32. Bölüm

31.9K 2.1K 528
                                    

Bastıbacak 31. bölümü yayınlandıktan sonra pat diye kitabı kaldırmıştım ve sonra tüm yazma hevesim gidince düzenleme işi kalmıştı.

Travma kalmış bende Alef'e aynısı olmasın diye hemen bu bölümü yazmaya başladım bdkfbfjgj

Ha bu arada ithaf isteyenler buraya yorum bıraksın yeterli ♡♡

Alev ateş bir bölümle sizi baş başa bırakıyorum. Muaahhh💋💋

32. Bölüm | Daha Ne Kadar Sürecek ?

"Neden beni almak konusunda ısrar ettin ?"

"Oraya tek gelmene gerek yok."

"Peki niye buradayız?" diye sordum çekingen bir sesle. Yüzüme bile bakmadan gülümsedi kendi kendine.

"Uyuşturucu sattığımı düşündüğün yere seni niye mi getirdim ? Antrenmanlarımı burada yapıyorum o yüzden." Başını bana çevirip alayla süzdü ifademi. "Ha tabi yolunu kesip haraç isterler diye korkuyorsan korkma." İmalı sesi sinirimi bozuyordu. "Dediğin gibi benim adamlarım var burada" dedi üstüne bastıra bastıra. "O yüzden sorun olmaz yani. Korkma kime güvenip geldim diye."

"Laf sokmayı ne zaman bırakacaksın?"

"Bilmem" dedi umursamazca. "İçim soğuyunca."

"İçin soğuyunca ne olacak ki ?" diye sordum korkarak.

Sesindeki alay kayboldu. Nefret ettiğim o korkunç yabancılık çöktü gözlerine ve "Böyle hissetmekten kurtulacağım" dedi. "İyi gelmiyor seni sevmek bana."

Bu dediği o kadar ağır geldi ki hiçbir şey diyemedim. O demir kapıyı açıp içeri geçmem için yol verdiğinde hızlı bir şekilde yanından geçtim.

Bir kum torbası ve birkaç ağırlık aleti vardı. Kenarda bir masa üzerinde eldiven, dizlik gibi şeyler duruyordu. Masanın üzerinde dizili dişlikleri incelemeye dalmışken arkamda hissettim varlığını. "Şunu sar eline" diyerek bandajı uzattı. Bandaja yabancı bir cisime bakıyor gibi baktığım için derin bir nefes çekti içine.

Dejavu oldum.

Çünkü beni yine belimden tutup masaya kaldırdı. Tek fark bu sefer bandajı o saracaktı. Benim gibi beceriksizce cebelleşmedi sargıyla. Ellerim ellerinin arasında ufacık kaldı. Başta parmaklarıma tek tek dokundu. Avuç içime işaret parmağını sürterek bileğime çıktığında nedensizce içim titredi. Bileğime minik yuvarlaklar çizerken "Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Çok ince kolun...zarar görmesin."

Düşünceliydi. Çocuklar bile bu sporu yapıyordu ki benim gibi bir sürü zayıf kızın da yaptığı bir spor olduğu düşünülünce endişesi yersizdi. Bu kadarını ben biliyorsam o zaten biliyor olmalıydı.

"Saracak mısın artık?" Söylediklerim tersler gibi olsa da yakınlığı yüzünden sesim yeterince cesur çıkmıyordu.

Bir bileğime sarmaya başladığında elindekini bende yüzüne bakmaktan kaçınarak bedenine indirdim bakışlarımı. Belki de iyi bir fikir değildi.

Bakışlarımın indiği yerde gözüme sokmak ister gibi boynundaki damarlar kendini belli ediyordu. Kolları gergindi. Üzerindeki siyah tişört omuzlarını sarmıştı. Bandajı hallettiği gibi geri çekilme ihtiyacı hissetmeden üzerindekini çıkardı tek hamlede. Gözlerim ardına kadar açıldı.

Beklemediğim için verdiğim tepkiye sesini çıkarmadı. Elindekini bacağımın yanına bıraktı ve biraz daha yaklaştı. Başını eğerek nefesimi tutmama sebep oldu. "Antrenmanda çok sıcaklıyorum. İstersen sen de çıkarabilirsin tabi. Tamamen rahatın için."

Alef | TextingWhere stories live. Discover now