37

6.8K 568 215
                                    

Uykumu almamın verdiği hisle gözlerimi yavaşça araladım.

Kafamı kaldırmadan etrafı süzdüğümde beynim birkaç saniye nerede olduğumu idrak etmeyi reddetmişti.

Bütün vücudum yatağı kaplar vaziyette uyuduğumu fark ettim.

Mutfaktan tabak çanak sesleri yükselirken doğrulup gözlerimi ovuşturdum.

Yataktan kalkıp esneyerek odadan çıktığımda banyoya geçip işlerimi hallettikten sonra seslerin geldiği yere, mutfağa, varmıştım.

Kapının pervazına yaslanıp dikkatli bir şekilde tavaya peynirli yumurta döken Bora'yı izledim.

Hazır beni fark etmemişken onu boydan boya süzmezsem olmazdı.

Geniş sırtını, duş almış olmalı ki alnına düşen ıslak saçlarını ve yan profilini iyice hafızama kazıdıktan sonra ister istemez iç çekmemle Bora'nın dönüp bana bakması bir olmuştu.

Yüzüne mükemmel bir gülümseme yerleştirerek dondurma gibi erimemden habersiz konuştu.

"Günaydın, minik fidanım. İyi uyudun mu?"

Sözünü bitirir bitirmez kafasını tekrar ocağa çevirip yumurtayı kontrol etti.

Birkaç adımda tam arkasına geçip kollarımı beline doladıktan sonra kafamı sırtına yasladığımda sırtının gerildiğini hissettim.

"Hayatımda aldığım en iyi uykuydu. Ama.."

"Ama?"

Sağ elimle karnına hafifçe geçirdiğimde  "Ah! Niye dayak yiyorum ki şimdi?" diyerek söylendi.

Arkasını dönmeye çalışınca kollarımı beline daha sıkı sardığım için durmuştu.

"Bana fidan demeni yasakladığımı hatırlıyorum. Bir daha söylersen seni-"

"Minik fidanım." diyerek lafımı yarıda kesip sakince ocağın altını kapattığında duraksadım.

Bunu fırsat bilen Bora ellerimden kurtulup vücudunu bana döndürmüştü.

Ağzım şaşkınlıkla aralanırken yumruk yaptığım elimle göğsüne vuracakken bileğimden tutup beni durdurdu.

Dağılan dikkatimle kaşlarımı çatarak ona sinirli bir bakış atmaya çalıştım.

Pek başarılı olduğumu sanmıyordum ama duruşumu bozmadım.

"Ben de sana boyundan büyük işlere kalkışma dediğimi hatırlıyorum."

Bileğimi elinden kurtarmaya çalışsam da buna izin vermemişti.

Alayla parlayan gözlerine karşılık sırıtıp onu kendi silahından vurmaya karar verdim.

Parmak ucumda yükselerek aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdikten sonra değişen suratını izledim. En son ise eğlenmekten uzak gözlerine baktığımda keyiflenmiştim.

Dudaklarını inceleyip öpmeyerek onu çıldırtacaktım.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyordum ama parmak ucunda durmaktan yorulduğum için ellerimi omuzlarına yerleştirip destek almaya çalıştım.

İlginç bir şekilde beni öpme girişiminde bulunmuyordu.

Suratım asıldı.

Ayak parmaklarımın da acımaya başlamasıyla yüzümü buruşturup Bora'dan uzaklaştım.

Birkaç adım ötemde duran yemek masasına oturduğumda kafamı Bora'ya çevirip "Kahvaltı ne zaman hazır olur? Çok acıktım." dedim kırık bir sesle.

Asosyal Komşu | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin