Bölüm 14

773 156 95
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER... BUGÜN İKİNCİ BİR BÖLÜM DAHA GELECEKTİR...


Cnut, Rollo ve Rick onu koruyorlardı. Cnut ve Rollo kimsenin ona yaklaşmasına izin vermiyordu. Rick ise ona ihtiyacı olan her şeyi sağlıyor, taşı kırmasında ona yardımcı oluyordu. En kolay kısım kaba olan kısmıydı. Onu kırıp inceltiyorlardı. Frejya'nın bedeni için uygun bir boyuta getiriyorlardı. Bu iş tek başına bir kadın için fazlasıyla zorluydu. Bu yüzden Rick'in yardımı onun için önemliydi.

Derin bir nefes alıp verdi ve soğuğa rağmen alnında biriken terleri sildi. Rick, elindeki balyozu sertçe bir kere daha kayaya vurdu ve tam da Vicky'nin istediği boyutlara ulaştı.

Erkek sessizce geri doğru çekildi ve balyozu sertçe bir kenara bıraktı. Vicky, başını salladı en sonunda. Bu taş, Odin'i biçimlendirdiği obsediyenden çok daha sertti. Şekil alması daha zordu yine de rengiyle tam da istediği gibiydi. O güzel kadın için sonuna kadar uygundu.

"Dün gece zor zamanlar geçirdin" dedi Rick sakin bir şekilde onunla aynı anda taşa doğru giderek. Kaba yerlerinde Vicky'ye yardım edebilecek becerilere sahipti. "O krallarla öyle konuşmak yürek ister. Cesursun, tebrikler"

Kendisini hiç de öyle hissetmiyordu. Korkudan kendisini kaybetmişti. Anna'nın onu sakinleştirmesi saatler almıştı. Elindeki oyma bıçağıyla yüzünün olması gereken yere doğru hareket etti. "Korkak bir kedi gibi kaçtım" dedi bıkkın bir şekilde. "Sonra da saatlerce ağladım" dedi en sonunda. "Sence bu cesurca mıydı?"

Rick, gülerek ona baktı. "Savaşlardan sonra altına işeyen adamlar gördüm" dedi neşeli bir şekilde. "Herkes savaş anında aslan olabilir, Vicky" dedi. "Asıl önemli olan da o savaştığın ve hayatta kaldığın andır"

Hayatta kalma konusu da çok şaibeliydi. Vicky, Connor ona ilk defa heykel yapma izni verdiği zaman yaşadığı mutluluğu düşündü. Bunun bir bedeli olacağını hiç düşünmemişti. Bu sabah kimseyi görmemeye çalışarak kaçmıştı. Dün akşam görüştüğü kralların hepsi misafirleri olarak kalmışlardı. Hiçbiriyle bir kere daha karşı karşıya gelme gücüne sahip değildi.

Özellikle de Helga ile...

O kadından hoşlanmamıştı. Diğerleri sorgulamamışken o onun kim olduğunu sorgulamıştı. Erkeklerin sözlerini dinlediği ve düşüncelerine değer verdiği bir kadındı. Vicky'nin muhtemelen kapışamayacağı kadar güçlü bir kadındı.

Başını öne eğdi ve elindeki bıçağı indirdi. "O kadın çok korkutucuydu" dedi en sonunda. Başını eğip nasırlı ellerine baktı. Hiç şüphesiz kılıç kullanmayı da en aşağı erkekler kadar iyi biliyordu. "Zekiydi ve erkekleri birkaç kelimeyle dize getirmişti"

Rick, bir süre ona baktı ardından başını çevirip ona baktı. Helga'nın ne kadar tehlikeli olabildiğini herkes çok iyi bilirdi bu köyde. O, Connor ile evliyken o zamanlarda Connor sadece basit bir çiftçiydi. Denize açılmayı, akınlara katılmayı severdi. O zamanlar canlı gibi görünüyordu. Şimdikinden çok daha farklıydı.

"Helga'dan uzak dur" dedi sessiz bir şekilde en sonunda. "Onun gibi bir kadın tanrılardan çok şeytanlarla ve iblislerle yürümeyi sever" Kadının kocaman açılmış camgöbeği gözlerine baktı. "Onun Loki'nin metresliğini yaptığını söyleyenler var. Gonut'u dikkate alma. O sadece bir araç. Helga, güç sever"

Onun hakkında çok şey biliyorlar gibi görünüyordu. Ancak kimse bu bilgilerin nereden geldiğini söylemiyordu. Yine de herkes aynı uyarıyı verip duruyordu. Vicky, salak değildi. Dün akşam görmüştü.

TANRILARIN ELÇİSİWhere stories live. Discover now