34 SICAKLIK

4.4K 222 41
                                    


Azer Cibranoğlu'nu bir emoji ile anlatsanız bu ne olurdu?

OY SINIR :150!
YORUM SINIR :150!
(Emeklerimin karşılığını alamamak beni gerçekten çok üzüyor.)

     
             KEYİFLİ OKUMALAR

Rûşa'dan

Alışmak zorunda bırakılıyorsun bazen. Canının yanmasına dayanamayan insanlar genel de canını yakanlar oluyor. Mahkum bırakılıyorsun sessizliğe , şarkıların hüznüne, bazen ise küçük bir sarılmaya.

Yanında sadece acıların var; insanlar vicdansız, gözleri kör ve kulakları sağır. Duymuyorlar seni, belki de duyuyorlar ama yardım etmiyorlar. Çaresizlikle tanışıyorsun o sırada, en lazım olan zaman da olmayanlar yüzünden. Neye nasıl tepki vereceğini bilemiyorsun..

Günlerdir sensizim, sessizim kimsesizim..

Sessizlik ve kimsesizlik değil ama sensizlik hiç düşünmediğim kadar canımı yakıyor.

Acı olan şu ki bu benim ilk kahroluşum değil ama ilk defa nasıl geçeceğini bilmiyorum.

Geçtiğimiz bir haftada olduğu gibi bugün de feci bir mide bulantısı ile açtım güne gözlerimi. Benim de günü selamlama şeklim buydu artık.
Dün geceden beri boş olan midem de kalan son sıvıyı da son anda yetiştiğim klozete boşaltırken bayılmamak için kendimi sıkıyordum. Bu da bedenimin titremesine yol açıyordu.

Günlerdir olduğu gibi sessiz banyo da buz gibi betonun üzerinde  alışageldiğim yarım saatlik ağlama seyansımı tamamlayıp titreyen ellerim ile zar zor avuçladığım su ile yüzümü yıkıyordum. Bana zor gelen bu değildi. Alışmıştım.

Lakin asıl zor olan tüm bunları yaparken yapayalnız oluşumdu.

Savsak adımlarım ile odama geçerken attığım ilk adım ile gözlerim bir tarafı hiç bozulmayan yatağımıza kaymıştı.
Sol kısmında tek bir kırışıklık bile yoktu, bomboş öylece duruyordu günlerdir. Oysa benim sol yanım öyle miydi?

Derin bir nefes çektim ciğerlerime. Toparlanmalı ve aşağıya inmeliydim. Aşağıdan gelen gürültüye bakılacak olursa kızlar çoktan uyanmış kahvaltı için hazırlık yapıyorlardı. Tıpkı geçen günlerde olduğu gibi elime neyin geldiğine bakmadan birkaç parça kıyafet almıştım. Bu sıralar Mardin in havası bozmaya başlamıştı. Elimde ki   parçaları incelerken günler sonra ilk kez şanslı hissettim kendimi. Kalın örme, kırık beyaz diz altı bir elbise seçmiştim. Hızlıca giyinip açık saçlarımı tepeden sıkı bir şekilde toplayıp merdivenlere yöneldim.

Ruhsuz ve yorgun adımlarımın ilk durağı mutfak olmuştu. İçeriye girdiğin ilk an gözlerimin gördüğü Rojda anne ile oldukça şaşırmıştım. Günlerdir doğru düzgün yemek yemeyen kadın, bir hafta sonra mutfağa girmişti. Bu hali beni sevindirirken bir yanımda ise hafif bir burukluk oluşturmuştu.

DİLDÂDE(+18)Where stories live. Discover now