Alef | Texting

55. Bölüm

55. Bölüm | Bizi Bir Tut

Dans eden çiftlerin arasına karışmayı deli gibi istesemde bunu onun teklif etmesini bekliyordum. Alef ise dans edenlere yüzünü buruşturarak bakıyordu.

En sonunda dayanamayıp "Niye öyle izliyorsun?" diye sordum.

"Saçma bir mevzu çünkü" Yanındakinin ben olduğumu unutmuş gibiydi. "Hayır sistematik olarak aynı hareketleri yaparak salınmanın ne özelliği var da bu kadar seviliyor?"

"Salınmak mı?" Az kalsın şu ortamda kahkaha atacaktım kendimi tutamayıp. "Dansı böyle mi tanımlıyorsun ?"

"Yoksa sen ister miydin ?" Aklı başına yeni gelmiş gibi sahici bir merakla başını çevirdi benden tarafa. Yüzündeki memnuniyetsizlik dans edenlerin yerine beni izlemeye başlamasıyla yok oldu.

"Neyi ister miydim?"

"Dans etmemizi?" Bunu sorarken tek kaşı havaya kalkmıştı. İşin bu kısmını hiç aklına getirmediğini ve şimdi bu gerçekle yüzleştiğini anlayarak onu rahatlatmak istedim. "Öyle çok gerekli değil ki, etmesekte olur."

"Ama istiyorsun?" Omuzları düştü. "Sevmiyorum demedin."

"Yani dans etmeyi kim sevmez ki ?"

"Ben" dedi ama yüzünde sıkıntılı bir ifade oluşmuştu. "Boşversene beni gel dans edelim." Ayağa kalkıp elini bana uzattığında gülümsedim.

İki ayrı düşünceye sahip olduğumuz anlarda genelde benim isteklerimi ön plana alıyordu. Bu her seferinde içimdeki o kuvvetli duyguyu daha bir hissedilir kılıyordu.

Ancak bu sefer sadece beni önemsemesine izin vermeyecektim. Elini tutarak ayağa kalkarken "Gerçekten dans etmeyi hiç sevmiyor musun ?" diye sordum. Belime koyduğu eliyle bizi piste yönlendirirken kulağıma fısıldadı.

"Bilmem saçma geliyor sadece."

Karşı karşıya kaldığımızda elleri belimi kavradı ve ensesinde birleştirdim bende ellerimi. Başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım "Denemedin bile değil mi ?"

"Seninle olanı değil."

Gözlerimi kıstım. "Kiminle olanı denedin pardon?"

"Beni dansa kaldırmak isteyenlerin olması benim suçum mu bebeğim? Yakışıklı adamım ne yapabilirim ki..?"

"Alef"

"Şaka yaptım ulan şaka. Bakma şöyle kıpkırmızı. Yutarım tek lokmada."

"Şimdiye kadar düşündüğün kadar kötü mü?" diye sordum hareketlerimiz artık uyum içinde ve sistematik bir hal almışken.

"İncecik belin elimin altında, sıcacık tenin kollarımın arasında olduğundan o kadar saçma gelmedi. "

Başını öne eğdiğinde alnını alnıma yasladı ve bu hareketiyle gözlerimi kapattım. "Senden bir şey isteyeceğim." Sesi az önceki gibi keyifli değil sıkıntı içindeydi.

"Ne istersen ?"

Bir süre sessiz kaldı. "Şirket meseleleri. Geçen gün gördüğün amca oğlum vardı ya..."

"Evet ?"

"Bir kafes dövüşü ayarlamış bana."

"Kabul etmiş olmadığını varsayıyorum?"

Bunu söylerken bile içten içe kabul ettiğini biliyordum. "Başta etmeyecektim ama mecbur kaldım," dediğinde ellerimi üzerinden çektim. Hiçbir şey olmamış gibi dans mı edecektik?