#3

488 72 36
                                    

" Prens hazretleri yanlış yapıyorsunuz."

Jungwon'un işi çok zordu çünkü prens sadece bir anlık sinirle o kılıç dansını yapmıştı ve yine eski haline dönmüştü.

" Yanlış mı? Senin yaptığın gibi yapıyorum."

" Efendim bakın kılıcı şu şekilde tutacaksınız." dedi ve prense doğru yürüdü.

" Bakın efendim kollarınız ve ayaklarınız şöyle olmalı."

Jungwon prensin arkasına geçti ve bir elini prensin elinin üstüne koydu ve bir elinide son zamanlarda rüyalarında çıkmayan ve etkisinden kurtulamadığı Prensin o mükemmel beline koydu. Jungwon prensin ellerini biraz kaldırdı ve öne doğru dikleştirdi. Parmaklarını doğru yere koydu. Bir bacağını da Prensin bacakları arasına koydu ve ayaklarına doğru konumu verdi.

" Başınızı dik tutun Prensim. Asla eğmeyin."

Jay başını dik tuttu ve biraz geriye gidecekti ki tüm bedeni Jungwon'un bedenine tamamen yapıştı.

Prens dik duran ve karşıya bakan başını yana çevirdi ve Jungwon'un tam gözlerinin içine baktı. Her ne kadar kendine söyleyemese de Won'un gözlerine aşık olmuştu bile. O kahverengi tonun her zerresini ezberlemişti. Ama kendine gelmeliydi çünkü karşısındaki bir erkekti. Bir erkekten hoşlanmak büyücülere özgüydü. Prens'in parıl parıl parıldayan gözleri bir anda kocaman oldu ve jungwon'u geriye doğru iti.

" B-Ben, anladım galiba, git zırhımı getir hemen."

" Peki Prensim."

Jungwon bahçedeki küçük odadan Prens'in zırhını alıp getirdi.

" Giymenize yardım edeyim mi?"

" HAYIR!"

" Hayır, ben kendim giyerim. "

Prens artık daha temkinliydi çünkü o büyücülerin yaptığı şeyleri yapmak istemiyordu. Ve bir şeyi çok iyi biliyordu. Eğer Won'a daha fazla yaklaşırsa ona bağlanacaktı hemde tüm benliğiyle.

" Geç karşıma."

" Karşınıza mı?"

" Evet geç karşıma, senin talimatlarına uyarak bir antreman yapalım. "

" Prens hazretleri istiyorsa elbette onunla antrenman yaparım."

İkiside yerlerine geçip kılıçlarını tuttu. Jungwon her şeyiyle kılıca hükmediyordu. Duruşu bir kılıç ustasını andırıyordu ve Prens de Won'un ona öğrettiği şekilde durmaya çalışıyordu.

" Prensim, hücuma geçmeyin ilk başta."

" Neden?"

" Çünkü kılıç kullanıyorsunuz ve gücünüzü hücum ile bitirisiniz karşı taraf hücuma geçtiğinde yenilirsiniz."

" Sadece savunma mı yapayım, ama nasıl?"

" Size karşı yaptığım her saldırıyı durdurmaya çalışın." dedi ve anında saldırıya geçit Won. Kılıcını prensin sağ tarafına doğru salladı büyük bir hışımla.

" Sadece savunun kendiniz."

Prens Won'u takip ediyordu ve kılıcını nereye doğru sallıyorsa o tarafta bir savunma yapıyordu.

" Yapıyorsunuz Prensim. Çok iyisiniz."

Prens bu övgü karşınızda kendini salmaya başladı ve savunmaları daha hafif yapmaya başladı ama Jungwon sağa doğru çok sert bir şekilde kılıcını savurdu. Prens onu durdurmayı başardı ama kılıcı geriye doğru itemiyordu çünkü sadece savunmayı öğrenmişti.

prophecy - jaywon (Tamamlandı)angtsWhere stories live. Discover now