Bedenler bir kıyafet gibidir. Asıl gerçek vücut olan ruhtur. Ve şuanda o bahsettiğin kızın ruhu burada değil. O bahsettiğin evrende sıkışıp kalmış. O evrenden kurtulup buradaki beden kıyafetini giymesi gerek. Yoksa sonsuza kadar ruhu orada hapis kal...
"Eğer benimle yaşamaya devam etmek istiyorsan zevcemolman gerek."
Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
Kulağımda yankılanan bağırış sesi ile gözlerimi açtım. Bu sesler neyin nesiydi? Sesler hâlâ daha gelmeye devam ediyordu. Daha sabah bile olmamışken bu gelen bağırış sesinin sebebi ne olabilirdiki?
Ses benim durduğum odanın hemen yanındaki odadan geliyordu.
Sese yaklaştıkça bu sesin sahibinin Hasan olduğunu anlamam uzun sürmedi.
Büyük ihtimalle bir kabus görüyor olmalıydı.
Bir elimle mumu tutarken diğer elim ile tahta kapıyı ittirerek içeri girdim.
Mum ışığının odayı aydınlatması ile zar zor ilerleyerek Hasan'nın yatağının yanına geldim.
Elimdeki mumu yüksek bir yere koyarak, Hasan'nın yatağının üstüne oturdum.
Çığlık çığlığa bağıran bu çocuğu uyandırmam gerekiyordu.
Hasan çığlık çığlığa "anne beni bırakma." diye sayıklıyordu.
Gördüğü kabustan dolayı terlemiş ve saçları alnına yapışmıştı.
Kolumu Hasan'a sararak; " Hasan hadi uyan!" diyerek Hasan'ı uyandırmak için harekete geçtim.
Cüneyt neredeydi acaba? Evde olsa şimdiye kadar çoktan Hasan'nın yanına gelmiş olurdu.
Gecenin bir yarısı neden evde yoktu? Bizi nasıl tek başımıza bırakıp gitmişti.
"Dilşah abla!" diye mırıltı halinde gelen bir ses ile kafamı Hasan'a çevirdim.
Uyanmıştı ama hala gözlerinde korku vardı.
"Hasan" diyerek kızarmış olan yanaklarını avuçlarımın arasına aldım.
Hasan ağlamaklı bir ses ile "Ben çok korktum" diyerek bana sarıldı.
"Ben burdayım korkmana gerek yok." dedim kollarımı ona sararken.
"Cüneyt amcam nerde?"
"Bilmiyorum." dedim kısık bir sesle. "Ama merak etme avlanmak için ormana gitmiştir belki de."
"Amcam geceleri asla avlanmaya gitmez."
Bunu demesi ile içime kurt düşmüştü. Aslında bende farkındaydım avlanmaya gitmediğinin. Bunu sadece Hasan'ı avutmak için söylemiştim. Ama görünen o ki avutamamıştım.
"Ciddi bir şey olmalı! Yoksa amcam ne beni ne de seni bırakıp gitmezdi gecenin bir yarısında. "
Bunları söyleyen sanki küçük bir çocuk değilde kocaman bir adamdı.