KY « 7 »

412 150 182
                                    

People You Know- Selena Gomez

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın✨

Keyifli okumalar 💕

•••

Genç kız, son yarım saattir oturduğu pencerenin kenarından kalkmamış, ağacın dalındaki kuş yuvasını seyrediyordu. Yuvanın içerisindeki yumurtalardan bir tanesi dakikalar önce kırılmıştı ve içerisinden yavru bir guguk kuşu çıkmıştı. Oysa Peony, o yuvanın bir ispinoz kuşuna ait olduğunu çok iyi biliyordu ve şu an yuvanın içinde olmaması gereken bir işgalciyle karşı karşıyaydı.

Peony, ciddi bir ifadeyle yuvanın içinde olanları izlemeye devam etti. Yavrunun henüz gözleri açılmamış, vücudunda tek bir tüy bile yoktu ama yuvadaki henüz çatlamamış olan yumurtaları sırtıyla yuvadan atmaya çalışıyordu. Yuvanın egemenliğini ele geçirme amacıyla yavru, yumurtalardan bir tanesini yere attı. Yumurta yere düşüp kırılınca, Peony irkildi.

Hiç olmaması gereken bir yerde olan kuş, bulunduğu yere ait olanları yok ediyordu. Şahit olduğu bu olay sanki genç kıza bir mesaj veriyor, aynı zamanda da içinde bulunduğu durumu özetliyor gibiydi.

O, bu saraya ait değildi.

O, prenses olmaya layık değildi.

Ama aynı zamanda o, bu sarayın düzenini bozmuştu.

O, kraliyet ailesini dağıtmıştı.

Ülkenin tek prensesinin yerine geçmiş, Marcia'nın zindana kapatılmasına neden olmuştu.

Suçluluk duygusunu iliklerine kadar hisseden genç kızı bu ıstıraptan kurtaran kişi, odaya izin almadan giren Diceon olmuştu.

"Bütün gün odaya mı kapanacaksın?"

Cevap vermedi, boş bakışlarla yuvayı seyrederken yalnızca omuz silkti. Genç kızın cevapsız kalması, Diceon'ı sinirlendirse de bozuntuya vermedi ve aralık bıraktığı kapıyı kapatıp camın önündeki kanepede oturan Peony'e yaklaştı, yanına oturdu. Peony, bir kez olsun ona dönüp bakmadı bile.

"Artık tehlike geçti, sana zarar veren her şeyi ortadan kaldırdım." Peony tepkisizliğini korurken Diceon devam etti. "Artık ikimizin arasında hiçbir engel kalmadı, sevgilim."

Genç kız, sinirle Diceon'a döndü. "Marcia ölmüş gibi konuşuyorsun."

"Ölecek," dedi kendinden emin bir tonda ve devam etti, "çok yakında bana meydan okuyacak. Bir sonraki adımını tahmin edebilecek kadar onu iyi tanıyorum. Bana meydan okuyacak, hatta beni öldürmeye çalışacak ama beni yenemez ."

'Umarım ölen sen olursun' diye geçirdi içinden ve devam etti. 'Umarım sen ölürsün de ikimizde özgür kalırız.'

Diceon, Peony'nin yüzünde oluşan memnuniyetsizliği görmezden gelerek kızın ellerini elleri arasına alıp parmaklarını teker teker öptü. Bu hareketi o kadar çok yapıyordu ki Peony artık itiraz etmekten bile yorulmuştu.

"Bu kadar çok üzülüyorsan, ölmeden önce ona son bir iyilik yapmak ister misin?"

Peony'nin ellerini bırakıp ceketinin cebinden bir şişe çıkardı. Şişenin ucunda uzun gümüş bir zincir asılıydı, kolye olarak da kullanıldığı belliydi. Diceon, şişenin içindeki mavi sıvıya bakarak gülümsediğinde, Peony sessizliğini korumaya devam etti.

Kötülüğü Yaşatmak |ARA VERİLDİ|Where stories live. Discover now