Le / Yarı Texting GxG

57 / Özel bölüm 1

2.600 kelime.

Bana gelip Adeni neden böyle yazdın, Aden neden bu kadar itici, Aden neden bu kadar geri planda demeyin. Elçin ve Gece ağırlıklı bir bölüm.

Okumayabilirsiniz.

Nazik kelimeleriniz ardına saklanıp, saçma eleştirilerinizde bulunmayın.🥰

Ben pek sevemedim bölümü ama saat sabah 4, öylesine yazılmış bir bölüm.🥱

"Olmuş mu?" Başımı telefondan kaldırıp, kendi etrafında dönen Elçine baktım. Yüzümü bir gülümseme kapladığında ayağa kalkıp, yanına ilerledim. Ona sarıldım ve çıplak omzuna öpücük bıraktım. "Çok güzel olmuş."

Beyaz saten bir elbise giyiyordu, sarı saçlarını şekillendirmiş ve onun icin seçtiğim parfümü kullanmıştı. Yüzünde doğal bir makyaj varken onu iyice süzüp, yanağımın içini dişledim. "Fazla güzel oldun, alt tarafı bir sergi değil mi? Neden bu kadar güzel oldun ki." Kollarımı tekrar ona sardığımda dudaklarını boynumda hissettim.

Yüzümde ani bir gülümseme çiçek açtığında daha sıkı sarıldım. "Bu önemli bir sergi. Hem Adenin Türkiye de açacağı ilk sergi bu, biliyorsun bende seviyorum sanatı."

Kollarını boynuma sardığında belinden tutup, bir tur döndürdüm. Kahkahaları evi inletirken onu indirdim ve dudaklarımızı birleştirdim. "Bebeğim, gloss sürmüştüm." Dudaklarımı yaladım ve gelen tada düldüm. "Ne bu?"

"Petikolu."

Günlerdir izlediğim videoya gönderme yaptığında dudaklarımı sertçe yanağına bastırdım. "Hemde petikolu baba." Sesini taklit ettiğinde ellerini avuçlarım arasına aldım. "Babamda orada olacakmış." Anlıni anlıma yasladı. "Olsun, biraz ortam değişikliği olur ona da."

Etrafımızda hafifçe sallanmaya başladık. "Ona evde durmasını söylesem de beni dinlemiyor, onu kendi kızı gibi seviyor." Elçin gülümsedi. "Belki de senden daha çok sevgisini gösterdiği içindir, gerçek bir kız evlat olarak düşünebilir."

Ondan geri çekildim. "Sağlığı gün geçtikçe kötüleşiyor." Ellerimi sıkıca kavradı. "Doktorlar ne diyor?"

"Kendimi ölümüne hazırlamamı tabii ki de." Gözleri dolduğunda zorlukla yutkundum. Elimi saçladı arasından geçirip, anlıma bir öpücük bıraktım. Bunu düşünmenin zamanı değildi, bugün morali bozulsun istemiyordum...

" Gidelim mi?"

Başıyla onayladığında el ele evden ayrıldık. Şoför koltuğuna yerleşip, navigasyonu ayaladım hızlıca. "Cengiz geliyor mu?"

"Alara ile geliyorlar."

Hızla Elçine döndüm. "Larin peki?" Henüz bir yaşında olan dehşet uslu bir bebekti. Cengizin bir barda tek gecelik ilişkisinden dünyaya gelmişti, Cengiz bebeği gördüğü gibi ağlamış ve Alaraya evlenmeleri gerektiğini söylemişti.

Tam bir kız çocuğu hastasıydı. Üstelik gün geçtikçe Alarayı sevmiş, eğlenceli bir evlilikleri olmuştu.

"Sergiye getirmezler muhtemelen, bakıcıya bırakır." Yüzümdeki gülümseme yavaşça solduğunda yerime sindim ve park alanından ayrılıp, sergi yerine sürmeye başladım. "Çocukları çok mu seviyorsun?" Kafamı iki yana salladım "Aksine, onlardan hiç haz etmem. Ayda yılda bir görünce güzel geliyorlar."

Tatlı sohbetle sergi alanına ulaştık. Sponsorluk ve Adenin yurt dışında ulaştığı erken ün sayesinde burası full gazeteci doluydu. "Gece hanım, bir fotoğraf alabilir miyiz?"

"Gece hanım, gene formunuzdasınız?"

"Elçin hanım, buraya bakar mısınız?"

Elimi Elçinin beline sarıp, içeriye yürüdüm. "Gazeteci sevmem dedim." Rahatsız rahatsız kıpırdandığında Elçin elini kalçama attı ve bir iki kez mıncıkladı. "Yok bir şey, hemen dakikasında bozma moralini. Buraya içmeye ve ruhumuzu dinlendirmeye geldik."