B Ö L Ü M Y E T M İ Ş S E K İ Z (+18)

335 31 13
                                    

   Geçmiş

   "Zaman geçiyor. Ama sen hala sözünü tutmadın?" Ses kayıt cihazının sesini daha net algılaması için oturduğu koltukta öne doğru eğilirken ahizeden karşı tarafın derin soluklarını işitiyordu.

   "Eve gelmiyor iki gündür. Eğer şimdi girersem çok dikkat çekerim. Biraz daha beklemelisin."
 
   Beklemekten haz etmezdi. Ama planlarının seyrinde ilerlemesi için bunu yapması gerekiyordu. Aldığı öfkeli nefesi telefonun diğer ucundaki de duysun diye baskıladı.

  "Yeterince bekledim. Bu gün son. Daha fazlası yok." Cümlesini baskıladı ama bunu yapmasa da ahizenin diğer ucundakinin korkuyla titrediğini önündeki ekrandan görebiliyordu. Angel'ın bürosuna yerleştirdiği gizli kamera sayesinde ofisi oldukça iyi bir manzara ile gözlemleyebiliyordu.

   "Tamam..." Elleri ile yüzünü kapattığı gördü kameranın yansıttığı ekranda. Fazlasıyla paniklemişti. Angel'a bunu yapan birinin her türlü kötü duyguyu hissetmesini istediği için bu durumdan zevk aldı.

  "Tamam... Ama lütfen ona zarar verme. Ondan başka kimsem yok." Nasıl biriydi bu böyle. Angel ne kadar zeki olsa da kendi çıkarları için onu feda eden biri ile arkadaş olmuştu.

   "Angel'a zarar verecek misin?" dediğinde Endra sinirle güldü. Bunu onunda duyması için cihazı açık bıraktı. Elbette ona Angel'a zarar vermeyeceğini söylemeyecekti. Herkes onun Angel'ın peşinde olduğunu düşünmeliydi. Öyleydi ama bunu farklı bir şekilde düşünmelerini istiyordu.

   "Onunla çözülmeyen bir davam var. Odadan ona ait bir toka almayı unutma. İşimi fazlasıyla görecek." Kurduğu cümleyle karşındakinin oturduğu yerden kalktığını ve bulunduğu odada stresle gezdiğini gördü.

   "Teşekkürler Maria. Benim için yaptığın bu iyiliği unutmayacağım. Emma benim kontrolümden olacak. Hiç merak etme."

    Kadın gözlerini yumdu. Kulağına bastırdığı telefonu cevap vermeden kapattı. Elbette o adamın istediğini Emma için yapacaktı.

  Kardeşi için onun istediklerini uzun süredir yapıyordu.
 
Angel'ın bu davaya bakmasını sağladığı gibi...

  Bulduğu ip uçlarını onun kafasını karıştırmak için değiştirdiği gibi...

  Ve Philip'i öldürmüş gibi gösterip Fred'den uzaklaştıracağı gibi...

...

   "Bayan Brown." Bakışları üzerimde sorgular şekilde gezen hemşire bana onay bekler halde bakıyordu. Kolidorun ucundan danışma bölümünde bekleyen Dylan'ın hala bana baktığını bildiğim için ayrıca gerilmiştim.

   "Anna'yı görecektim." dedim Anna'ya ait olan odayı göstermek gibi gereksiz bir haraket yaparken. Üzerimde küçük bir çocuğun utangaç tavırları vardı. Konu Anna olduğunda ben hep küçük bir çocuk gibi davranırdım zaten.

   "Atölyede. Resim yapıyor." dedi kolidorun bize yakın ola ucunu gösterirken. "Dilerseniz oraya gidebilirsiniz. Tek resim sevdalımız o olduğu için atölye konuşmanız için uygundur." Ne tepki vermem konusunda kararsızlığa düştüğümde sadece minik bir kafa hareketi ile gösterdiği uca yöneldim.

   Resim yapıyordu. Önceden bunu çok sık yapardı. O sandalyeye mahsur kaldığında babam onun için bu yolu bulmuştu. Ona onlarca boya malzemesi almış günlerce hatta aylarca bununla ilgilenmişti. Anna sayesinde kendinin de böyle bir yeteneği olduğunu keşfetmişti hatta.

    Anna'nın beni ikna ettiği günler bende yapardım. Hatta babam Anna'yı kıskandığım için bunu yapmayı sürdürdüğümü söylese de içine hapsolduğum duygu karmaşalarından beni çekip çıkardığı için seviyordum resim yapmayı.

Sessiz Ve Sensiz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin