11. AŞKAR

370 127 844
                                    

Oyuklardan etrafı gözetleyen ruhların istekleri belliydi ; daha fazla ölüm için kanlı ellerini zamana sürtmek, tırnaklarını bir kalbin yaşam akan damarlarına geçirmekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oyuklardan etrafı gözetleyen ruhların istekleri belliydi ; daha fazla ölüm için kanlı ellerini zamana sürtmek, tırnaklarını bir kalbin yaşam akan damarlarına geçirmekti.

🗝 XI. AŞKAR 🗝

Evin geniş demir kapıları gürültüyle açıldığında araç içeriye girmişti. Yol boyunca babamın yüzünde ürkütücü bir soğukluk ve sakinlik vardı. Bu sessizliğin peşinden şiddetli bir gürültü kopacakmış gibi hissediyordum. Duran arabanın açılan kapsından ilk inen bendim. İlerleyip eve girerken babamın yere vuran sert adımları geniş hole yayılıyordu. Merdiven trabzanlarına tutunup ilk basamağı çıkacakken bir şeyin duvara vurup parçalanma sesi ile sıçrayıp arkamı döndüm.

Çıkan seslerle ellerimi ağzıma götürdüm. Yemek masasında ki kristal şamdanların tek tek duvara vurulup parçalanışını izlerken son derece korkuyordum. "Orospu çocuğu, beni sınıyor!" Ellerini saçlarından sertçe geçirip bağırıyordu. "Mecbur olmasam sikime bile takmayacağım adam gelmiş bana İŞİMİ BANA ÖĞRETME DİYOR!" Üzerinde ki kabanı söker gibi çıkartıp yere savurdu. Donmuş bir şekilde yalnızca izliyordum, barut gibiydi kuracağım tek cümleyle alev alacak diye hiç bir şey söylemiyordum.

Arkasını dönüp tekli koltuğa sert bir tekme attı ve yüzünü sıvazlayıp içki sıtandına doğru yürüdü. Kısa bir şişeyi eline alıp kapağını açtı ve bir kaç yudum alıp masaya sertçe bıraktı. Gözleri etrafta gezinirken bana takıldı. "Buraya gel." Nefes nefese kalmıştı ve sesi tüylerimi ürpertecek tondaydı. Yine de dediğini yaptım ve yanına doğru adımladım. Avuçladığım eteğimin uçlarını sıkıyorken tam karşısında durdum.

Tek eliyle şakağını ovalayıp gözlerini açtı. "O herifin sana olan bakışların da bir şeyler var Leyal. Tuhaf bakıyor, bir babanın hoşuna gitmeyen bakışlardan bahsediyorum anlıyor musun?" Öfkeden çakmak çakmak yanıp kızaran gözlerine bakarken kalbim panikle hızlandı. Avcumun içinde ki kumaşı daha sıkı tutum ve gözlerimi babamdan kaçırdım.

"Bunu sana hissettirdi mi? Sana yakın bir temasta bulundu mu?" Büyük adımları babamı yanıma taşıdığın da sertçe yutkundum. "Hayır." derken sesim oldukça kısık çıkmıştı. Ars'ın bana olan dokunuşları, kurduğu cümleler zihnime takılarak düştüğün de utançtan gözlerimi sıkıca kapattım.

"Leyal, sakın!" Bana bir sır veriyormuş gibi sesi alçak tondaydı. Elini kaldırıp çeneme sardı ve yüzümü kendisine doğru kaldırdı. Göz göze geldiğimiz de "Sana asla temasta bulunmasına izin vermiyorsun. Duydun mu beni? Sakın, sakın ona bir şeyler hissetme, bunun olmasına izin verme. Ne demek istediğimi anladın mı?" Üzerine basarak kurduğu her cümleyi çok net bir şekilde anlamıştım. Konuşmaya cesaretim olmadığı için babamı yalnızca başım ile onayladım. Yalan söylemek, babama bana gelen mesajları, aramaları anlatamamak zaten yeterince zordu. Birde Ars'ın bana olan yakınlığından rahatsız olduğumu ama ona mecbur olduğum için engel olamadığımı söyleyemezdim.

İZMİHLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin