Merhaba aşklar!
Bunu bir geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz.
Size 3 gün içinde 2 bölüm veriyorum. Lütfen emeğin karşılığını verin olur mu?
OY VE YORUM atıldıysa bölüme geçelim mi? (satır arası yorum atarsanız da olur canlarım zira yorum sayısı düştü.)
KEYİFLİ OKUMALAR
Kürşat
"Bir yastık daha ister misin canım?"elimde ki yumuşak yastığı sırtına yerleştirdikten sonra doğrulmasına yardımcı oldum.
" Hayır Kürşat, ben gayet iyiyim merak etme. Yalnızca ağabeyim ve yengemi görmek istiyorum." derince iç çekip yanında kalan ufak boşluğa bıraktım kendimi. Acıyan gözlerimi ovuşturdum.
"Lütfen güzelim ne konuştuk seninle. Ağabeyin de yengem de gayet iyi. Biraz yalnız kalsınlar, çok zor şeyler yaşadılar. Sonra söz seni ellerimle yanlarına götürücem." istemese de onayladı beni. Eğilip alnına bir öpücük kondurdum. Gözüm az ilerimizde kalan beyaz beşiği takıldı.
" Hem.. "usulca adımladım yanına. Üzerinde ki örtüyü yavaşça kaldırıp melekleri kıskandıran güzelliğine daldım." Senin ilgilenmen gereken oğlumuz var. Üstelik biraz da acıkmış bir bebek... " sözlerim üzerine kıkırdayınca bende gülümsedim. Tabi annesinin kopyası durur mu? Kapalı gözlerinin ardından gülümsemeye başladı. Şaşırmış gibiydi de.
"Ne oldu? Neye şaşırdın bu kadar?"
Birkaç bitkin adımda annesinin yanına vardım.
"H-hiç ilk kez oğlumuz dedin ya ondan." yalandan çattım kaşlarını. "Hoşuna gitmedi mi?" bu kez o çattı kaşlarını. Tek elini yorgun argın kaldırıp havaya salladı. "Hayır tabi, çok hoşuma gitti. Sonuçta o bizim oğlumuz." derince gülümsedim. Yavaşça bıraktım bebeğimizi annesinin kollarına. Sonra bir adım gerileyip uzaktan baktım bu manzaraya.
Derince iç çektim.
Mihrimah ile kendimi bildim bileli beraberdik. En güzel anlarında da en kötü zamanlarında da onunla beraberdim. Çocukken ona olan hislerimi hep çocukça saf duygular olarak adlandırmıştım lakin büyümeye başladıkça ona olan duygularımın farkına vardım.
Sırılsıklam aşık olmuştum.
Ağladığında omuz, güldüğün de onu izleyen yüz.. Derdini dinleyen kulak, yaşını silen parmak oldum ben ona hep. Çünkü dedim ya sırılsıklam aşık olmuştum.
Sonra bir gün öğrendim ki herifin birine kaçmış. Berdel demişler o da kaderine boyun eğmiş. Sustum. Sevmiştir dedim. Sevmiş, aşık olmuş kaçmış. Çok sevmiş. Tıpkı benim gibi..
Sonra başka bir şey daha işittim. Hamile kalmış.
Sevdiği adamdan hamile kalmış, sevdiğim kadın. İçim yandı, cayır cayır. O gün, o haberi işittim vakit yaşadıklarımı bir ben bir de kendimi vurduğum Mardin'in dağı taşı bilir.
Duramadım, sığamadım kalıbıma, dağa taşa. Kalktım geldim ona omuz olmaya. Derdini dinleyen kulak, yaşını silen parmak olmaya. Yaptım da fakat hiç birinde aklımda bir gün onun da beni sevebileceği ihtimali yoktu.
Şimdi o benim ruh eşim, kucağında ki bebek de bizim meleğimiz..
Azer Cibranoğlu
YOU ARE READING
DİLDÂDE(+18)
Fanfiction! Aşiret, Berdel konuludur! ! Yetişkin içerik! -Alıntı- "Seni ilk gördüğüm de o konakta ki aklı başında tek insan olduğunu düşünmüştüm." Sesini duymamla ürkek bakışlarımı camdan ona doğru çevirdim. Sesi ilk karşılaşmamızda ki gibi naif değildi...
