30. Bölüm

32.9K 1.9K 862
                                    

En sevdiği bölümler başladığı için elleri kaşınan bir gizem bırakıyorum buraya🤗🤗


30. Bölüm | Bitsin Lan O Zaman

"Benden ne saklıyorsun?" Gülüşü soldu. Gözlerine yerleşen korku kendimi kaybetmeme sebep oldu.

"Ne biçim işler karıştırıyorsunuz siz ?"

"Ne diyorsun Ela ? Ne oldu ?"

Öfkeliydim. Fazlasıyla öfkeliydim.

"Alef sizin ne işiniz var uyuşturucuyla?" diye bağırdım. Yüzündeki karmaşık ifade yok oldu. Bir anda buz tuttu sanki kasları ve o ifadesizlik beni daha çok delirtti.

"Doğru yani ? Arkadaşın uyuşturucu bağımlısı öyle mi ?"

"Bilmediğin şeyler var."

"Haklısın ya" diye sözünü kestim. "Arkadaşların, ailen, hayatın... Hiçbirini bilmiyorum. Sen kimsin onu bile bilmiyorum ben aslında."

"Yavrum çok sinirlisin" dedi beni sakinleştirmek ister gibi yaklaşarak. "Gel otur konuşalım. Hepsini anlatacağım."

Kolumdaki elini ittim. Aceleci davrandığım için dengesi bozuldu ve yarası acıdığı için ufak bir inleme çıktı dudaklarının arasından. O an buna bile tepki veremeyecek kadar öfkeliydim.

"Ne anlatacaksın ya ?" diye sordum. Sesim çok yüksek çıkıyordu ve kesinlikle birkaç gün boğazım acıyacaktı. "Babam asker oğlum benim. Asker. Hayatını ülkesine ve kızına adamış bir adam."

"Ne demek istiyorsun?"

Histerik bir gülüş çıktı ağzımdan. "Benim için her an endişelendiği yetmiyor gibi bir sürü şeyle uğraşmak zorunda kalıyor. Anlıyor musun beni Alef ? Tüm bu şeylerin arasında onu rahatlatan tek şey bana duyduğu güven ?"

"Biliyorum." Yine yaklaşmayı deneyerek elini yanağıma uzattı ama tek bir hamlede uzaklaştım. Gözlerindeki bariz kırıklığı görmek o an için umrumda bile değildi. Sadece kendi öfkeme odaklanmıştım.

"Hayatıma aldığım çocuğun ne biçim bir hayatı var ya böyle ? Evinde kalan arkadaşı uyuşturucu bağımlısı ve peşinde dolaşan ruh hastası torbacı bir sevgilisi var. Ne güzel hikaye? Daha başka neler var anlatmadığın ?"

"Ne ?" Gözleri anbean karardı. "O piç buraya mı geldi? Onunla mı karşılaştın?"

"Sadece karşılaşsaydık keşke" dediğimde gözünün döndüğünü fark ettim.

"Bu sefer onu kimse elimden alamayacak" diyerek kapıya yöneldiğinde kolundan tutup sertçe durdurdum onu.

"Nereye ya nereye? Hesap mı soracaksın gidip? Neyin hesabını soracaksın sen ya ? Benim salaklığım. Kimlerle bir aradayım haberim bile yok. Şaka gibi ya. Delireceğim şimdi."

Gözlerini kapatıp açtı. "Çok ağır konuşuyorsun. Biraz sakinleş öyle konuşalım."

"Yok sakinleşmek falan ! Anlat bana ne biçim bir hayatın var senin Alef ?" Ruhsuz bir sesle sordum. "Sende uyuşturucu kullanıyor musun bari ?"

"Ela" dedi ilk kez sesini yükselterek. "Aşırıya kaçıyorsun."

"Yoksa satıyor musun ? O gün Alp'le senin yanına geldiğim o tenha yerde mi satıyorsun ?"

"Saçmalıyorsun" dedi dişlerinin arasından. "Beni tanımıyormuş gibi konuşma."

"Tanıyor muyum ? " dikleniyorum. Hiçbir açıklamayı duymak beni sakinleştirmeyecekti.

Alef | TextingOù les histoires vivent. Découvrez maintenant