KY « 5 »

546 214 225
                                    

Keyifli okumalar 💕

•••

Gecenin karanlığında, yatakta irkilerek uyandığımda boğazımın kuruluğu beni rahatsız etmişti. Saatlerdir su içmediğim için vücudum bana ceza veriyordu adeta... Sahi kaç saat uyumuştum ben?

Hava çoktan kararmıştı ve odamdaki hiçbir yeri göremiyordum, her yer kapkaranlıktı. Elimi yumuşak çarşafın üzerinde gezdirip telefonumu aradım, fakat bulamadım.

Oflayarak sağıma döndüm ve "Raven." diye mırıldandım. Benim sevimli kedim sesime istinasız her seferinde cevap verirdi. Ondan neyi istesem minik burnunun ucuyla ittirerek getirirdi.

Ses gelmeyince yattığım yerde yavaşça oturur pozisyona geçtim ve karanlık boşluğa doğru tekrar seslendim.

"Raven?"

Elimin tersiyle gözlerimi ovaladığım sırada artık uyku sersemliğini üzerimden tamamen atmıştım ve en son yaşadıklarımın gerçekliği suratıma soğuk bir su gibi çarpmıştı.

Ben artık başka bir evrendeydim. Kendi yazdığım hikâyenin içine düşmüştüm!

"Burada Raven yok, aptal Aris." diye mırıldandım kendimi azarlarcasına.

Aptaldım, beni hayatım boyunca bırakmayan kedimi arkama bile bakmadan terk etmiştim.

Aptaldım, aklım hâlâ geride kalanlardaydı.

Gözümden istemsizce akan bir damla yaşı, hızla silip yataktan kalktım ve karanlık odada hiçbir yeri göremiyor olsam da gündüz gördüklerimle yolumu bulmaya çalıştım. Birkaç kez yere düştüm ve kolumu sert bir şeylere çarptım ama en sonunda tek parça halinde kapıya ulaşmıştım.

Kapıyı yavaşça aralayıp kafamı kapıdan çıkardığımda hemen kapının karşısında duran kolonun kenarına yaslanmış, duvarda asılı olan lambanın ışığı altında kitap okuyan Jack'i gördüm.

Beni fark ettiğine emindim ama bilerek tepki vermiyor, kitabına bakmaya devam ediyordu. Okumadığına adım kadar emindim çünkü yüzünde muzip bir sırıtış vardı ve gözü tek bir noktaya sabitlenmişti.

Küçümseyerek ona bakıp, "Kızları elindeki kitapla değil, kafanın içindekiyle etkileyebilirsin." dediğimde gülerek kitabı havada salladı ve "Ama ilk adımı siz attınız. Demek ki planım tuttu." dediğinde dayanamayıp ben de güldüm.

Şeytan tüyü denilen şey kesinlikle bu adamda olmalıydı, çünkü hareketleri itici olmasına rağmen sempatik gözükmesi hiç normal değildi.

"Açım ben ve susadım." dediğimde kafasını yavaşça aşağı yukarı sallayıp yaslandığı duvardan ayrıldı ve bana doğru birkaç adım atıp başını eğerek, "Ne yemek istersiniz, ekselansları?" diye sordu. Dalga geçerek sorması daha da gülmemi sağladı, diğerlerinin aksine Jack'in yanımda bu kadar kaygısız davranması ister istemez beni de rahatlatıyordu.

"Yenilebilir her şey olur, odama getirirsin."

Kafasını kaldırıp gülerek bana baktığında bense kibirli bakışlarımla ona karşılık verdim ve tam arkamı dönmüş odama doğru bir adım atmıştım ki Jack'in sinirle, "Dur!" demesiyle duraksadım.

Normalde bana verilen komutlara uymazdım fakat bu manyak adamın ani ruh hali değişiminin nedenini merak etmiştim. Çünkü bir saniye önce gevşekçe benimle konuşup gülen kişi ne olmuştu da bir anda sinirlenmişti, öğrenmeliydim. Tekrar ona doğru döndüm, ne olduğunu soracaktım ki bir anda burnumun dibinde bitti ve o benden önce konuşmaya başladı.

Kötülüğü Yaşatmak |ARA VERİLDİ|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin