42

3.4K 275 85
                                    

Bu, hiç onluk bir mesaj değildi.

Görüldü atıp sohbetten çıktığımda huzursuz hissediyordum. Bana mesaj atan kişi kesinlikle Bora değildi, başka biri olmalıydı. Ama kim?

Gözlerimi Seda'ya çevirip "Bu mesajı Bora atmadı, eminim. Başına bir iş gelmiş olmalı, Onur'u arayabilir misin?" diye sordum.

"Ona da haber vermiştim, yolda." Ayağa kalkıp sordu. "Aç mısın? Yemek yemediysen kantinden bir şeyler alayım mı sana?"

"Hastane yemeklerinin hiç tadı yok ki, iştahım da yok zaten. Yanımda otursan yeter bana." dediğimde hafifçe gülümseyip tekrar oturdu.

"Bu arada, niye Onur'u aramamı istedin?"

Yerimde kıpırdanıp daha rahat bir pozisyon aldım ve "Bora ile birbirimizin nerede olduğuna bakmak için bir uygulama yüklemiştik. Olur da ders çalışıyorum ayağına kaytarırsak diye." diye cevapladım.

Gülümsedi. "Tam size göre bir hareket cidden. Şimdi bakarsak nerede olduğunu görebilir miyiz yani?" dedi meraklı sesiyle.

Başımla onayladım.

"Telefonu kapalı olmadığı sürece, evet. Daha az önce mesaj atıldığına göre şu an açık olmalı."

Telefonumu elime alıp uygulamaya girdiğimde bulunduğu yerin gözükmesiyle derin bir nefes aldım. Konumu iyice büyütüp yaklaştırdığımda kaşlarım çatıldı. Şehrin öbür ucundaydı ve etrafta çok fazla bina olmayan bir sokaktaydı. Kentsel dönüşüm için terk edilmiş bir yer gibi duruyordu.

Kalbim endişeyle çarpmaya başladığında derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım. Seda da durumumu kavrayınca sırtımı sıvazlayarak destek olmaya çalışmıştı. Oyalanmadan endişelerimin sahibini bir önce görmek istiyordum.

Biraz da olsa kendime gelmeyi başardığımda devam ettim.

"Onur'u aramanı isteme sebebim, Bora'nın yanına gitmesi için birine ihtiyacım olması. Ben muhtemelen yarın taburcu olacağım ama Bora'nın konumu her an değişebilir. Bir an önce bir şeyler yapmalıyız." dediğimde gözlerinde onun da git gide korkmaya başladığını gördüm.

"Anladım. Aklıma kötü bir şey getirmemeye çalışıyordum ama mesajı atanın Bora olmadığından bu kadar eminsen bir şeyler yapmalıyız. Polise kayıp başvurusunda bulunalım."

Başımı salladım, ardından Seda ile birlikte yarım saat süren bir bekleme faslına girdik. Bu sürede diken üstündeydim, Bora'yı kim ne amaçla o tenha yerde tuttuğunu bilmiyordum ama atılan mesajı gördüğüm andan itibaren içimi tanıdıklık hissi sarmıştı.

Muhtemelen mesajı atan kişi unuttuğum anılarım arasındaydı, beni sarsan olayı yaşatan kişiydi.

Bora'nın şu an yanımda olmamasının sebebi ise o kişinin yanında olmasıydı. Çünkü Bora'nın o terk edilmiş sokakta olması için başka bir sebep yoktu.

Benim yüzünden Bora'nın başı beladaydı, kendimi berbat hissediyordum. Benim gibi biri için, anne babası tarafından bile sevilmeyip umursanmayan bir kız için kendisini tehlikeye atmıştı.

Başımı önüme eğdiğimde saçlarım yüzümü kapatmıştı. Korkudan, endişeden, suçluluk duygusundan ve daha birçok duygudan ağlamaya başladım.

Çok geçmeden Seda'nın vücudumu saran kollarıyla karşılaştığımda hiçbir şey söylemeden başımı göğsüne yasladı, ben de ağlamaya devam ettim.

Ağlamam Onur'un gelmesiyle sona erdiğinde ikimiz de ağlamaktan şişmiş gözlerimizle ona baktık.

Onur, kapı kolunda kalan eliyle geri gider gibi yaptı.

Asosyal Komşu | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin