Electric Touch (feat. Fall Out Boy) (From The Vault)

96 8 6
                                    


--

Just breathe, just relax, it'll be okay
Sadece nefes al, sadece rahatla, sorun yok

Just an hour 'til your car's in the driveway
Araban garaj yoluna varana kadar sadece bir saatim var

Just the first time ever hangin' out with you tonight
Bu gece seninle ilk defa takılıyorum

I've got my money things goin' badly*
Ve bahse girerim bir şeyler kötüye gidecek

Got a history of stories ending sadly
Üzücü sonrlarla biten hikayelerle dolu bir geçmişim var

Still hoping that the fire won't burn me
Hâlâ ateşin beni yakmayacağını umuyorum

Just one time, just one time
Yalnızca bir kez, yalnızca bir kez

All I know is this could either break my heart or bring it back to life
Tek bildiğim bunun ya kalbimi kıracağı ya da beni hayata geri döndüreceği

Got a feelin' your electric touch could fill this ghost town up with life
Duygu yüklü dokunşunun bu boş şehre hayat vereceğine inanıyorum

And I want you now,
Ve seni şimdi istiyorum,

Wanna need you forever
Sana her zaman ihtiyaç duymak istiyorum

In the heat of your electric touch
Duygu yüklü dokunşunun sıcaklığında

[Patrick Stump]
I've been left in the rain lost and pining
Yağmurun altında kaybolmuş ve özlem çekerek terk edildim

I'm tryin' hard not to look like I'm trying
Çabalıyormuş gibi görünmemek için çok çabalıyorum

'Cause every time I tried hard for love, it fell apart
Çünkü her aşk için çabaladığımda, alt üst oluyorum

I've gotten used to no one callin' my phone
Kimsenin telefonumu aramamasına alıştım

I've grown accustomed to sleepin' alone
Yalnız başıma uyumaya da alıştım

Still, I know that all it takes is to get it right
Yinede, tek gereken şeyin doğru anlamak olduğunu biliyorum

Just one time, just one time
Yalnızca bir kez, yalnızca bu kez

All I know is this could either break my heart or bring it back to life
Tek bildiğim bunun ya kalbimi kıracağı ya da beni hayata geri döndüreceği

Got a feelin' your electric touch could fill this ghost town up with life
Duygu yüklü dokunşunun bu boş şehre hayat vereceğine inanıyorum

And I want you now,
Ve seni şimdi istiyorum,

Wanna need you forever
Sana her zaman ihtiyaç duymak istiyorum

In the heat of your electric touch
Duygu yüklü dokunşunun sıcaklığında

I was thinking just one time (Just one time)
Yalnızca bir kez düşünüyordum (Yalnızca bir kez)

Maybe the stars align (Just one time)
Belki yıldızlar dizilmişti (Yalnızca bir kez)

And maybe I call you mine
Ve belki sana benim diyebilirim

And you won't need space
Ve boşluğa ihtiyacın olmaz

Or string me along while you decide
Ya da karar verirken benimle gönül eğlendirmene

And just one time (Just one time)
Ve yalnızca bir kez (Yalnızca bir kez)

Maybe the moment's right (The moment's right)
Belki de o an doğrudur (O an doğrudur)

It's 8:05 and I see two headlights
Saat gece 8:05 ve iki far ışığı görüyorum

All I know is this could either break my heart or bring it back to life
Tek bildiğim bunun ya kalbimi kıracağı ya da beni hayata geri döndüreceği

Got a feelin' your electric touch
Duygu yüklü dokunuşunu hissediyorum

All I know is this could either break my heart or bring it back to life
Tek bildiğim bunun ya kalbimi kıracağı ya da beni hayata geri döndüreceği

Got a feelin' your electric touch could fill this ghost town up with life
Duygu yüklü dokunşunun bu boş şehre hayat vereceğine inanıyorum

And I want you now,
Ve seni şimdi istiyorum,

Wanna need you forever
Sana her zaman ihtiyaç duymak istiyorum

In the heat of your electric touch
Duygu yüklü dokunşunun sıcaklığında







Not*: Electric touch tamlamasını o şekilde çevirme sebebim sonraki sözlere ve şarkının anlamına uydurmak istemem. Electric duygu dolu demenin yanı sıra; heycan verici, tüyler ürpertici, nefes kesici anlamına da geliyor hepsi ayni yere çıkıyor. Zaten elektrikli dokunuş demek bu anlamlara geldiği için sözlüklerde böyle geçiyor.

I've got my money things goin' badly*: Burada aslında İngilzice'de kullanılan bir kalıp kullanmış put money on kalıbı gibi. Burada da paramın üstüne bahse girerim tarzı bir kullanım var aynı "I bet" yapısı gibi. Nasıl "bet" aslında iddiaya girmek/ bahse girmek anlamı var ve bunu iki şekilde yan anlamlı kullanılıyorsa bu da o şekilde kullanıyor.

Taylor Swift-Speak Now (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)Where stories live. Discover now