Kodo-mei: Oni (VII)

Start from the beginning
                                    

              "Daha önce birçoğu bunu yapmaya çalıştı zaten." dedi Tuna. "Boşuna çabalıyorsun. Akari'den koparacağın en büyük parçayı kopar, iyice çiğne ve tükür. Sonra da buradan defolup gidelim." Kollarını göğsünde birleştirip Nova'nın yanına doğru adımladı. "Bazı inanmışlara Tanrı dahi doğru yolu gösteremez," 

               "Çünkü tanrıları, para ve gücü elinde tutan bilindik yüzler oldu, farkındayım." diye karşılık verdi Nova. "Yine de içlerinde bizim gibi olanlar var biliyorum; umudu olan milyonlar var.  Biz defalarca düşsek de tekrar kalkmanın ve mücadele inancının bir yolunu buluruz; ama onlar bir kere düştü mü, bu sonları olur," Çenesini dikleştirdi ve ekranda sürekli dönüp duran yüzlere katı bir ifadeyle baktı. "Ve ben, umutsuzluğu reddediyorum." 

               Tuna, kollarını göğsünde birleştirdi ve omuzlarını silti. "Plan senin, seçim senin. Sonuna kadar yanındayız." 

               Nova, anlık olarak kendine dönen yüzlerde kararlılık, inanç ve umut gördü. En belirginiyse sağ çaprazında duran 9'un yüzündeki belirsiz gülümsemeydi. Nova oralı olmadı ve ikizlere baktı. "Savcıya verilecek dosyayı tamamlayınca bana haber verin." 

              9, Nova'nın inadında ve inancında kendini görmüştü. Hırsın ve mantıklı inancın olduğu yerde imkânsıza yer olmadığını çok iyi biliyordu; hayatı bunun üstüne kurulmuştu. Nova hakkındaki düşünceler aklından geçerken, bilinçli bir hareketle ona sırtını dönen Nova'nın hızlı adımlarla odadan çıkışını izledi. Bacakları Nova'nın arkasından koşmasını ve onu durdurup sorunun ne olduğunu sormasını istiyordu fakat mantığının katı yanı tam tersini, olduğu yerde kalmasını ve Nova'yı kendi haline bırakmasını emretti. Mantığını dinledi. Çünkü üç gündür Nova onu görmezden geliyordu. Aniden dikkatini dağıtan dalgınlıktan uzaklaşınca, 8'in ona ilgiyle baktığını gördü. Sanki ne yapacağını o da merak ediyor gibiydi. Bitişen kaşları tekrar gerildi ve yüzü hissiz ifadesine geri döndü. 

              Kardeşinin tuhaflığının farkında olan Tuna'da bir süre 9'a bakmıştı. Fakat genelde ilgisiz olan 8'in 9'a olan ilgisinin o da farkındaydı. Farkında olduğu bir diğer şey ise, 3'ün sürekli bir şeylere hazır gibi davranıyor oluşuydu. Gözlerini 9 ve 8'in üzerinden ayırmıyor, sanki bir şeylerden şüpheleniyor gibi her harekelerini izliyordu. 

              9 ve 8, kısa bir süre daha bakıştıktan sonra, 9 göz temasını bozdu ve kapıya yöneldi. Odadan çıkıp müzik sesinin boğuk olarak yankılandığı koridorda adımladı. Önünden geçtiği kapısı açık ofisten içeri bakınca, bacaklarını masaya uzatmış telefonuyla uğraşan Nova'yı gördü. Nova'da onu görmüştü ama hemen başını eğip telefonla ilgilenmeye devam etmişti. Bu durum 9'un sinirini bozdu. Duran bacakları tekrar hareketlendi ve bu sefer daha güçlü adımlarla lobiye açılan kapıya doğru yürüdü.  

            Nova gözlerini sıkıca yumup lanet okudu.  Bacaklarını masadan çektiği gibi koltuktan fırladı ve ofis kapısının önünde durdu. "Dokuz," 

            9 lobi kapısının kolunu tutup bekledi, döndü ve omuzunun üzerinden Nova'ya baktı. 

            "Eğer San'ı görürsen benim için ona dosyayı beraber götürmemizi rica ettiğimi söyler misin?" 

              9 şaşkınca arkasını döndü ve Nova'ya baktı. "San ile mi?" 

          "Evet," dedi Nova. Sesini hissiz tutmayı başarmıştı. "İletirsen, sevinirim." tekrar odaya girdi ve kapıyı arkasından örttü. Yaptığının ne gibi sonuçları olacağını bilmiyordu fakat 8'i dikkate alması gerektiğini çok iyi biliyordu. 9'un ona fazla kızmamasını, her şeyi açıklayana kadar ondan nefret etmemesini diledi ve tekrar masaya yöneldi. 

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Where stories live. Discover now