Bölüm 15

716 149 63
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER... 


"Şimdi ne yapacağız?"

"Diğerlerini orada bırakmak iyi bir fikir miydi?"

"Denar'a destek vermeye karar verirlerse ne yapacağız?"

Kadını dikkatli bir şekilde yatağa bıraktı ancak o boynuna doladığı kollarını çözmemekte ısrarcı davranıyordu. Anna, onun başının altına bir yastık koydu ve Connor, kollarını çözmeye çalıştı ama Victoria inatçı bir şekilde itiraz ederek daha da sıktı kendisini.

Belli ki genç kadın güvenli bildiği noktadan ayrılmamakta ısrar ediyordu. Connor, zorlukla onu kendisinden ayırdı. Vicky, çırpındığında kadını tutup sertçe yatağa bastırdı. "Victoria" derken sesi sert olmasa da hükmeden bir tondaydı. "Sakin ol"

Genç kadın sanki onun sesini duyunca istemeden de olsa gözlerini açmış gibi görünüyordu. Ona baktığı anda güvende olduğunu anlamış gibi sanki artık güvende olduğunu fark etmiş gibi bir an durdu ve ardından bayıldı.

Anna, hareketsiz yatan kadına baktı bir an ardından dört adama döndü. Neler olup bittiğini bilmese de durumun ciddiyetinin fazlasıyla farkındaydı. "Onunla ben ilgilenirim" dedi en sonunda. "Siz gidin"

Erkekler evin salonuna doğru gittiler. Connor, masaya oturduğunda Cnut her biri için bir bardak aldı ve şarap dolu testiyi masaya koydu. Bugün çok değişik bir kırılım noktasındaydılar. Victoria'nın Denar'a karşılık vermesini kimse beklememişti. Elbette ki asker olarak Rollo, Cnut ve Rick bir krala karşı savaşamazlardı. Bu bir savaş başlatmak olurdu ancak Victoria bir elçiydi. En azından çoğunluğun gözünde...

Connor, rengini fazlasıyla belli etmişti ve onlara düşünmek için zaman tanıyordu. Helga istediği kadar kafa bulandırabilirdi ancak Uppsala'daki rahipler Victoria'ya arka çıkacaklardı hiç şüphesiz.

"Eee, düğünü ne zaman yapacağız?"

Erkek başını kaldırıp ona baktı. Rick, durumun ciddiyetinin fazlasıyla farkındaydı ve hiç şüphesiz ki bunun ne kadar önemli olduğunun farkındaydı. Helga'nın ihanetinden sonra kesinlikle bir daha evlenmemeye yemin etmişti. Birkaç dakika önce iki kral ve iki kraliçe önünde evliliğini ilan etmişti. Hem de direk eski karısının önünde.

Connor, bir süre durdu. O an için iyi bir fikir gibi gelmişti. Şimdiyse pek emin olamıyordu. Önüne konan şarabı tek seferde başına dikti. "Bu saatten sonra geri dönemem" diye mırıldandı en sonunda. Denar'ın karşısında en önemli kozu olurdu.

"Geline ne zaman bilgi vereceksin?"

Şu anda baygın yattığına ve yaşadığı şoku atlatmak için zamana ihtiyacı olduğuna göre Connor'un acelesi de yoktu. Diğer sorun ise Denar'ın gücüydü. O en büyüklerinden biriydi. Savaş açmaya karar verirse Connor yenilirdi yanında diğer krallardan en azından ikisine ihtiyacı vardı.

Helga, Gonut'un ona yardım etmesine izin vermezdi. Dün akşam durumu açık ve net belli etmişti. Tenar ise Victoria'nın inançsızlığından rahatsız olmuştu onu elçi olarak kabul etmek istemiyordu. Bugün ki sohbetlerinde gayet tarafını belli etmişti.

Yanlarında kimse yoktu. Tek başınaydılar ve diğer bütün krallar Connor'dan daha geniş topraklara daha çok adama ve daha çok silaha sahiptiler.

"Savaşacak kaç adamımız var?"

Cnut başını kaldırıp ona baktı. Eğer gerçekten bunu planlıyorsa o zaman hayal kırıklığına uğrardı. "Altı yüz kişi ya var ya yok" dedi hemen yanına oturarak. "En son ki akından sonra toparlanmak için zamana ihtiyacımız olacak"

TANRILARIN ELÇİSİOù les histoires vivent. Découvrez maintenant