" İnşallah."

°°°°

"Ben yanlış mı görüyorum yoksa elindeki bir kırbaç mı?"

Batı, Azmi denen adamın elinde tuttuğu siyah uzun kırbaca bakarak gözlerini kocaman açtı.

Azmi tehlikeli bir şekilde gülümsedi.
" Doğru görüyorsun.Senden istediğim şeyi yapar,Şahin'in özel dosyalarını bana getirmeyi kabul edersen bu işkenceye katlanmak zorunda kalmazsın."

Elindeki kırbacı havada sallayarak boşlukta tok bir ses çıkmasını sağladı.
" Yok olmaz diyorsan, bu güzel kırbaçla vücudunda izler çıkarmak benim hoşuma gider.Bakıp bakıp beni hatırlarsın."

" Aşkım umarım bu kırbaç fantazisi bana davrandığın gibi nazik olmaz." Tuğkan kenarda oturduğu sandalyede bacak bacak üstüne atarken konuştu.
Ardından Batı'ya döndü.
" Kırbaç fantazisi var da.Seks yaparken sıkça kullandığımız bir araç." dedi açıklar gibi.

Batı iğrenir gibi suratına baktı.
" Bunu bilmem gerekmiyordu amına koyayım."

" Yok bebeğim öyle değil." dedi Azmi Tuğkan'a yandan bir bakış atıp.
" Sana kıyamıyorum."

Bakışları sandalyede bağlı olan çocuğa kaydı.
"Ama buna kıyarım.Hemde öyle bir kıyarım ki." derken sesi korkutucuydu.
" Çığlıkları hoş bir melodi gibi gelir kulağıma."

Batı duyduklarıyla sertçe yutkundu ama korkusunu onlara belli etmeye niyeti yoktu.Yüz mimiklerini ifadesiz tutmaya çalıştı.

"Aşkımsın." Tuğkan memnuniyetle sevgilisine havadan öpücük atarak sandalyede daha da yayıldı.

Batı ikiliye gözlerini devirerek kendi içinden kusan emoji işaretini yaptı.
Hayatı tehlikedeydi ama yinede Batı'lığını yapıyordu.

Çünkü o Palyaçoydu.

Batı'nın elleri sert bir iple oturduğu sandalyenin arkasında bağlıydı,ayakları ise yerde birbirine sıkıca bağlıydı.

Azmi elindeki kırbacı havaya kaldırıp boşluğa vurdu.Çıkan sesle Batı'yı korkutmak ister gibiydi.Batı ise korktuğunu belli etmeyerek gözlerini cesurca adama dikmişti.

" Üzerini çıkarın." Azmi kenarda duran adamına yönelik konuştuğunda,adam hızla Batı'nın yanına adımladı ve üzerindeki tişörtü ayı gibi elleriyle yırtarak çıkardı.

" Üç yüz altmış lira vermiştim ben o tişörte eşşekoğlu eşek." diye bağırdı çocuk.Üzerinden yırtılarak çıkarılan tişörtle üst tarafı tamamen çıplak kalmıştı.

Cümlesi biter bitmez tenine inen kemer darbesiyle nefesi kursağında kaldı.Acıyla gözlerini kapatıp çığlık atmamak için dudaklarını ısırdı.Acı dolu çığlıklarını adamın duyup zevk almasını istemiyordu.

" Önce o ağzını toplayacaksın." Adam bir kemer darbesi daha indirdi çocuğun göğsüne.
" Yoksa seni burada paramparça ederim."

" Yok ya." dedi çocuk gevşekçe.Canı çok yanıyordu ama belli etmemekte kararlıydı.

Omuzuna inen bir kemer darbesiyle daha dişlerini sıktı ve derin derin nefesler aldı.

" Bağır lan!" Azmi çocuğun acı dolu bağırtısını duymak istercesine tüm gücüyle vuruyordu kemeri.
" Yapma diye yalvar!"

Batı kahkahalarla gülmeye başladı.Sinir boşalması yaşadığı ve canı yandığı içindi bu gülüşü.

" Tamam." dedi gülmesi biraz azalırken.
" Az gel, çok önemli bir şey söyleyeceğim sana."

PALYAÇO  [GAY] Kde žijí příběhy. Začni objevovat