33

3.1K 217 83
                                    

Kesme tahtası üzerinde soğanları hızlıca doğradım. Gözlerim soğanfan dolayı yanarken bi küfür savurdum. Aynı zamanda kapı çaldığında içerideki Adene seslendim.

"Yavrum şu kapıya baksana!"

Bizimkiler evde olmadığı için rahattık. Üzerimde siyah bir sporcu atleti ve gri bir eşofman vardı sadece. Kapıya böyle çıksam Adenin dilinden sittin sene kurtulamazdım.

"Tamam!"

Tatlı sesiyle bağırdığında güldüm ve işime devam ettim. Hanımefendinin canı sote çektiği için ona yemek hazırlıyordum, dışarıda yemesinde de hoşlanmıyordum.

"Kargo gelmiş! Senin adına, açabilir miyim?!"

En son ne sipariş verdiğimi düşünürken omuz silktim.

"Olur."

Tüm malzemeleri hallettikten sonra ellerimi iyice yıkadım ve salona, yanına ilerledim. "Öpücük ver."

Koltukta bacaklarını kendine çekmiş ve tişörtümün içine sokmuştu. Yanına oturmadan önce ona eğildim ve hızlı bir öpücük aldım. "Imm, Gece."

Gözlerimi telefonumdan çektim ve Adene döndüm. Parmaklarıyla oynuyordu ve gergin duruyordu. "Söyle bebeğim." Isırıp durduğu dudaklarına eğildim ve öptüm. Bağımlısı olmuştun dudaklarının.

"Kargonun ne olduğunu biliyor musun?"

Kaşlarımı çattım ve kargo kutusunu aradım. "Hayır, ne gelmiş?" Masanın üzerindeki pakete yöneleceğim zaman beni durdurdu.

"Acaba... Farklı şekillerde şey yapmaktan mı hoşlanıyorsun?"

Anlamadığımı belli eden şekilde ona baktım. "Ne yapmaktan hoşlanıyorum? Şey ne yavruk söylesene." Yüzü iyice kızardı, gözlerini kaçırdı.

"Farklı şekillerde seks yapmaktan mı hoşkanıyorsun?"

Kaşkarım şaşkınlıkla havalandı. Derin bir nefes aldım ve belinden tutup, kucağıma çektim. Bacakları iki yanımdan uzanırken pakete ufak bir göz attım.

"Bunu nereden duydun? Elçin veya Cengiz mi bir şey dedi? Hmm, söyle bana güzelim. Bunu sana kim dedi?"

Saçının bir kısmını kulağının arkasına sıkıştırdım. Mavi gözleri parlak bir şekilde bana bakıyordu. "Kutuda... Seks oyuncağı vardı..." fısıldadığında şaşkınlıkla ona bakındım. Kalçasından onu destekledim ve ayağa kalktım. Bacakları hızla belime sarındığında kalçasındaki elimi çektim ve kutuyu açtım.

Aylar önce sipariş ettiğim A harfli pembe tasma şimdi gelmişti. Bu Ahu içindi. Sinirle gözlerimi devirdim, ilgimi Adene çevirdim.

"Endişelenme bebeğim, seninle istemediğin hiçbir şey yapmam. Seninle ağır bir sekste yapmayacağım, endişelenme."

Anlından öptüm ve koltuğa geri oturdum. Ona nasıl diyebilirdim ki bunu yapmayı en çok istediğim kişi sensin diye? O bu tarz şeyler için fazla vanilyaydı. Onun için işleri zorlaştıramazdım, zaten bir kere public yapmıştım. Annesi alt katta, yemek masasında onu beklerken lavaboda fışkırtmasına neden olmuştum.

Onunla sm yapsam hayatının şokunu falan yaşardı herhalde. Beş dakikada bir güvenli kelimenin anıldığı bir seks güzel olmazdı, o bunun için uygun değildi.

Ellerimde küçük ellerini hissettiğimde düşüncelerimden sıyrılıp ona baktım. Ellerimi kaldırdı ve boynuna sarmamı sağladı. "Aslında üzerimde baskı kurmanı seviyorum. Kolların arasında ben utançtan kıvranırken her şeye rağmen bana odaklanmış olmanı seviyorum. Ve sana güveniyorum, bu tarz bir ilişki hakkında bilgimolmasa dahi sen olduğu sürece sorun yok."

Gükümseyerek bana baktığında ciğerlerime çektiğim nefes sekteye uğramıştı. "Siktir Aden, ciddi misin sen? Bu tarz bir sekste kendi isteklerin ikinci olana atılır ve dominant olanın lafı geçer."

Çenesini hafifçe ısırdım. "İpleri benim elime vermek istediğinden emin misin?" Isırdığım yeri defalarca öptüm.

"Bana zarar vermezsin, fazla gelirse durabilir ama değil mi?"

Gülümsedim ve kafamla onayladım. "Bir güvenli kelime seçebiliriz." Ellerim arasındaki ince boynunu kendime çekip, öptüğümde belini kıvırmıştı. "Bir kaç gün bana izin ver, ber şeyi senin için öğreneceğim." Gülümsedim ve dudaklarını uzunca öptüm.

"Hazır olduğunda bana haber ver, bizim için mükemmel bir yer ayarlayacağım."

Başıyla onayladı ve kargo paketine döndü.
"Imm, o kimin için peki? Anladığıma göre benimle böyle bir şey planlamıyordun."

Gergince güldüm. Kime olduğunu öğrendiği gibi pençelerini çıkarırdı. "Yalan söylemeyi düşünme bile." Kollarına boynuma dolamış ve bıkkınlıkla bana bakmıştı.

"O, barda gördüğün kadın içindi. Üzerindeki harf onun adının baş harfi."

Üzerimden kalktığında bıkkınlıkla yüzümü buruşturdum. Gene mi benden uzak duracaktı? Kutuya ilerledi ve içindekini çıkardı. Bir süre inceledikten sonra kendi boynuna götürdü. Şaşkınlıkla ona bakarken kararlı bir şekilde bana döndü. Yanıma ilerledi ve sarkan zinciri bana uzattı.

"Bir başkası artık yok, ikinci bir muamma olmaz. Seni bir kere yatakta bastım, ikincisi olursa bunu kaldıramam. Seni affettim çünkü o şıllık bana benden çok benziyordu."

Elimi yavaşça kaldırdım ve uzattığı tasmayı sıkıca kavradım. Onu kendime hızla çektiğimde üzerime doğru savruldu. Yüzünün iki yanından kavradım ve ona doğru eğilip, dudaklarımızı birleştirdim. Onu öylesine derin bir açlıkla öpüyordum ki, geriye doğru kaçındı. Adımlarını takip ettiğimde masaya doğru yaslanmıştı. Üzerine doğru eğildim ve kutuyu bir kenara ittirdim. Adeni açılan yere oturttuğumda saçlarımda parmaklarını hissettim.

Benden zorlukla ayrıldığında nefes nefeseydi. "Seni bu kadar memnun ettiyse bana daha önce söylemeliydin." Ondan geri çekildiğimde gözlerim baş harfinin yazılı olduğu tasmaya kaydı. Çok güzek duruyordu. Beyaz boynuna çok yakışmıştı.

"Bu artık benim, kimin için tasarlandığı umrumda değil." Sarı kaşları çatıldığında gülümsedim. "Sana daha çok yakıştı, hayallerimdeki gibisin. Sikeyim, geceleri senibu halde görebilmek için neler verebileceğim hakkında düşünürdüm."

Elimi taşmaya uzattım ve parmağımı boşluktan içeri geçirerek sıkılığının uygun olup olmadığını kontrol ettim.

"Güzel miyim?"

Etrafta ayna aradığında onu kucakladım ve holdeki boy aynasına götürdüm. Tasmanın ucunu o kadar sıkı tutuyordum ki elim bembeyaz olmuştu. Sakinleşmeye çalışıyordum, aksi taktirde odamda ondan köşe bucak sakladığım tüm eşyaları üzerinde kullanabilirdim. Belime bağlayacağım bir takmayla onu çıldırtabilirdim, parmaklarımın yetmediği yerlere onunla ulaşabilirdim.

Boşandığı penisi temizlemesini sağlayabilirdim, sırf sağılmış halini görmek için sakso çektirebilirdim. Dehşet sevimli ama aynı zamanda seksi olan küçük ağzını zorlayabilirdim. Ona bir kıç tıkacı takar, takmamı sevdiği kravatlarımdan birisiyle onu sıkıca bağlar, içinde durmaksızın titreşen koca bir vibratör bırakarak çıldırmasını izleyebilirdim.

Mükemmel göğüslerinin her yerine izimi bırakır, pembe uçlarına kıskaçlar takabilirdim.

Ama henüz değil, henüz vakti değildi.

Saçlarına hafif bir öpücük bıraktım, sıkı sıkıya tuttuğum tasmayı gevşettim.

"Yemek olmuş olmalı, onu çıkarma."

Çenesinden tutup, başını yukarı kaldırdım ve ona arkasından bir öpücük verdim.

"Şu siktimin maçları bittikten sonra seni mahvetmek için çok vaktim olacak. Kesinlikle zevk alacaksın, bunu unutma ve gerilme."

Gözlerimi sıkıca yumdum ve içime derin bir nefes çektim.

Sakindim.



Kısa ve sık bölüme karar verdim.

Le / Yarı Texting GxGWhere stories live. Discover now