Titanyum, Roket ve Kül (V)

En başından başla
                                    

               9 başını bir kez salladı fakat bacağındaki ağrı canını yakmaya devam ediyordu. İyi olduğunu kanıtlamak için kayadan atladı ve dengesini toparlayamadı. Nova'nın omuzlarını tutan elleri sayesinde tökezleyip düşmekten kurtuldu.

              "Çok iyisin, evet." diye mırıldandı Nova. "Biraz dinlen. Kendine fazla yükleniyorsun,"

               "İyiyim,"

             "Kyū-Sama," 3, 9'a bakarak, "İyi görünmüyorsun." diye ekledi. Bu sırada, parkurun diğer yanındaki 8'in memnuniyetsiz bakışlarının 9'un üzerinde gezindiğini fark etti.

               9 sessizliğini korudu ve Nova'nın ellerinden kurtulup binaya yöneldi. Hemen ardından ilerleyen Nova'nın adım sesleri kulaklarına ulaştı. Çıktığı her basamakta bacağı ona ihanet ediyor, neredeyse dizleri üzerine çökmesine yetecek kadar ağrıyordu. Son basamağı da çıkıp içeri girdi ve Nova'nın kapıyı kapatışını duydu.

             "Diğerlerinin önünde üstelemek istemedim ama iyi rolü yapmayı bırak."

              9 durdu ve dönüp Nova'ya baktı. Sırtını duvara yaslayıp bacağındaki ağırlığı aldı. Acıyla titremesini bastırmak için elinden geleni yapsa da faydalı olmadı.

              Nova, 9 ile aralarındaki mesafeyi iki adımda kapattı ve yavaş yavaş yere çöken 9'u koltuk atlarından yakaladı. Uzattığı bacağına dikkat ederek ona biraz daha yaklaştı ve yüzünü görebilmek için eğildi. "Kyū, yüzüme bak," Acıyla kısılmış yeşil gözler gözlerine oturunca, ilk günkü gibi hissettiği pişmanlığı tekrar benliğini sardı ve kendinden nefret etti. İlk bir ay 9 iyiye gidiyordu fakat şimdi ters giden bir şey vardı. Elleri 9'un bacağındaki ağrıyı söküp kendine almak istercesine hızla hareket etti ve bacağını ovalamaya başladı. "Hachi'nin beni neden engel olarak gördüğünü artık anlıyorum."

              9, Nova'nın elini tuttu ve durdurdu. "Seçimi yapan bendim. Seni orada bırakabilir, tek bir çizik dahi almadan çıkabilirdim."

             "Ama bana dedin ki..."

             "Seni orada bırakmazdım; hayatını tehdit edecek riskleri göze almadım. Araba aklımda yoktu."

             Nova yutkundu ve dizlerinin üzerinde minik hareketlerle ilerledi. 9 ile aralarındaki boşluk yok denecek kadar azdı. "Büyük bir şanssın;" ellerini 9'un omuzlarına koyup hafifçe eğildi, "Sadece masal kahramanlarının sahip olabileceği büyük bir şans." 9'un hızlanan nefeslerini teninde hissedebilecek kadar yakınlaştı. Gözlerini kapatıp dudakları birleşeceği sırada, kapı gıcırtısı duyuldu ve Nova irkilip uzaklaştı.

            "Ah, şey," diye geveledi Sinem. Elinde tuttuğu tableti arkasına sakladı ve mahcup bir ifadeyle, "Sanırım çok kötü bir zamanlama. Kusura bakmayın,"

             Nova başını memnuniyetsizce iki yana salladı ve dizleri üzerinden kalktı. "Zamanlama konusunda ciddi sıkıntılarınız var."

             Omuzlarını umursamazca silken Sinem etrafa bakındı. "Mekân seçiminizin yanlış olduğunu düşünsek daha doğru olur gibi."

             "Sevimsizsin, Sinem," diye sızlandı Nova ve 9'a elini uzattı. Ama 9 çoktan yerden kalkmış, arkasında beklemeye başlamıştı. Bu ani hareketlere alışmış ve sorgulamaması gerektiğini geçen süre içinde öğrenmişti. Adımları Sinem'e yöneldi ve arkasında tuttuğu tablete bakarak ilerledi. "Bilmem gereken bir şey mi var?"

               "Kesinlikle," dedi Sinem ve tablet ekranını açıp Nova'ya doğru tuttu. "Akari'nin kargosu bugün Türkiye'ye doğru yola çıktı."

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin