Fourteen

3.4K 242 63
                                    

Oylarınızı eksik etmeyin🙃🙏

"🍀 Eğer biri en olması gereken anda yoksa, hiçbir anda olmaması gerekir...🍀"

_____

Göz kapaklarım ağır ağır açılırken
bedenimde hissettiğim sızı ile yüzümü buruşturdum. Ellerin kırılsın inşallah adam.

" Patron çocuk uyandı..."

Etrafıma baktığımda siyah ve geniş bir koltukta olduğumu farkettim. Koltukta doğrulurken karşımdaki adama baktım. Beni içeri almayan robot sesli yavşaktı.

" Evimde ne arıyordun çocuk?"

Kafamı yana çevirdiğimde Volkan olduğunu düşündüğüm adamla bakışlarım kesişti. Üzerinde beyaz gömleği, siyah kumaş pantolonuyla camın önünde dikilmiş çatık kaşları ile bana bakıyordu. Otuzlu yaşların ortalarında gözüken adamın siyah saçları kahverengi gözleri vardı. Ve o da Şahin gibi otoriter bir tavırla duruyor etrafına korkutucu bakışlar atıyordu.

Normalde olsa bu atmosfere belki gerilirdim ama Şahin'den alışıktım. Hem Şahin bu adamdan daha ürkütücüydü. Kat kat daha ürkütücüydü hemde...

" Ben aslında sizden iş istemek için geldim. Ne olursa her şeyi yaparım..." dedim Volkan'a bakarak. Kendimi acındırsam ikna olur muydu?

" Ordan bakınca İşkura'a mı benziyorum?" dedi sinirli bir sesle.

Elimi acıyan karnıma götürdüm.
" Siz Türkiye'nin önemli iş adamlarından birisiniz, ne olur bana yardım edin tek çarem sizsiniz..." dedim ağlak bir tonda.
" Tek istediğim ekmek parası kazanmak..."

Volkan denen adam yüzüme bakarak düşünüyormuş gibi bir süre durdu. Yüzümü üzgün bir ifadeye bürüdüm ve alttan alttan ona baktım. Oscar'lık performans sergiliyordum şuan.

" Ne iş yapmak istiyorsun?" diye sordu bakışları bendeyken. Mahçup olmuş gibi kafamı eğdim.
" Temizlikçi olarak çalışabilirim, şirket işlerinden anlamam..." dedim yavaşça.

" Burada..." deyip yanıma doğru adımlamaya başladı.
" Bu evde temizlikçi olarak çalış o zaman uyar mı?" diye sordu yanıma varırken. Uymaz mı be uyar tabii...

" Çok sevinirim..." dedim mahçup bir sesle. Kafasını salladı.
" Detayları sonra konuşuruz..." dedi.

" Patron gerek var mıydı böyle bir şeye?" diye sordu robot sesli adam. Sesi hoşnutsuz çıkıyordu.

" Ulan android seninle daha sonra görüşeceğim ben..." dedim işaret parmağımı ona doğru doğrultarak. Baştan beri gıcıktım zaten ona.

" Ayrıca nerede beni döven o yavşak, onunla bir hesabım var!.." dedim çatık kaşlarım ile.

" Gençlere her zaman yardım ederim Erkan bilirsin..." dedi Volkan sorumu es geçip. Android'in adı Erkan'mış demek.

" Delikanlıyı misafir odasına götürün dinlensin, çalışmaya yarından itibaren başlayabilirsin..." dedi bana bakarak. Bu adam bu kadar yardımseverse nasıl kötü oluyordu?

" Teşekkür ederim size anlayışınız için..." dedim hafifçe gülümseyerek.
" Ve tabiki iş için..."

" Hiç önemi yok delikanlı bir gün ödeşiriz..." dedi garip bir ses tonuyla gülümseyerek. Sesindeki imâ rahatsız ederken kaşlarımı çattım. Ben ona bakarken o ellerini cebine soktu ve bana bir bakış atarak hızlı adımlarla yanımızdan ayrıldı.

Erkan robotu bana ters bir bakış atarak önden yürümeye başlayınca koltuktan yavaşça kalkıp arkasından gittim.

Bir odaya girdiğimizde bakışları bana döndü. " Odan burası..." deyip geldiği gibi kapıdan dışarı çıktı gitti. Cebimi yokladığımda telefonumun hâlâ cebimde olduğuna şükrettim.

PALYAÇO  [GAY] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin