15

4.7K 242 52
                                    


Aslı ablaya ve babama bakındım. Az önce sarf ettiğim kelimelerden hoşlanmış gözükmüyordu ikisi de. Öz annem olmasa bile şu iki yılda beni kendi canından bellemiş olan Aslı ablaya gülümsedim.

" Bu kızın kendi ayakları üstünde durmaya ihtiyacı var."

Kaşları daha da çatıldı sarışın bombamın. Yüzünü doğru düzgün görmediğim annem yerine saymıştım Aslı ablayı.

" Dışarısı sandığın gibi değil Gece. Sen düzgün yemek bile yiyemiyorsun, nasıl kendine bakacaksın?"

Babama kaş göz yaparak onunda laf etmesini bekliyordu. Derin bir nefes verdim ve gülümsedim.

" Bu en iyisi olacaktır Aslı Sultan."

Mutfağın kapalı kapısına bakındı.

" Kızım, Aden ya da ben mi rahatsız ettik seni?"

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

" Yok artık. Öyle bir şey söz konusu bile değil, Adeni kardeşim bildim ben... Beni rahatsız etmez o. Sense annem gibisin Aslı abla, biliyorsun durumları."

Gözleri hafiften dolduğunda gülümsedim ve babama döndüm.

" Güzel bir ev var, Elçin ve Cengizle beraber kiralayalım diyoruz. Salonun geliriyle üçümüz hallederiz. Yemeğimizi Elçin yapar, Cengizin laflarıyla evimiz de tertemiz olur. Başımıza bir şey gelmesi söz konusu bile değil."

Profesyonel üç boksörün yaşadığı bir eve hırsız girse ne olurdu ki?

Babam sıkıntılı bir nefes vererek masada ellerini birleştirdi.

" Cengiz size sulanmaz değil mi? Bu yaşımdan sonra beni katil etmezsin umarım."

Gülerek omzunu patpatladım.

" Yok be babam ya, istikrarsız o."

İkisi de şaşırsada kendilerini toparladılar. Aslı abla vah vahlarken başımı 'Ne yazık' manasında iki yana sallamıştım. Cengizim, affet. Bu iki canavarın senin yürüyen cinsellik olduğunu bilmemeleri gerekiyor.

" Neyse, deme öyle şeyler çocuğun arkasından. Ben gelir bi evi kontrol ederim, temizlik şirketiyle de anlaşın siz yoğun temizliğin altından kalkamazsınız."

Hızla onayladım onu.

" Gececim bu ev eşyalı mı eşyasız mı?"

Gülümsedim. Ev dizmeye bayılırdı, bu evi de sene başında tekrar dizmişti.

" Maalesef ki eşyalı Aslım, biliyorsun yoksa en büyük dekorcumuz sensin."

Biz gülüşürken içeriye uykulu bir Aden girdi.

" Anne?"

Gözünü ovuşturduğunda iç çektim ve kafamı başka tarafa çevirdim. Kısa bir şort ve sıfır kollu giymişti, toz pembeydiler.

" Gel kızım gel. Gece ablanın taşınması hakkında konuşuyorduk bizde."

Üzerimde hissettiğim bakışlarla Adene döndüm. Güzel mavi gözleri gerçek bir şoka uğramanın hissiyatı ile kocaman olmuştu.

" T-taşınmak mı?"

Ona hafif bir gülümseme sunarken içimdeki burukluk tarif edilemezdi.

" Geçen yaşanan olaylardan dolayı mı? Bir daha gitmem, öyle giyinmem de. Gitme abla, nasıl yaşayacaksın ki? Y-yemek yapamazsın, temizlik hiç yapamazsın!"

Herkes susup, bana döndüğünde me diyeceğimi bilemedim.

" Alakası yok Aden, kaç yaşına gelmiş kadınım. Ayrı eve çıkma zamanı, çok bile kaldım."

Gözleri dolduğunda yutkunamadım bile.

" Hem birbirimizi bir daha görmeyecek değiliz ki ablacım, sizi ziyarete gelirim."

Kafasını eğdiğinde saçları yüzünü örtüyordu. Mutfaktan hızla ayrıldığında kapıyı da arkasından sertçe örtmüştü.

" Ergenlik işte kızım, seni çok benimsedi o. Biliyorsun sana olan hayranlığını, ilk geldiği andan itibaren sana özeniyor. Arkadaşlarını bile kıskanırdı."

Aslı abla gülerek konuştuğunda kaşlarım şaşkınla bue kez daha havalandı. Adenin benden haz etmediği sanıyordum, yüzüme baktığı yoktu sonuçta. Ne zaman bir konuşma başlatsam kısa keserdi.

" Sen git bi gönlünü al Adenin."

Babam kafasıyla kapıyı gösterdiğinde istemeye istemeye kalktım. Mutfaktan çıktım ve odasına doğru ilerledim. Ne diyecektim? Küçük kardeşim olarak görmem gereken senden etkileniyorum, bu çok yanlış bu yüzden evi terk ediyorum mu? Ya da benimle flörtleşiyormuşsun gibi hissettim, az daha karşılık vererek işi ileriye götürecektim ama kardeşim olduğun için durdum.

Sikeyim ne biçim insandım ben böyle?

Daha on sekizine girmesine bir ay varken küçücük kızdan mı hoşlanıyordum?
Yoldan geçen bir kızda değil, üvey kardeşim.

Ahu gibi kadınların soyu mu kurudu da Adene göz dikmiştim?

Kendime saydırmam bittiğinde kapısının önündeydim. Parmaklarımı gergince kıtlattım ve kapısını tıktıkladım.

" Adenim?"

Ses gelmediğinde kapıyı açmaya çalıştım, kilitliydi.

" Aden, yapma böyle. Seninle böyle küskün ayrılmak istemiyorum."

Derin bir nefes verdim.

" Sık sık ziyaret ederiz birbirimizi, hem hangi abla kardeşini yarı yolda bırakır öyle? Daha sevgili seçimini eleştirmem lazim."

Yüzümü acı bir tebessüm kapladı.

" Erkek zevkini merak ettim bak."

Omuz silktim, elbet birileri ile sevgili olacaktı. Yaşına göre çok, çok güzel bir kızdı. Gören gözlerini alamıyordu, bakımlıydı da. Nazik ve çekingen kişiliği onu ekstra çekici kılıyordu.

" Aden bu evde topu topuna bir hafta sürem kaldı. Önceden ayarlamıştım her şeyi, size şimdi söyleme fırsatım oldu. Biliyorsun benim işleri, evde yapamam."

Kapının kilidi hızla açıldı, ardından da Aden.
Kızarmış gözleriyle yüzüme bakıyordu.

" B-beni de al. Okulum bitti zaten, seninle gelemez miyim? İzin alabilir ya da açığa geçebilirim."

Titreyen dudaklarını gördüğümde gülümsedim. Odasına doğru bir adım attığımda kafasını iyice kaldırdı, boy farkımız gene gün yüzüne çıkmıştı. Minikti...

Kollarımı iki yana açtığımda bir süre dona kaldı. Ne yapacağını bilemez halde kollarıma bakındığında seslice güldüm.

" Gel hadi."

Yüzüme baktı, daha fazla beklemeden kollarını sıkıca gövdeme sardı. Karşılık verdiğimde uzun zamandır yapmak istediğim şeyi yaptım. Yumuşacık gözüken saçlarını okşamaya başladım. Üzerine doğru eğildim ve belinden sıkıca sardım onu.

" İki güne kadar yüzüme bakmıyordun, ablacı olmuşsun hemende."

Kendi kendime güldüğümde ondan ses gelmiyordu.

" Bunun ablacılık olmadığını biliyorsun..."



Ne zaman yazmaya niyetlensem bi sorun çıkıyordu, güzellerim benden bölüm isteyince hayatıma sırt dönüp sadece bunu yazabildim. Tatilde olsak bile çok meşgul bir son sınıf öğrencisiyim...

Le / Yarı Texting GxGWhere stories live. Discover now