Le / Yarı Texting GxG

5

" Ya Elçin kafanı sikim, versene şuradan kremayı!"

Üstüm başım batmış, mutfak birbirine girmiş haldeydi. Sırf canımız tatlığı çektiği için pasta yapmaya kararı almıştık. Ki canımızın da sıkılması buna katkıydı.
Kafamızı sikeyim, sadece sipariş etseydik koca bir yükten kurtulacaktık!

" Gece bu vıcık vıcık lan."

Elçin kaptaki kremayı salladığında elimdelileri bir köşeye fırlattım.

" Yapacağımız işi harbi sikeyim ya."

Üzerimden önlüğü de fırlattığımda sütyenimle kalmıştım. Hava elli dereceydi neredeyse, yakında Güneşe ateş etmeye başlarlardı.

" Imm, yardıma ihtiyacınız var mı?"

Kapıdan Aden göründüğünde kaşlarımı çatmayı bıraktım.
Kız zaten benden çekiniyordu, yanında dikkat ediyordum bu yüzden.

" Yok fıstığım hallettik biz."

Ellerimi lavaboya uzattığım sırada Elçin koşa koşa Adenin yanına gitmişti.

" Seni Allah bahşetti bize. Gel de şu pastayı bitirek, annen görmeden temizlememiz de lazım."

Ellerimi yıkadım ve dolaba ilerleyip bir dondurma aldım.

" Gece abla istersen tişort giy, ben şimdi klimayı açacağım."

Dondurmadan bi ısırık aldım.

" Kumandayı buldun mu? Günlerdir arıyorum arıyorum yok."

Başıyla onayladığında salondan koltuğun üstüne fırlattığim oversize tişortü aldım ve üstüme geçirdim.

" Aden olmasa yarra yicez he. Az iyi davran da kıza, bilenmesin bize."

Dik dik ona baktım.

" Mal, kıza daha ne kadar iyi davranabilirim?"

Kafama vurdu.

" Salak sessiz olsana, duyuyor bizi."

Mutfaktan rahatça duyabileceğinin farkındaydım. Kötü bir şey demediğim içinde problem olmazdı yani.
Buna da alınmamalıydı.

" Cengizi arada gelsin o da bi işin ucundan tutsun."

Elimde dondurmamla koltuğa yayılırken Elçin yardım için mutfağa gitmişti.
Fazla vakit geçmeden gülüşme sesleri geldiğinde şaşırmıştım. Adenin bu şekilde güldüğünü duymamıştım, iki senedir beraberdik oysa.

Ayaklandığım sırada kapı çalmıştı.
Bıkkınlıkla kapıya ilerledim ve açtım.

" Çekil şuradan paçoz."

Cengiz beni ittirip, içeri girdi ve direkt mutfağa yöneldi.

" Ellerini yıka önce pezevenk!"

Peşinden ilerledim ve tezgahın üstünde duran poşete çubuğu attım.

" Oha lan, ne ara topladınız pastayı?"

Şaşkınlığını gizleyemeden ikisine bakındım. Elçin maldı, o yüzden pastayı düzelten kesinlikle Adendi.

" On parmağında on marifet, böyle kardeşim olsa göklere çıkarırdım."

Elçin Adene kolunu attı ve sarıldı.

" Oy minicik zaten."

Pekâlâ, ikimizde dev gibiydik. Aden 1.60 boyuyla kesinlikle minicikti. Vaktinde yaptığımız sporla birlikte genetiğimiz sayesinde uzunduk. Babam zaten 1.96'ydı, annem ise 1.83'dü.

Onunda ebeveynleri oldukça uzundu.

" Siz çok uzunsunuz, ben normalim."

Utana çekine konuştuğunda güldüm.
Elçin gibi o da sarışındı.

" Siz ikiniz daha kardeş gibi durdunuz."

Cengiz parmağını emerken pastayı sıyırdığını anladım.

" Ya pezevenk yıkadın mı ellerini de mıncıklıyorsun pastayı!"

Yüzümü tiksinti ile buruşturdum.

" Yıkadım mal."

Mutfak lavabosunda yıkamıştı pislik.

" Pasta donduktan sonra yiyebilirsiniz."

Aden gitmeye niyetlendiğinde boğazımı temizledim.

" Bizimle oturmak ister misin? Film izleyeceğiz."

Elimi enseme attım ve gergince ovuşturdum.
2 yıldır doğru düzgün konuşmamıştım onunla.

" Çok isterdim ama test çözmem gerekiyor."

Hayal kırıklığıyla baktığında ne yapacağımı bilemedim.
Ağlama ablacım diye kollarıma alacaktım şimdi.

" Tamam, başka zaman artık."

Elçin benim yerime konuştuğunda kafamı çevirdim.
Kızın yanında durmak bile çok gericiydi amına koyayım.

" Oğlum üzme lan şu kızı, çok masum amına koyayım."

Cengiz arkasından hüzünle baktığında kafasına vurdum bir tane.

" Ya mal mısınız? Kızı neden ve nasıl üzebilirim? Yüzyüze geldiğimiz bile yok."

İkisi kendi arasında ufak da olan haklılık payım hakkında konuşurlarken düşünmeden edemedim.

Ben kötü bir abla değildim dimi lan?

Kendimi koltuğa bırakıp, telefonuma döndüğümde yavuklumun mesaj attığını gördüm.
İsmail YK dinleyen her insan benim için özeldi, İsmail YK dinleyen insandan zarar gelmezdi ve kafa dengi olurlardı.

Infernalinyavuklusu : Dövmene dil atim Gece.