2-BAHÇE

1.2K 96 633
                                    

"Hiç bir şey hayallerdeki kadar mükemmel olamazdı."

Sırtımın acısı sebebi ile bir türlü uyuyamıyordum.
Tüm gece yattığım yerde dönüp durmuştum.
Döne döne sabahı etmiştim. Keşke sırtım daha az acısaydı da az da olsa uyusaydım.

Aslında itiraf etmem gerekirse  sırtımın acısından çok düşüncelerim beni uyutmuyordu.
Aklımda sinsi bir yılan gibi gezinen sorular sürekli düşünmem için beni zorluyordu.

Acaba ölmüş müydüm?

Öldüysem şuan nerdeyim?

Ölüp başka bir bedende hayat bulmuş olabilir miydim?

Aslında başka bir bedende hayat bulma konusu pek mantıklı gelmiyordu.

Hem öldükten sonra başka bir bedende hayat bulmak benim inandığım dinde de yoktu ki.
~ ya da vardı da ben bilmiyorum. ~

Rüya mı  görüyorum  acaba desem. Değildi. Yaşadığım olaylar çok gerçekçiydi. Bu yaşadığım duyguların ,hislerimin  bir rüya olma durumu ne kadar mantıklıydı? 

Rüyada acıyı hissedebilir miydik?

Hayır hissedemezdik ama ben şuanda acı çekiyordum.
O zaman yaşadıklarım rüya değildi?

Acaba Dilara ile konuştuğumuz gibi zaman da  yolculuk yapmış olabilir miydim?

Ve bu sorular gibi binlerce sorum kafamın içinde mantıklı bir cevap bekliyordu.

Bir an önce neden burada olduğumu öğrenip, sorunlarımın cevabını bulmalıydım.  Yoksa bu düşünceler aklımı kaçırmama sebep olabilirdi.

Soruların beni daha fazla boğmasına izin vermemek için yatakta doğrulup, bulunduğum odayı incelemeye başladım.

Yattığım yerin hemen yanın da üç büyük cam vardı.

Yerde bir tane kan rengini anımsatan kırmızı bir halı vardı. Halıda ki motifler gözüme çarptı. Muazzam bir emek ile işlendiği belli olan motiflere dikkatlice baktım.
Muhakkak bu motiflerinde bir anlamı vardı.
Halının tam ortasında masaya benzer bir şey vardı ama normal masalardan baya küçüktü. Küçük yuvarlak bir eşyaydı. ~büyük ihtimalle yemek yemek için kullanıyorlardı.~

(Canlarım bunu internetten buldum ne kadar doğru bilemem

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Canlarım bunu internetten buldum ne kadar doğru bilemem. O zamana uygun değilse sorun benim değil.)

Kafamı sağ tarafa çevirip pencereden dışarı baktım.

Dün uyandığım zaman duyduğum çiçek kokusunun nedeni demek bu bahçeymiş.

Bahçenin büyüleyici bir güzelliği vardı.
Peri masallarından fırlamış gibi bir hali vardı.

Ben etrafı izlemeye dalmışken odamın kapısı büyük bir gürültü ile açıldı.

Kapının açılması ile içeri giren kişiye baktım.
Bu dün beni kurtardığını iddia eden Gülfem hatundu.

AŞK-I FEVERAN (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now