Forty one

1.2K 138 53
                                    

"🍀Hatıralar iz bırakır,gözyaşı gibi silemezsin...🍀"

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum🤗

______

Gölün kenarında ne kadar aynı pozisyonda oturdum ve gözyaşı akıttım bilmiyordum.Ayaklarım uyuşunca kalkmış,otelin tamamen dışına çıkmıştım.

Şimdi ise ellerimi pantolonumun cebine sokmuş,başım eğik bir şekilde yürüyordum.Otelden çıktığım kısa bir süre sonra Şahin aramıştı.Benim otelde olmadığımı anladığı için aradığını biliyordum ama açmadım.

Cebimdeki telefon tekrar titreştiğinde Şahin'in aradığını anlamam zor olmadı. Ekrandaki 'Sevgilim' yazısına bakıp meşgule attım.Telefonu daha cebime atamadan bir mesaj geldiğinde gelen mesajı açtım. O sırada gruptan da mesaj geldiğini yeni farkediyordum.

Sevgilim: Batı beni daha fazla sinirlendirmeden şu siktiğim telefonu aç ve bana yerini söyle!

Yazdığı mesaja sertçe bakıp bu sefer gruba girdim.

'İŞ' grubundan yeni bir mesaj...

Zafer: Batı nerdesin oğlum ya?Patron çıldırdı,senin yüzünden hepimizi sikip atacak amına koyayım.

Batuhan: Kanka patron seni bulamazsa hepimizi öldüreceğini söyledi.Daha MURAT'ıma eremedim kanka yazık değil mi bana?

Sadık: Birbirinizden uzaklaşarak  hiçbir şeyi çözemezsiniz muhterem.Yüz yüze gelip sorunlarınızı konuşmalısınız.

Batuhan: Sadık çok doğru söylüyor kanka gel hadi nolur. Hem ne demişler insanlar koklaşa koklaşa.

Taner: O söz öyle değildi ama neyse.

Telefonumu cebime atıp sıcaktan alnıma yapışmış saçlarımı elimle yana taradım.

Başım eğik dalgın dalgın yürüdüğüm için yanımdan geçen birisinin omzuna çarptığımı kız "Önüne baksana kör müsün sen?" diye cırladığında farkettim.

Başımı yerden kaldırdım, gözlerim kızın aksi suratına çıktığında "Kusura bakmayın." diye mırıldanıp durmadan yoluma devam ettim.

Denize bakan bir bank bulduğumda adımlarımı oraya yönlendirdim.
Yüzüm denize dönükken bacaklarımı hafif açarak rahatça oturdum.

Ne kadar tavrım rahatmış gibi gözüksede kalbimdeki huzursuzluk kendini belli etmek ister gibi bi an olsun azalmıyordu.

Ben dalgın bir şekilde denize bakarken aniden yanıma oturan bedenle kafamı sağa çevirdim.
Açık kahverengi saçları küt kesim olan küçücük bir kız, güneşten dolayı ela gözlerini kısmış gülümseyerek yüzüme bakıyordu.

Üzerindeki düz beyaz yazlık elbisesiyle ve ayağındaki küçük sandaletleriyle çok tatlı duruyordu.
Elimi nazikçe uzatıp
" Merhaba,senin adın ne?" diye sordum.

Küçük kız uzattığım elimi bir hanımefendi edasıyla omuzlarını dikleştirerek tuttu ve " Benim adım Çisem." dedi kendinden emin bir edayla.Moralimin aşırı bozuk olmasına rağmen küçük kızın bu tavrı beni az kalsın güldürecekti.

"Senin adın ne abi?" diye sorduğunda
"Batı." dedim hafifçe gülümseyerek.

"Neden üzgündün abi?" diye başka bir soru yönelttiğinde,üzgün olduğumu şu küçücük kızın nasıl anladığını düşündüm.

Derin bir nefes verip "Çok sevdiğim birisi kalbimi kırdı, o yüzden üzgündüm." dedim yavaşça.

Çisem yere değmeyen ayaklarını sallarken "Peki sonra özür diledi mi abi? diye sordu masumca. Her cümlesinin sonunda abi demesi kulağa çok tatlı geliyordu.

PALYAÇO  [GAY] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin