bölüm/12

7.5K 410 151
                                    


Bol yorum gelmeden yeni bölüm yok insanlar korkmuş biraz ondan attım bu bölümü.
_________________

Aslan Baran'ın yatağından aldığı anahtarla kaşlarını çattı ama kalkmadı umursamadı belki de kendini kilitleyip ağlayacaktı.

Duyduğu kısık sesli konuşmayla gözlerini hafif araladı, Baran gidip kapıyı da kapatmıştı, yataktan kalkıp yüzünü gözünü ovaladı çok pişmandı, gidip biraz destek olsa iyi olurdu olmadı yalvarırdı. Kapıya yaklaştı, yavaşça aralayıp içeriye girdiği an sallanan bedenle bağırıp koştu hemen ayaklarına sarılıp biraz yükseltti çok vakit geçmemişti ama  mosmor olmuştu yüzü nefessiz kalmıştı, çığlığına gelen insanlar şaşkın ve dehşet içinde baktılar Baran'a Aslan bir kere daha bağırdı, hemen gidip Mutfaktan bıçak alıp geldi Ali, tabureye basıp yükseldi ve ipini kesti, Aslan kucağına aldı küçük bedeni gözleri kapalı olsa da gögsü titriyordu sanırım son dakika yetişmişti. odadan ayrılıp kapıya geldiler büyük bir gürültüyle vurdular gardiyanlar açtığı gibi hemen Doktorun yanına gittiler, Doktor da olanı duyunca dehşet içinde koğuşa koşturdu, yanına gerekli malzemeleri alıp döndü koğuşa.

Baran'ın bunu yapacağını tahmin ediyordu doktor, ama bu halde yapcağını düşünmemişti.
Baran'ın uzanan bedeninin yanına yaklaşıp gözlerini aralayarak göz bebeklerine baktı, Hastane lazımdı ama Asla izin  vermezdi Müdür o sırada gözleri Aslan'a takıldı.

"Müdür revirde kalmasına izin vermedi büyük Müdürler mi ne gelecekmiş git konuş onunla bu çocuk hastaneye gitmezse ölecek." Aslan bi an kaşlarını çattı, ardından hemen koğuşun kapısına vurdu, açılan kapıyla Müdür'ün odasına ilerledi yanında ki Gardiyan kapıları açıyordu.

Müdür'ün odasına gidene kadar içinde bir boşluk vardı, nasıl affettirecekti kendini. Bu kadar çok mu yanmıştı canı intihar edecek kadar. Düşünceleri kafasını patlatacak gibi acıtıyordu.

___________
Aslan'dan;

Geldiğim kapıya vurup gel komutu beklemeden daldım odaya, ne kadar sinirli olsam da sakin kalmalıydım.

"Aslan noluyor bu saatte?" Müdür gözlerini gözlerime kitleyerek konuştu. Sesinde ki sertlik kızgın olduğunu gösyeriyodu haklıydı da.

"Baran kendini astı, hastaneye gitmezse ölecek." Müdür aniden ayaklandı şok olmuş bir şekilde baktı, hızlıca gelip  yakalarımı kavradı.

"siz mi yaptınız lan yoksa? siz mi yaptınız söyle!!?" ilk defa gördüğüm tepkiyle ne diyeceğimi bilemedim, Baran hepsinin kalbine nasıl işlemişti de bu kadar değerli olmuştu.

"Abi hadi ölecek çocuk gidelim çıkarsınlar, tamam oksijen veriyorlar ama çok dayanmaz Nolur bak zaten it gibi pişmanım beni daha fazla tutma gidelim." Müdür'ün kolunu kavrayıp çekiştirerek koğuşa ilerledim, herkes hala Baran'ın başına toplanmış duruyordu. "Durumu nasıl iyi mi çocuk."

Doktora sorduğu soruyla son bi çare arar gibi gözlerine baktım, ölemezdi daha özür dileyip ellerini tutmadım. Yavaşça yanına yaklaştım elleri küçücüktü sırıttım bu haline kendisi de küçüktü zaten. Tutacağım sırada biri beni çekip uzaklaştırdı.

"Dağılın Baran'ın yanına yaklaşmayacaksınız."
Ayaz şerefsiziydi, Aslında hiç sevmezdim onu, ama Baran'a sahip çıkışı koruyuşu bizim yapamadığımızı yapması ona olan düşüncelerimi değiştiriyordu. Dur, biri İbne dediğinde duraksadı ama sanki gözleri parlar gibi oldu, Siktir Ayaz, Baran'a aşıktı.

İçime işleyen sinir dalgasıyla gözlerimi ona diktim onu itip tekrar yaklaştım Baran'a. Baran ona aşık değil ki o yüzden endişe etmem saçmaydı. Ama olabilirdi, içimde oluşan sıkıntıya anlam veremedim, bir erkekle ilişkisi olduğu duyulursa yine aynı şeyler olurdu. Tamamen ondandı bu tavrım.

HÜCRE Where stories live. Discover now