45

2.3K 209 353
                                    

Aden'den

Arabanın durmasıyla indik ve eve ilerledik. Kapıya yaklaştığımız gibi annem sinirle kapıyı açtı. Gözlerim istemsizce tekrar dolnaya başladığında Ahmet babaya biraz daha yaklaştım. "Aslı, geç içeri konu-"

"Konuşulacak bir şey yok Ahmet, benden habersiz benim kızımı hastalıklı birisinin yanına götürdün."

Hasta değildi Gece, hasta değildik. Onu sevdiğim günden beri tek bir pişmanlık yaşatmamıştı bana, annemden bile daha çok ilgilenir olmuştu. Ağlamamdan çekinmişti, beni çokça sevmişti.

"Aslı, yeter. Oturup düzgünce konuşulması gerekilen bir konu bu. İkimizinde çocukları bir halt yemişler, onları silerek bir sonuca ulaşamayacağız."

Şaşırarak Ahmet babaya baktım. Elçin abla onunla ne konuştuysa eşcinselliğe daha sıcak bakıyordu. Gerçi her an patlamaya hazır bombaydı kendisi.

Elçin abla... O gece aklımdan bir türlü çıkmıyordu, Ahmet babanın önünde öylesine gerçekçi bir konuşma yapmıştı ki, Geceyle her gece öpüşen ben olmasam inanacaktım onun olduğuna.

Rahatsızca yerimde kıpırdandım, öyle bir şey yoktur değil mi? Onlar çok uzun zamandır arkadaşlar, birbirlerini kadın olarak görmeyi bile bırakmışlardır. Ama Gece beni de kadın olarak görmediğini söylemişti, öyle bir şey yoktur ya. Hem Elçin abla hetero olmalı. Dediği gibi bir şey olsa yıllardır yanında, çoktan Geceyi tavlamış olmalıydı.

Oh, tamam. Onlar sadece en yakın arkadaş olmalılar.

"Bu konuyu oturup konuşursak kalpler kırılacak Ahmet. Sana dedim, Adenimi ona götürme dedim. Dinden çıkmış, kafire götürme dedim! Dini geç, hastalık be bu!"

Ahmet babanın arkasından çıkacağım zaman tekrar önüme geçti. Burada konuşursam annemi kaybedeceğimi biliyordu, ama konuşmazsam da kendimi kaybedecektim. Kendime olan saygım, Geceye duyduğum o sarsılmaz saygı tamamen tuzla buz olacaktı.

Annem konuştukça beni etkisi altına alacaktı.

"Bağırman bir şey değiştirmeyecek, Adende Gece de birbirini seviyor, onları anlamaya çalışmalıyız. Aslı onlar bizim çocuklarımız."

Annem alayla güldü. "Öyle mi Ahmet? Hatırladığım kadarıyla Gece benim kızım değil, o da beni annesi olarak görmüş değil. Ne diyeceğim, sen kendi kızınla ilgilen bende kendiminki ile ilgileneceğim."

Yana kaydı ve sinirden kızarmış haldeyken bana baktı. "Adencim, annecim gel hadi." İstemiyorum. Hayır anne, gelmek istemiyorum. Azarlamanı, hakaretlerini çekmek istemiyorum. Neden eskisi gibi değilsin? Ben hâlâ aynı benim. Neden bizi olduğumuz gibi kabul etmiyorsunuz? Sadece desteğine ihtiyacım var anne, 18 yıldır her daim yanımda olduğun gibi şimdi de yanımda olmana ihtiyacım var.

Anne insanlar öğreniyor, korkuyorum. Gece yanıma değil, beni istemiyor bile. Anne, ne yapacağım ben?

"Aden dedim!"

Geriledim ve arkamı dönüp hızla koşmaya başladım. Yapamazdım anne, onsuz yapamazdım ki ben. Gece her daim iyiliğimi isteyen kişiydi, ne olursa olsun beni kabul edecek kişiydi.

Her şeyden önce anne, Gece benim sevdiğim kadındı.

Ne olmuş olursa olsun onunla olacaktım, onu sevecektim. Beni itse bile hakkı vardı, onca olandan sonra yaptığı her şey mübahtı.

Durağa geldiğim gibi yaklaşan otobüsle telefonumdan dijital istanbul kartıyla ödedim ve gecenin bu saatinde kimse olmasından dolayı boş olan koltuklara kuruldum. Geliyorum Gece. Sana, bize geri dönüyorum.

Le / Yarı Texting GxGWhere stories live. Discover now