Alef | Texting

46. Bölüm

Günaydınlar efenimmm

Nasılsınız ?

İki gündür aktifliğimiz düştü bolca yorum yapın aşklarım. ♡♡

46. Bölüm | Rujun Dağılmış, Güzel Dağıtmışım

"Çadırı kurmana yardımcı olmamı ister misin ?"

Arkamdan gelen yabancı sesle geriye döndüm. Gülümseyerek benim çadırla mücadelemi izleyen çocuğu bir yerden çıkaracaktım ama...

Yaklaşıp "Hatırlamadın " dedi elini uzatarak. "Akın ben, Treb'te tanışmıştık hani." Hala söylediklerinin zihnimde mantıklı bir zemine oturmadığını fark ederek "Aynı tenis kulübünde oynamıştık seninle." diye devam etti.

Bu çocuk... Alef'in flört etmeme izin vermediği şu çocuktu. Sevgilin var Ela diye hesap sormuştu birde.

Şapşal.

"Merhaba" dedim en sonunda. "Hatırladım şimdi." Daha fazla vakit kaybetmeyip işime döndüm tekrar. "Yanlış anlama sadece arkadaş olmak istediğim için geldim" diyerek beni şaşırttı. "Yani Alef ile olduğunu biliyorum."

Birlikte değildik. Ama bunu ona söylemek; gel benimle flört et buralar hep açık saha demek gibi bir şey olacağı için sessiz kaldım. "Onu oraya takmayacaksın" diye müdahil oldu yaptığım hamleye. "Ver istersen bana."

Gerçekten yardıma ihtiyacım olduğu için elimdekini ona teslim ettim. "Pek anlamam bu işlerden" dedim laf olsun diye. "Teşekkür ederim, yardımcı olduğun için."

"Lafı olmaz" diyerek benim yarım saattir uğraştığım şeyi birkaç dakika içinde halletti. Birkaç adım geriye atıp kurduğu çadıra şöyle bir baktı. "Nasıl ?" Başını yana yatırıp göz kırptı. "Fena değil ha ?"

"Teşekkür ederim."

Daha fazla muhattap olmayı istemiyordum bu çocukla. O yüzden çadırın içine girip eşyalarımı yerleştirdim. Beklemediğim bir şekilde çadırdan başını uzattı gitmek yerine. "Nasıl rahat olmuş mu ?" Yüzündeki gülümseme beni rahatsız ettiği için göz göze gelmekten kaçındım. "Evet, sağ ol." dedim soğuk soğuk.

Ne diye hala gitmiyordu ?

"Bir şey konuşmayı istiyorum aslında," dedi çadıra girmek üzere bir adımını içeri atarak. "Yanında yer var mı ?"

"Yok" dedim ters ters. Neydi bu laubalilik?

"Ama konuşmak konusunda ısrarcıyım."

Ne istiyorsa yumurtlamadan gitmeyeceği belli olduğu için sıkıntıyla "Ben çıkarım" dedim içeri girmesini daha sakıncalı bularak.

Çadırdan çıktığımda karşı karşıya kaldık. "Az önce ağzını aradım ama bir şey söylemedin," dedi niyetini açık ederek. "Seni pek Alef ile yan yana görmüyorum."

"Ne yani ayrıldığımızı mı düşünüyorsun?"

"Emin değilim."

"İyi" dedim sertçe. "Bu konu seni ilgilendirmez."

"Belki de ilgilendirir" dedi cesaretle. "O gece Alef gelmeseydi uzun zamandır dikkatimi çektiğini söyleyecektim sana. "

Ne ?

"O yüzden birlikte olup olmadığınızı bilmeye ihtiyacım var."

Pardon ?

"Bunun cevabı bir şeyi değiştirmez seninle ilgilenmiyorum."