“Bundan çok emin miyiz ya? Bence çoktan tekrar baba olma fikrine alıştı.” Selim biberonu ağzından çıkarıp komodinin üstüne koydu. Bunu hiçbirimiz öyle bir garipsemedik ki vallahi bizim nasıl bir kompoziyon olduğumuzun tıpta da bir adı yoktu. “Sen ne biliyosun da ne konuşuyosun ya? Bizi bitirdin be, bizi bitirdin ya.” Dedim acıyla. Yanaklarım sırılsıklam yaş doluydu. Ağlıyordum, çünkü ben hamileydim. “Sanki ben cima eyledim adamla. Benim ne suçum var be?” dediğinde kendimi paketlerinden yeni çıkardığım bebek kıyafetlerinin üstüne attım. 

“Uyaracaktın. Yapma, etme diyecektin. Bu adam önce love bombing yapar sonra ghostlar diyecektin. İyi sevişir ama sorumluluk almaz diyecektin.” Dedim içli içli. Karaydı bu bahtım kara… “Her şeye tamam da iyi sevişip sevişmediğini bilemezdim.” Diyerek kedini aklamaya çalışmasıyla yavrucağımın kıyafetlerinin üstünden kalktım. “Neyse iş işten geçti. Benim iyi düşünüp iyi kararlar almam gerekiyor.” Dedim kararlılıkla. Acımasızca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yalnızlıklarımızdı. Ben böyle hayatın anasını avradını pandikleyeydim. 

“Nasıl bir karar alırsan al arkandayız.” Diyen Asiye’ye şaşkınca baktım. Alnıma yükselen kaşlarım ve İbrahim Tatlıses’in doğduğu mağaranın girişi gibi açılan ağzımla şaşkınlığımı belli ettiğimi düşünüyordum. “Kız çocuğu aldırırsam aldığın bezler boşa gider ama he.” Diyerek takıldım şakacıktan. Şakacıktan. “Aman koy göte. Bir iki yıla götüm tutmaz benim zaten. Kendime bağlarım.”  Söyledikleriyle böbreğimi, dalağımı dışarı atana kadar güldüm. Bu karı maldı falan ama, iyi karıydı. “Hak yolu varken bok yoluna gidersen bu kadar tuttuğuna da şükredersin.” Diye cazgır cazgır konuşan ve Asiye’yi kötü kötü izleyen İrem’e de götüm çıkana güldüm maalesef. Bir şaka daha yapılırsaydı kürtaja gerek kalmayacaktı sanıyordum. 

“Ben en azından bir yoldan gidiyorum. Sende o da yok.” Asiye oturduğu yerden İrem’i tutmaya çalışsa da nafileydi. Eline geçirseydi hiç iyi şeyler olmayabilirdi. “Neden yokmuş? Ben insan değil miyim? Senin kaç deliğin varsa benim de o kadar deliğim var.” Diyen hobbit tohumuyla yüzümü buruşturdum. E bu da olmazdı yani. “Bokunu çıkarma yani sen de.” Diye konuştum mırın kırın. Biz de bugüne bugün gebe bir kadındık. Çocuğum duyardı, midesi bulanırdı falan bunlara hiç lüzum yoktu doğrusu. 

“Kaşınıyo ama ya.” İrem’in dolu gözlerine bir sabır çektim. Hamile olan o muydu ben miydim kararsızdım artık. “Ardıma doğru İrem arrdıma doğru.” Diyen Asiye’yle nefesimi tuttum. Yeterdi artık. Bu göt muhabbeti boylarını aşmıştı. Benim dahi terbiyem burada dur diyordu artık. “Senin kaşıntını ben geçiremem sana şöyyyle uzunundan bir zenci lazım.” Oturduğu yerden kalkıp Asiye’nin üstüne atlaması ve saçlarından tutup duvara vurmasını şaşkınca izledim. Bu insanlar kimdi ve evimde ne işleri vardı? “Cücesin kızım sen. Demir’in haşmetlisi bile uzundur senden.” Dedi Asiye. Demir’in haşmetlisi bir an gözümün önüne gelir gibi olduğunda gözlerimi kapatıp başımı hızla sağa sola salladım. İrem de harbi küçücük bir şeydi de inşallah çocuğumuza bir şey olmazdı. “Demir’in haşmetlisinden sana ne be? Bir daha ağzına almayacaksın. Duydun mu şıllık karı?” saçlarını iyice çektirip başını geriye yatırdığında Asiye’nin yüzündeki iğrenç gülümsemeden vereceği cevabı tahmin etmeyen var mıydı…

“Oh keşke alsam keşşşke.” Dediğinde suratına yediği okkalı tokadın sesi odada yankı buldu. Ben hariç diğerleri izlemeyi bırakmış, aralarındaki kavgayı ayırmaya çalışırlarken içimde bir anda ortaya çıkan garip hisle gözlerimi kapatıp açtım. Yer sallanıyorken görüşüm an be an bulanıklaşıyordu. Yataktan zorlukla ayaklandım. Diğerleri kavgayı ayırmak bir yana dursun artık kavganın birer parçası olmuşlarken kulağıma gelen tek şey belirsiz uğultulardı. Yutkundum. Yerden bir türlü kalkmak bilmeyen ayağımı Seyit Onbaşı gibi bir kuvvetle kaldırmama kalmadı ki gözlerim artık tamamen karaya bürünmüştü. Vücudumun zemine sertçe düştüğünü ve bilincimin beni tamamen terk ettiğini hissettim. Sonrası koca bir karanlıktı. Allah Seyit Onbaşı’nın tek başına bomba taşıdığı ülkemizi yabancı ellere teslim etmesindi. Zira tek başına onca yük taşımak, hiç kolay değildi. 

POLİSLE BAŞI DERTTE( TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now