Değişim (IV)

113 40 35
                                    

9'un gözleri daha da irileşti. Nefes almayı bıraktı ve olan biteni anlamaya çalıştı. İçi titriyordu. Heyecanı daha çok yükselirken omuzlarında bir baskı hissetti ve sırtı tamamen arabanın camına dayandı.  Ara sıra dudaklarında hissettiği şey... Nova'nın dili miydi? Kaşları kalktı ve gözlerinin yerinden çıkacağını düşündü. Alt karnında ve bacakları üstündeki baskıyı hissedince eli kontrolü dışında aşağı indi ve Nova'nın bacağının üstünde olduğunu anladı. Savunmasız hissediyordu. 

                Nova'nın dudakları beklentiyle hareket ederken, 9, eğitimini gözden geçirdi. Bu gibi durumlar için hiçbir savunma yoktu. Aklına gelen ilk şeyi yapmaya karar verdi ve eli hızla ceketinin içine yöneldi, ceket astarına dikilmiş minik olukların içine yerleştirdiği ufak iğneli ve boyu bir parmak boğumunu geçmeyen şırıngalardan birini çıkarttı. İğneyi Nova'nın tenine batırdı ve şırınga içindeki ilacın bir kısmının kanına karışmasını sağladı. 

                 Nova'dan sızlanma benzeri bir ses yükseldi ve 9'un dudaklarını bırakıp yüzüne bakmak için yükseldi. Tek eliyle kendi boynunu ovalıyor, yakıcı karıncalanmanın nedenini anlamaya çalışıyordu. Bulanıklaşan görüşü 9'un yüzünü seçmeyi başarsa da artık çok geçti. Parmakları ucunda hissettiği belli belirsiz ıslaklığın ne olduğunu anlamaya çalışması içinde çok geçti. "Dokuz..." diye fısıldadı, kısılan gözlerini parmak ucundaki ince, uzun ve silk kan izine dikerken. Yüzünde donuk bir ifade olan dokuzun görüntüsü bulanıştı ve gerisi artık onun için karanlıktı.  

                 9, derin bir uykuya dalan Nova'nın üzerine düşününü tepkisizlikle karşıladı. Vücudu hâlâ heyecan ve korkula titriyordu. Tuttuğu nefesini sonunda bıraktı ve birkaç yeni nefes aldı.  Sonunda hafifçe kıpırdanıp boğazındaki tuhaf hissi yutkunarak geçirmeye çalıştı. Az önce ne yaşandığını ve neden böyle hissettiğini, hatta bir ara neden bu durumun devam etmesini istediğini düşündü. Bir değişimdi bu onun için. Büyük bir değişimin ilk adımıydı. 

                  Titreyen parmakları arasında duran şırıngayı yere attı ve Nova'nın belini kavradı. Hoddiesinin beli yukarı kaymış, teninin bir kısmını açığa çıkartmıştı. Sıcak tene dokunmak 9'a dahada tuhaf hissettirdi ve ellerini sanki yanan bir kömürden çeker gibi hızla Nova'nın belinden uzaklaştırdı. Boğazındaki yutkunma hissi, üzerindeki Nova'nın ağırlığı ve saçma derecede içinde bir şeyleri tetikleyen sıcaklığı; korku, heyecan... Hepsi üst üste geldi. Dirseklerini cama dayadı ve hızla doğruldu. Nova üzerinden savrulup yana doğru yuvarlanırken baldırının içi kısmını tuttu ve kaputtan kayıp yere düşmesini engelledi. Bir an hareketsiz kaldı ve Nova'nın bikini bölgesine oldukça yakın olan eline baktı. Bu, daha da tuhaf hissettiriyordu. Çok, çok daha tuhaf. Ellerini ne yapacağını bilemeden havaya kaldırdı ve kaputun üstünden indi. Olayın ne olduğunu bilmeyen biri o an Nova ve 9'un bu halini görse, 9'un uyuyan bir kadının karşısında teslim ol pozisyonunda durduğunu düşünürdü. 

                 9, gözlerini kıstı ve bu anları gören birinin olup olmadığını merak etti. Hızla arkasını dönüp taş ocağına baktı. Ortalık sakin gibiydi. Derken, Nova'nın telefon müziği sessizliği adeta keskin bir bıçak gibi ortasından yırttı ve yankılanarak çınladı. 9 sonunda ellerini indirdi ve Nova'nın cebine uzandı. Telefonu cebinden çıkartıp arabanın camı açık olan ön koltuğundan içeri attı. Nova'ya uyguladığı çok ufak bir dozdu ama onu uyutmaya ve bir gün boyunca mayışmış gibi hissetmesine yeterliydi. Telefon ikinci kez çalınca sadece titreşim sesi duyuldu. 9, anı az da olsa kontrolü altına almasının verdiği rahatlıkla derin bir nefes verdi. Nova'yı taş ocağına geri götürürse büyük bir kargaşaya sebep olacağının farkındaydı. En iyisi onu uyunana kadar burada tutmaktı. 

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin