Jungwon yolu tarif ediyordu ve diğerleri de önünü takip ediyordu. Uzunca bir yolculuğun sonunda mağaraya ulaştımışlardı. Jungwon Jay'in yanına geldi ve biraz ileride ki mağarayı gösterdi.
" İşte orası."
Jay geriye döndü ve muhafızlarına baktı.
" Ben ve Jungwon oraya gideceğiz. Siz burda kalın. Eğer uzun bir süre geri dinmezsek sizde içeri girin."
Muhafızlar birbirine baktılar şaşkın şaşkın ve bir bir muhafız konuşmuş başladı.
" Affedin majesteleri ama sizi o vampirlerle nasıl yalnız bırakırız? "
" Ben kılıç büyücüsüyüm muhafız. Beni yemezler. İçeri kalabalık girersek Tiana'yı öldürebilirler. Siz burda bekleyin. Bu bir emirdir."
Son cümlesini sesli ve sert bir şekilde söylemişti. Askerler başlarını eğdi Kralın emrine itaat etmek zorunda kaldılar.
Jay Jungwon'a baktı ve kafasıyla mağarayı gösterdi.
" Hadi gidiyoruz."
Jungwon istemesede Jay'in peşinden mağaraya doğru gitti. Jungwon Jay'e baktı ve aklını kurcalayan o soruyu sordu.
" Neden askerlerin gelmesine izin vermedin?"
"Askerler o vampirleri senin kuzenin olduğunu öğrenirse kimliğin ifşa olur. "
Jungwon duydukları ile Jay'e daha da bağlanmıştı. Onu düşünüp hayatını böylesine riske atması ona kendini çok değerli hissettirmişti.
İkisi de mağaranın girişine gelince durdu. İçerisi görünmüyordu ve etrafta da kimse yoktu.
Jungwon iki elini ağzına getirdi ve bağırmaya başladı.
" Hanna, Danya, Tomis!
Heeyyyy, çocuklar ben geldim. Orda mısınız?"
Bir süre beklediler ama ses gelmedi. Jungwon tekrar bağırdı. " Tomis, Danya, Hanna beni duyuyor musunuz?"
İçeriden tek bir ses hile gelmemişti. Jungwon Jay'e döndü ve umutsuzca başını salladı.
" Belliki burda değiller."
" Aa- aaabbii, Jjaayyy aaabi."
Mağaranın içinden gelen sesle ikiside mağaraya yöneldi.
" Duydun mu o sesi?"
" Evet duydum ama kimin sesiydi ki, hiçbir şey anlaşılmıyordu."
" Tiana'nın sesiydi, Jay abi dedi. Kekeliyordu, bu onadan başkası olamazdı. Onun sesini nerde duysam tanırım. "
Jay atını mağaranın içine doğru sürmeye başladı. Jungwon onu duramadı çünkü çok hızlıydı. Jungwon hemen arkasından içeri girdi.
Jay içeri girince bir meselenin yanında elleri bağlı bir şekilde ağlayan kardeşini gördü.
" Ahh, Tiana. Buldum sonunda seni."
Jay hemen altında indi ve Tiana'ya doğru koşmaya başladı ki Jungwon'un sesiyle durdu.
" Jay dikkat et yukarı da!"
Jay Jungwon'un seslenişi ile durdu ve yukarı baktı. Jay baktığı an biri onu üstüne atladı ve ikisi de yerde yuvarlanmaya başladı. Jay bir taşı tütü ve durdu. Olduğu yerden başını kaldırıp üstüne atlayan adama baktı.
" Tomis ne yapıyorsun sen, uzak dur Kral'dan."
Jungwon'un konuşmasıyla ikisi de ona baktı.
" Tomis sana diyorum, delirdin mi uzak dur Jay'den."
" Ohhh, Jungwon sonunda tuzağıma düştün."
Jungwon 'tuzak' kelimesinden o kadar çok ürpermişti ki...
" Tuzak mı? Ne tuzağı?"
" Kralı ayağıma kadar getirdiğin için çok teşekkürler kuzen ama artık ona veda etmelisin. Her şeyi biliyorum. Üzgünüm."
Jungwon iyice tedirgin olmaya başlamıştı.
" Neyi biliyorsun?"
" Her şeyi öğrendim ondan...
Sevgiline veda et."
Jungwon içinden 'Cedric' diye geçirdi. Bunu ondan başka kimse yapamazdı. Tüm sırrını sadece o biliyordu.
Jungwon iyice korkmaya başladı ve bir elini Tomis'e doğru uzattı.
" Bak kuzen, bilmediğin şeyler var. Gel konuşalım."
" Konuşacak bir şey kalmadı. Seni kandırdığım için beni affet kuzen. "
Jungwon tam konuşacak iken Tomis hızla Jay'in yanına doğru koştu ve onu boğazından tutup duvara fırlattı. Jay duvara çarpıp set bir şekilde yere düştü. Jungwon Jay'i öyle görünce hızla Tomis'e doğru koştu ve onun bileğinden tuttu, onu geriye doğru fırlatmak istedi ama yapamadı. Gücü yetmiyordu ve Tomis bir milim bile hareket etmiyordu.
" Beni yenemezsin kuzen."
Tomis Jungwon'un kolundan tutup onu Tiana'nın olduğu yere fırlattı. Jungwon yerden kalmaya çalıştı ama kolundaki ani ağrıyla olduğu yerde kıvranmaya başladı. Tomis onun üst kolunu ikiye ayrılmıştı ve Jungwon kemiğinin parçalarını etinin arasından çıkmasının verdiği acıyla bağıra bağıra yerde kıvranıyordu.
Jay olduğu yerden izliyordu. Onu yenmek istiyordu ama gücü yetmiyordu ona. Atı Carmen'e baktı olduğu yerden Carmen gözlerini Jay'in gözüne dikip bakıyordu. Jay Carmen'in bakışlarında huzur buluyordu, ona güç veriyordu.
" Ne oldu Kral parçası gücün mü yetmiyor? Bugün burda hepinizin leşi çıkacak. Sonra da saraydan diğerlerinin leşi çıkacak."
Jay Tomis'i duyurdu ama aklı sadece Carmen'in kırmızı gözlerindeydi.
Tomis Jay'e doğru bakıp tehditler savururken içeri diğer vampirler de sırayla girdi. Hanna Jungwon'un yanına gitti ve orda durdu.
" Jungwon sana da yazık oldu ama ne yapalım ben hep böyleydim. Küçükkende seni sevmezdim ve sana çok kez ihanet ettim. Ne oldu da bana güvenmeyi tercih ettin? Yoksa bu aptal prens için mi? Onu kurtarmak için haaa? Bula bula kraliyetteki en güçsüz, en korkak prense mi aşık oldun? "
Tomis kahkahalarla gülerken Jungwon yerde acılar içinde kıvranıyordu. Ön kolu ortadan ikiye ayrılmıştı ve her yer kanlar dolmuştu, kemik parçaları etinin içinden çıkıyordu ve daha da kanıyordu kolu. Jay ise gözlerini Carmen'e dikmiş bakıyordu. Carmen'in gözlerinden kırmızı bir ışık çıkmaya başladı. Kimsenin göremediği, sadece Jay'in gördüğü bir ışıltı. Işık yerden Jay'in üstün geldi. Gözleriyle ışığı takip etti, ışık Jay'in kılıcının üstünde durdu ve Jay kılıcına baktı.
" Sen KILIÇ BÜYÜCÜSÜSÜN. Burada ki hiç kimse senden güçlü değil. Unutma bunu."
Jay kafasını kaldırdı va Carmen'e baktı. Onun konuşmasınu sadece o duyabiliyordu. Yıllardır onu hep doğru yola ileten bu ses şimdi ona gerçekleri hatırlatıyordu ve onu kurtarmaya çalışıyordu.
" Kalk, kardeşini ve sevgilini kurtar."
Jay Carmen'in sözleriyle kendine geldi.
Gözleriyle atına teşekkür ettikten sonra eliyle yerden destek aldı ve ayağa kalktı. İçindeki gücü hissediyordu. O kırmızı gözler ona güç vermişti.
" Son kez sevdiklerine bak."
Tomis küçük bir kahkaha attıktan sonra hızla Jay'e doğru koştu ve Jay'de aynı hızla kılıcını çekti ve ileri doğru kaldırdı. Tomis o hızla kılıcı fark etmedi ve kafası tek bir kılıç darbesiyle vücudundan ayrıldı. Tomis'in kafası Jay'in ön tarafına, vücudu arka tarafına düştü. Jay kılıcını yere doğru indirdi ve bakışlarını karşısında ona şaşkın ifadelerle bakan vampirlere çevirdi.
" Ben Kılıç büyücüsüyüm. Beni yenemzsiniz."

prophecy - jaywon (Tamamlandı)angtsWhere stories live. Discover now