"Hiç kimse bir şey bilemez, hatta bu bile kesin değildir. Doğru olduğuna inandığınız şeylere güvenemezsiniz çünkü yanılıyor olabilirsiniz. Her şey sorgulanabilir, her şeyden şüphe edilebilir."
(Yazdığım ilk giriş cümlesi. Pyrrhon'nun savunduğu şüpheciliğin ana öğretisidir.)
Karnımda bir yarılma hissediyordum. Sanki birisi karnımı bıçakla açmış ve tüm organlarımı çıkarmış gibiydi.
Acı vardı. Ama bu acıyı tarif etmek oldukça zordu.
Karnıma aniden saplanan bir acı ile ağzımdan aniden "Aah" diye küçük bir inilti çıktı tekrardan.
Acıyan karnım ile iki büklüm olmuştum.
Tam da o an hissettiğim acı sayesinde bir şeyleri idrak etmeye başlamıştım.
İşte şimdi anlıyordum her şeyi. Bu gördüklerim bir rüya değildi.
Asla ama asla bir rüyada değildim.İlk günler de bir rüyada olduğuma dair şüphelerim olmuştu.
Ama şimdi...
Her şeyin rüya olamayacak kadar gerçek olduğunu anlayabiliyordum.
Şuan hissettiğim bu katlanılmaz acı gerçekti.
Şuanda yaşadığım her şey gerçekti. Ve bu acıyı tüm hücrelerim ile hissediyordum.
Karnıma tekrar saplanan ağrı ile tekrar ağzımdan bir inilti daha çıkmıştı.
İçimde kopan çığlıklarla karşılık ben sadece acı acı inliyordum.
Bu acı oldukça güçlüydü.
Susuzlukla girdiğim savaştan bile başarı ile çıkıp tekrar yaşamaya devam etmiştim. Ama bu acı ile girdiğim savaştan galip çıkacağımı sanmıyordum.
Kollarımı karnıma sararak kıvranmaya başladım.
Ağzımdan çıkan ufak iniltilerimin arasından o tanıdık sesi duydum.
"Dayan az kaldı."
Sinirle yumruklarımı sıkarken kendi kendime söyleniyordum.
Dayan demesi kolaydı. Ama bu acıya nasıl dayanabilirdim ki?
Ben hala yatakta kıvranırken.
Bedenim birisi tarafından tutularak yatakta hareket etmeme engel olunmuştu.
Ben daha ne olduğunu anlayamadan ağzımın içine değişik kokulu,macun kıvamında bir şey yerleştirmişlerdi.
Bu iğrenç şey karnımın acısını nasıl geçirebilirdiki?
![](https://img.wattpad.com/cover/338559188-288-k463338.jpg)
YOU ARE READING
AŞK-I FEVERAN (DÜZENLENİYOR)
Historical FictionBedenler bir kıyafet gibidir. Asıl gerçek vücut olan ruhtur. Ve şuanda o bahsettiğin kızın ruhu burada değil. O bahsettiğin evrende sıkışıp kalmış. O evrenden kurtulup buradaki beden kıyafetini giymesi gerek. Yoksa sonsuza kadar ruhu orada hapis kal...