18. FERC KAMER

235 64 168
                                    

Herkese merhaba :) Bir kaç haftadır evimde olmadığım ve bir kaç ayda olamayacağım için bölümü telefondan yazdım. Yazım yanlışları olması çok normal. Dikkat etmeye çalıştım ama gözden kaçanlar elbette olmuştur.

Yarın akşam 23:00 da soru cevap yapacağım. İnstegram : izmihlal.offical hesabına gelin lütfen. Wattpad panomda link mevcut güzellerim. Gelemeyen olursa öne çıkanlara ekleyeceğim.


Flower Of Evil - Kim Jun Seok (Bütün bölümü yazarken bu parçayı dinledim. Medyaya koydum🖤)

🗝️ XVII. YARIK AY 🗝️

Bilinmezlik; bilinen bütün gerçeklere aslında yalan bulaştığını ispatlamak için vardı.

Belki yanlış, belki doğru olmalı, belki de yalanın beni hayatta tutan tek gerçek olduğunu anlamalıydım.

"Bu da ne demek?" Dedim hayretle. "Televizyonda duyduğumuz haber ne anlama geliyor?" Sessizliğin kısık ninnisi bedenlerimiz arasında yankılanırken hepsinin bakışları siyah ekrandan bana dönmüştü. Ars televizyona elleri yumruk şekilde ifadesizce bakıyorken; kafasından geçenlerin temelleri sağlam yeni düşüncelerle kaplı olduğunu anlamak için konuşmasına gerek olmadığını biliyordum.

"Size soruyorum ne oluyor?"

"Biri kurduğum oyunu yönetmeye kalkıyor."

Gümüşay boynunu iki tarafa hasta bir istekle çevirip kütlettirken boynunda ki damarların kabardığını görüyordum. Bakışları beni bulduğunda rakı beyazına dönen gözünün yapısında bir çatlak oluştuğunu far ettiğim. Kaşlarım havalandı ve bunun bir yanılsama olduğunu düşündüm.

"İnsanların zihinleriyle oynamaya bayılıyorsun değil mi?" Bakışları kısıldı ve alt dudağını bir tur yalayıp dilini damağına vurarak ses çıkardı.

"O sokakta vurulan bendim! Neden benim yerime Eva'yı yaralı hatta ölü gösterdin!" Sesimin hayrete düşmüş gibi çıkmasına engel olmadım. Haberim olmadan, olanlara müdahale edemeden değişen hayatımdan bıkıp usanmıştım. Sesim kademe kademe yükselirken kontrol edemediğim yaşantımda benden daha çok söz sahibi olan adama bakmayı kestim.

"Bana bunu neden söylemediniz? Sen böyle bir şeyi nasıl kabul edersin Eva? Bir ailen, seni merak eden insanlar yok mu?" Sinirden kaldırıp işaret ettiğim bedeninden ellerimi iki tarafıma düşürdüm. Eva dalgın bakışlarını kaldırıp "Bir ailem yok." dedi ve başını arkasına doğru çevirip Ars'a baktı. "Ama ne kadar konuşmasak da amcama bunu söylemeliyim. Mutlaka sorun çıkaracaktır, gidip konuşma gerekecek." Gümüşay sıkıntıyla burun kemerini sıkıp başıyla onu onayladığı da, Eva'nın koltuğun üzerinde ki deri ceketini alıp sessizce evi terk etmesi bir kaç saniye sürmüştü.

"Hava karanlık, yağmur yağıyor. Tek başına motorla gitmesine nasıl izin veriyorsunuz? " Şaşkınca etrafıma bakındım. "Buraya ilk geldiğimizde de yağmurun altında kullandı. Hayata bir daha gelemeyeceğini biliyor. Motor kullanırken dikkatlidir." Rüzgar elinin teki koltuğa dayalı düşünceli bir şekilde dudaklarını kemiriyor öylece konuşurken bile ne dediğini biliyor gibi değildi. Dalgınca bir yere kitlenmiş bakıyor ve düşünüyordu. Vizolin ortalıkta yoktu.

"Bu mu yani? Yine hiç bir şey bilmeden hayatımın aktığı yönde mi ilerleyeceğim? Bana niye bir cevap vermiyorsun?" Bir kaç adım atıp Arsın tam önünde durduğum da sadece gözlerini yüzüme indirmişti.

"Sana bir cevap verdim." Sinir yüzüme tırnaklarını geçirerek yayıldığında yalnızca bana bakmakla yetiniyordu.

"Sen şaka mı yapıyorsun?" diye patladım. "Sesinin tonuna.."

İZMİHLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin