bu yüzden köleliğini yapan bile olur. Ölümsüzlük büyük bir lütuf.
Alya: Ben ona karşı ne hissedeceğimi bilemedim. Çünkü çok tuhaftı, yardım ediyor ama sanki bu yüzden kendine kızıyor. Nedenini anlamadım.
Landre: Jamie'ye sorsana.
Alya: Aa... Bilmem, böyle bir konu için meşgul etmeye değer mi?
Landre: Hadi... Ben de gidip kocamla ilgileneyim.
Alya: Oh... Pekâlâ...

Jamie Victor'un yanıbaşında oturuyordu. Bazı şeylere anlam veremiyordu, düşünceliydi. O düşüncelere o kadar dalmıştı ki Alya'nın geldiğini duymasına rağmen başını çevirememişti.

Alya: Ee... Müsait miydin?
Jamie: Tabii, bir şey mi istedin?
Alya: Sadece konuşmak, ama yalnız kalmak istiyorsan gidebilirim.
Jamie: Hayır hayır. Yani... Konuşmayı çok isterim, ama Victor yanımızda uyurken değil.
Alya: Balkona çıkalım mı?
Jamie: Sen çık, ben hemen geliyorum.
Alya: Tamam...

Landre: Kahve yaptım, biraz sohbet fena olmaz.
Jackson: Teşekkür ederim.
Landre: Nasılsın?
Jackson: Bunu benim sana sormam gerekiyor.
Landre: Hayır, ben fiziksel olarak yorgundum ve geçti. Sen ise ruhsal yorgunluk yaşıyorsun. Ağabeyinin Mia'ya olan bağlılığı seni rahatsız mı ediyor?
Jackson: Sen benim eşimsin, sana karşı dürüst olacağım.
Landre: Dürüst olman beni mutlu eder.
Jackson: Mia ile olan ilişkisi hoşuma gidiyordu. Ağabeyim çok uzun zamandır yalnız. Sonunda kalbi iyileşiyor diye çok sevinmiştim. Ama şu son günlerde ilişkilerinin hiçbirimiz açısından yararlı olmadığını fark ettim.
Landre: Sadece...
Jackson: Sadece bugün için değil. Şu hale baksana. Ağabeyim ondan ayrıldıktan sonra içine bir gölge düştü. Şimdi diyeceksin ki "o zaman birlikte olmaları daha iyi olur". Evet, ağabeyimin huzuru ve mutluluğu için öyle ama ne ailemiz ne de kendisi için doğru bir seçenek değil.
Landre: Ama?
Jackson: Kendisinden küçük olduğum için pek söz hakkım yok, ama ablam ile konuşacağım. O da bu konu hakkındaki görüşünü net şekilde belirtiyor.
Landre: Umarım her şey bir an önce normale döner. Eski huzurumuzu istiyorum...

Aydan Doğan Fedaileri "SAMSARA" (Serinin İkinci Kitabı)Where stories live. Discover now