51

2.5K 209 364
                                    

Kapıyı kapattım ve sessiz evde gözlerimi gezdirdim. Elçinin daima açtığı müzikleri yoktu, Cengizle tartışmıyorlardı, Aden onlada gülmüyordu. Ev canlılığını yitirmişti. İç çektim ve merdivenlere doğru ilerledim ve odama geçtim. Kapıyı açtığımda yastığıma sarılarak uyuyan Adenle karşılaştım. Elim kulbu daha sıkı kavrasa da, ayaklarım geri geri gitse de kendimi içeriye ittim.

Bu kadar çabuk bitmemeliydi.

Emindim ki bunun tek sebebi birbirimizden uzak kalmamızdı, onu eskisi gibi arzulamıyor oluşumun tek sebebi buydu. Dokunmaya da korkuyordum, eskisi gibi hissettirmeyeceği gerçeği ile yüzleşmek istemiyordum... Adene olan sevgimin bu kadar çabuk bitmesi gerçek olamazdı, yaptığı tek bir hatayla ondan nasıl bu kadar çabuk soğuyabilmiştim ki?

Yanına adımladım ve kendimi yavaşça yanına bıraktım. Uykusuzluğun getirdiği halsizlik üzerime çökmüştü, buna rağmen uyuyamıyordum. Düşünceler durmaksızın zihnimde yerini koruyordu, ben... Tekrar uyuyamamaya başlamıştım.

Adene sarmak için kolumu kaldırdım, fakat fazla sürmeden geri indirdim. Yapamıyordum...

Arkamı döndüm ona, gözlerimi sıkıca yumdum. Uyumam gerekiyordu, uyumalı ve her şeyi unutmalıydım. Bir şeyler için kendimi suçlayan o sesi durdurmalıydım. Elçinle uzaklaşacağım korkusunu unutmalıydım, onun beni sevdiğini unutmalıydım. Adeni unutmalıydım, yaptıklarını unutmalıydım.

Ben... Sorunlarımdan kaçmalıydım.

***

Göğüsümdeki ağırlıkla uyandığımda kaşlarım hızla çatıldı. Kafami kaldırıp kim olduğuna baktığımda beni izleyen Adenle karşılaştım. "Günaydın." Ellerim başımın altındaydı, uykumda bile sarılamamıştım. Oysa yanımda birisi uyusa istemeden de olsa sarılırdım. Kalkmaya yeltenlendiğimde üzerimden kalktı ve geri çekildi. "Gerçi akşam oldu ama." Sırtımı yatak başlığına verdiğimde yanımda beni izliyordu.

"Imm, bana kızgın mısın?"

Gözlerimi ovuştum ve ona döndüm. "Ne alaka?" Uykulu sesime yüzümü buruşturdum, gereksiz kalınlaşıyordu. "Bakışların... Tuhaf." Gözlerimi kaçırdım, sinirli değildim ama eskisi gibi de değildim.

"Sadece yeni uyandım."

Aden başını omzuna yasladı. "Önceden ne zaman yanıma yatsan koala gibi sarılırdın, şimdi neden yatağın ucunda düşmek üzere olan bir hâldesin?" Ellerimi şakaklarıma çıkardim ve ağrımaya başlayan başım yüzünden yüzümü buruşturdum.

"Bilmiyorum Aden, belki de zihinsel olarak kaçmışımdır senden."

Gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Gece, dediğin lafların ne anlama geldiğinin farkında mısın?" Hayır, değildim. Düşünemiyor, düşünmek istemiyordum. Kendimi bok gibi hissediyordum.
Ayaklarımı yataktan sarkıttım ve kalkıp kapıya doğru ilerledim. "Gece, neden benden bu kadar uzakta duruyorsun? Ben... Ben sorunlarımızı düzelttiğimizi sanıyordum."

"Yemek hazırlayacağım, özellikle istediğin bir şey var mı?"

O sustuğunda gözlerimi sinirle kapadım. Kendimde değildim, kendime gelmem gerekiyordu. Onu yaralıyordum, yeterince üzülmemişiz gibi buna bir de ben devam ediyordum. Gözlerimi açtım ve ona nazik bir gülümseme sundum. Yanına adımladım ve elimi başına atıp kendime çektim. Dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım ve geri çekildim.

"Yeni uyandım ve açım. Günlerdir doğru düzgün bir şey yemedim. Aramızda bir sorun yok, aşağı gel ve benimle birlikte yemek hazırlamaya yardım et. Olur mu? Mutfağımızın sağlam kalmasina ihtiyacımız var."

Kıkırdadı ve başıyla onayladı. "Elimi yüzümü yıkadıktan sonra geleceğim." Gülümsedim ve arkamı döndüm. Odadan çıktığım gibi elim dudaklarıma gitti. Ben... Kesinlikle eskisi gibi hissetmiyordum. Hafifçe sildim dudaklarımı, kalbim acıyla yanıyordu.

Le / Yarı Texting GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin