10,10,1(V)

98 24 18
                                    

Başındaki sancıyla uyanan Nova, gözlerini açmaya çalıştı. Tuhaf bir rüya görmüştü. Hafızası geri geldikçe rüyasının ne kadar da gerçeğe yakın olduğunu fark etti. Gözlerini yarı açıp vücudunu hareket ettirmeye çalıştığı an vücudu iki büklüm ezilmiş gibi hissetti. Gördüklerinin birer rüya olmadığını anlaması böylece uzun sürmedi. Derince soluyunca burnuna keskin ilaç ve dezenfektan kokuları ulaştı.  

           "Kyū," diye fısıldadı çatlamış dudakları arasından. 

            "Sonunda uyandınız," 

             Nova gözlerini aralamayı başardı ve tanımadığı sesin geldiği yöne baktı. Bulanık görüşü kadının yüzünü seçmesine ilk birkaç saniye izin vermemişti. Gözleri kısa bir an kapanıp açıldı. "Neredeyim ben?" diye inledi, kadın silüetine bakıp. 

           "Uyandığınızı Bay Yamazaki'ye haber vereyim." 

           "Dur," dedi Nova, doğrulmaya çalışırken. Hareket ettiği an kaburgasından ağrı yayıldı ama buna direndi. "Kyū... Buraya benden başka kim getirildi?" 

           "Lütfen," dedi kadın ve Nova'ya yaklaşıp yatması için omuzlarına baskı uyguladı. "İki kaburganız kırık ve zor bir gece geçirdiniz. Bay Yamazaki'ye-" 

           "Başlatma Bay Yamazaki'ne," dedi Nova ve dişlerini sıkıp doğruldu. İlk işi, kolundaki serum anjiokatini çekip çıkartmak oldu.  Bacaklarını yataktan sarkıttığı sıra kadın koluna gidi ve kalkmasına yardım etti. Üzerine son giyindiği kıyafetler değiştirilmişti; paçaları lastikli gri bir eşofman ve kaburgalarıyla omuzuna dolanmış sargıdan başka bir kıyafeti yoktu. Kapıya kadar kadından destek alan Nova, koridora kendi başına çıktı. Ortamı tanımıştı; Akari'nin Erdek'teki evindeydi. 

           Merdivenleri indi ve etrafa bakındı. Hareketlenen korumalar Nova'ya yaklaştılar ama nazik davrandılar. 

           "Nerede," diye sordu Nova, "Akari nerede?" 

            "Patronun işi bitene kadar burada kalmanız daha iyi," Korumalardan biri hızlı adımlarla Nova'nın önüne geçti. 

            "Çekil şuradan," Nova'nın acıyla buruşan yüz hatları sinirle gerilmişti şimdi. 

             Evin zemin katının şarap mahzeni, depo ve ses geçirmez yalıtımla kaplı üç bölümden oluştuğunu biliyordu. Merdiven tutacaklarından destek alıp yardım için uzanan elleri hırçınca reddetti. Alt kata inip şarap şişesiyle dolu rafları ve depoyu geçti. Kat köşesine iki duvar örülerek oluşturulmuş odanın önündeki masada 9'un katanası duruyordu. Nova bir an katanayı alıp herkesi doğramayı düşündü fakat kaburgaları bu fikirle dalga geçer gibi her adımında sancıyla kahkaha attı. Zaten katanayı nasıl kullanması gerektiği hakkında en ufak bir bilgisi dahi yoktu. 9'dan aldığı eğitimi yarıda bıraktığı için kendine küfretti.  

              Kapıyı açtığında, odanın ortasındaki kolona zincirlenmiş 9'u gördü. Gömleği kurumuş kan ve pislikle lekelenmişti. 9'un yanına gitmek için yeltendi fakat iki kolu da tutuldu. "Bırakın beni!" sesi çığlık gibi çıkmıştı. 

             "Rirīsu (bırakın)," 

             Nova, Akari'nin sesini duyunca debelenmeyi bıraktı ve dönüp yüzüne baktı. Kollarını saran parmaklar üzerinden çekildiği an Akari'ye koşup ona bütün gücüyle saldırmayı düşündü fakat 9, şu an her şeyden daha önemliydi. Odaya girip 9'un yanına diz çöktü ve göğsüne düşmüş çenesini kaldırdı. "Kyū, uyan," diye fısıldadı. "Buradayım." 9'un yüzüne düşen saçlarını yavaşça geri atınca, yüzünün soyulup kuru kanla kaplanmış sağ yanını ve alnındaki sıyrığı gördü. Alnına dikiş atılmıştı fakat yarasıyla düzgünce ilgilenilmemişti; sonradan akmış saydam bir sıvıyla karışmış bir miktar kan hâlâ yaranın üzerinde duruyor, parıldıyordu. 9'dan inilti yükselince yüzünü okşadı ve fısıldadı: "Yanındayım, uyan." 

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora