! Aşiret, Berdel konuludur!
! Yetişkin içerik!
-Alıntı-
"Seni ilk gördüğüm de o konakta ki aklı başında tek insan olduğunu düşünmüştüm."
Sesini duymamla ürkek bakışlarımı camdan ona doğru çevirdim.
Sesi ilk karşılaşmamızda ki gibi naif değildi...
Sınır yok ama rica ediyorum OY VE YORUM atarsanız beni çok mutlu edersiniz.
Tiktok : lmindd8 takibe alırsanız spoiler ve alıntılara ulaşırsınız.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Çocuk geline HAYIR! Diyorum ve çok fazla söze gerek duymadan bölüme geçiyorum.
KEYİFLİ OKUMALAR
RÛŞA'DAN
Bir şeylerden kaçar gibisin. soluk soluğa ama hiç bir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. Gitmek istediğin belli bi yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. Sadece biraz olsun herkesin ve herşeyin susmasını istemişsin. kendini duyabilmek için." elimde bulunan kitabı kapatıp onlarcasının bulunduğu lüks kitaplığa geri koydum. Oğuz Atay çok sevdiğim bir yazardır. Yaşadığım hayat benim kitaplarla içli dışlı olmama engel olsada geceleri gizliden gizliye Kadir'in kitaplığından aldığım birkaç kitabın arasından en sevdiğim yazar olmuştu Oğuz Atay. Fark ettim de uzun zamandır elime doğru düzgün kitap almamıştım. Eski konakta ki düzen ve asayiş yüzünden liseden sonrasını okuyamamıştım. Bu konuyu en kısa sürede Azer' e açmalıydım.
Derin düşüncelere dalıp gitmişken belime ve aynı zamanda karnıma sarılan bir çift kalın kol kısa bir an için ürkmeme sebep olmuştu. Sonrasında burnuma dolan erkeksi kokusu ise rahatlamama.
"Benim güzel yavrularım, babayı beklerken çok mu sıkılmış." yüzü boynuma yaslı olduğundan boğuk çıkan sesini zor ayırt edebilmiştim.
Sabah kahvaltıdan sonra odamıza çıkıp biraz daha oynaşmış sonrasında ise benden hazırlanmamı istemişti. Sebebini sorduğumda ise benden kendisi ile birlikte şirkete geleceğimi söylemişti. Nedenini söyleyemezmiş.
Peh!
Üstüne üstlük geldiğimiz gibi acil bir toplantısı olduğunu söyleyip beni odasında bırakıp girmişti. Elbette sıkılırdım yahu! Ama onun bunu bilmesine gerek yoktu.
"Hayır canım sıkılmadım. Kitaplar gözüme çarpınca bir bakmak istedim." sözlerim ile yüzünde anlam veremediğim bir ifade oluşmuştu. Yanlış bir cümle kurduğum konusunda kendim ile çeliştim lakin ortada herhangi bir yanlışlık yoktu.
"Gel bakalım" der demez elimden tuttuğu gibi odanın köşesinde bulunan siyah deri L koltuğa doğru ilerledi. Önden benim oturmama izin verip hemen yanıma da kendisi kuruldu. Aramızda ise sıfır mesafe.
"Aslında seni buraya getirme sebebim artık bazı şeyleri açığa kavuşturmak istememdi. Baktım evde bir türlü rahat olamıyoruz. Benim de acil bir toplantım çıktı. Dedim ki neden karımda benimle şirkete gelmiyor." biten cümlesinin ardından boğazında ki kravat onu rahatsız etmiş olacak ki söküp masaya doğru fırlattı. "Hem belki bir şirket fantezisi de yaparız fena mı? "cümleleri yetmezmiş gibi yüzünde ki çapkın gülümsemesi ve sürekli kırptığı kara gözlerinin kalbime zararı büyüktü..
