Evet gençler Ahmet ve Yılmaz'a özel smut yazmaya karar verdim güzel yorumlarınızı bekliyorum diğer bölümü okumayı ve yorumları unutmayın iyi okumalar, smut yerinde belirtirim zaten. Ha Yorum çok gelmeden Aslan ve Baran'a özel smut yok bilesiiiin.
Medya-Ahmet
-
-
-
Havalandırma saati diye herkes dışarıda oturuyordu, Aslan her zaman oturduğu ağacın altına oturmuştu.Gözleri bir saniye olsun üzerimden ayrılmıyordu, dün kaç kere yanıma gelmişti, yüz vermemiştim.
"Yılmaz beynini sikeyim senin cidden hücrelerin ölmüş senin." Ahmet abinin sesiyle irkilip bakışlarımı çektim Aslan'ın üzerinden. Yine neye tartıştıklarını bilmiyordum, ama Yılmaz abi pis pis sırıtıyor Ahmet abi de sinirden köpürüyordu, bende her zamanki gibi Yılmaz abiden yanaydım.
"Aaaa ayıp ediyorsun Ahmet abi, sen bak bi şu yakışıklılığa Antebin Yiğidi bu, bak bak şu endama, boya, posa yakışıklılığa bak, nasıl küfür edersin bu mükemmelliğe sen?" Yılmaz abinin gözleri parlarken Ahmet abi buruk bir gülümseme bıraktı yılmaz abiye, üzülmüştü kesin.
"Doğru diyon lan, bu yılmaz olmasaydı kime yavşardım herhalde havalandırma saatinde Selahattine yavşardım ancak iyi ki varsın yine de Yılmaz'ım." sırıtarak konuşmuştu, Yılmaz abi ise resmen sinirden kalkıp Ahmet abiyi orta yerde sikecekti.
"Sikerim lan Selahattini kimmiş lan o dallama, sol taşşam bile ondan daha seksi daha sağlam daha büyü-" Gözleri bana kayınca rahat bi nefes aldım, boğazını temizleyip sustu. "Yani şey, sen dinleme bizi Baran büyükler konuşur bunları."
"Tamam abi kapatırım kulaklarımı pakolojimi bozdunuz resmen." ikisi de gülerken sinsice sırıtma sırası bana geçmişti.
"Yılmaz abi o gün konuştuğumuz bir kadın vardı, sen anlatmıştın hani bana? Böyle güzel kızıl afet diyordun, çıkınca bulur musun o kadını?" Ahmet abi gözlerini yavaşça çevirdi Yılmaz abiye, Yılmaz abi ise yaktın çıranı der gibi bakıyordu, "Oo Yılmaz Bey bakıyorum içeride kala kala buruşuk penisin karılara kalkıyor, eh sizin oralarda bir söz vardı 40 yaşından sonra azanlara deniyordu." Yılmaz abi bi süre düşündü, ardından Ahmrt abinin ona demek istediğini anlamış olacak ki dudaklarını ısırdı.
"Ahmet yanlış anladın sen, biz öyle konuşmadık, Lan Baran desene konuşmadık diye!" Yılmaz abi Sitemle konuşunca kahkaha atıp ayaklandım. Ayaz köşede durup yanında ki Gardiyanla konuşuyordu, ona yaklaştığımı görünce gülümseyip yanında ki Gardiyanı göndererek Yanıma yaklaştı, her zaman yaptığı gibi ilk saçlarımı karıştırdı.
"Nasılsın bakalım ufaklık." Bu dediğine göz devirdim. "Ufaklık değilim ben 20 yaşındayım yakında 21 olucam. " Hafif bir sinirle konuştum. Ayaz gülerek kolunu omzuma atıp beni kolunun altına çekerek yavaş yavaş yürümeye başladı. "Vay kocaman olmuş küçük Beyimiz. Anlat bakalım seni rahatsız dden var mı? çekeyim dişlerini hemen." Kafamı olumsuzca salladım hemen, bakışlarım Aslan'a kaydığında öldürecek gibi Ayaz'a bakıyordu, tek bakmakla kalsa iyiydi yanımıza yaklaşıyordu.
Yanımıza gelip kolumdan tutarak beni Ayaz'ın kolunun altından çekip arkasına aldı, seninle hesaplaşıcaz bakışları atmayı ihmal etmedi.
"Ne yapıyorsun lan sen? Bırak çocuğu." Aslan Burnunu çekip bir adım attı Ayaz'a "O çocuk gayet mutlu benimle merak etme, ikile şimdi."
Ayaz da aynı şekilde adım atıp burnundan soluyarak baktı Aslan'a.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜCRE
FanfictionSavunmasız masum Diyarbakırlı Baran'ın, Herkesin adımından titrediği Ülkücü Aslan'ın olduğu koğuşa düşmesiyle başladı. Sessizdi Baran geçmişinin verdiği acı çocukluğunu yaşayamamışlığın hissi ve yorgunluğu vardı üzerinde, Mavi gözlü beyaz tenli uf...
