23. "Kükremen gerek."

174 17 2
                                    

  Scott ve Isaac önümde sakince dururken, ben derin nefes alıp, veriyordum. Derek tuttuğunu unuttuğum elini ben sakinleşince bıraktı. Bunun için ona minnettardım. Onun bana verdiği güvence daha hızlı sakinleşmeme yol açmıştı. Çünkü aklımdaki sorular beni fazla sakinleştiremiyordu.

"Şimdi ne yapacağız?" Isaac merakla bize bakarak sordu. Planın geri kalanını fazla düşünmemiştim. Sadece Alfa Kurt Adam'ı gördüğümüz bir anda Derek'in de orada olduğunu belirterek aslında onun Derek değil başka biri olduğunu fark ettirecektik. Fakat bunu ne zaman yapacağımızı düşünemedim. Sonuçta Alfa Kurt Adam'ı yönetemem. Yani güçlerimi kullanırsam, evet. Fakat hala tam olarak güçlerimi çözebilmiş değilim. Aslında tek korkum birilerine istemeden zarar vermek. Bu yüzden her zaman gücümü kullanma konusunda bir adım geri atıyorum.

"Stiles'ın planına göre bundan sonra Alfa Kurt Adam'ı bekleyeceğiz." Scott'ı onaylarcasına başımı salladım. Stresten dolayı midemin bulanması şu anda bana hiç yardımcı olmuyordu. Aklımdaki sorular daha çok çoğalıyordu. Ya Alfa Kurt Adam planımızı fark ederse? Bu plan daha kötüye giderse? Ya da Chris ya Derek'i yakalayıp onu öldürürse? Buna engel olabilecekler mi? Çünkü eğer bunlar gerçekleşirse tüm suç özellikle Stiles'ın ve Scott ile Isaac'in olurdu.

"Peki ya hiç gelmezse? Ya da biz onu fark etmeden o bize saldırırsa?" Isaac'in şu anda sorduğu lanet sorular şu an daha kötüleşmeme yol açıyordu. Muhtemelen panik atak geçireceğim diye düşündüm.

"Bence artık konuyu kapatıp, ne yapabileceğimizi detaylıca düşünelim." Uzun zamandır konuşamayan Derek'in söyledikleriyle rahat bir nefes verdim ve yerdeki çimenlere detaylıca göz gezdirdim. Kendimi sakinleştirmem gerektiğinin farkında olsam bile elimde olmadan daha da kötüleştiriyordum.

Scott'ın elini omzumda hissedince ona baktım. "Dostum, her şey yoluna girecek. En önemli adımı tamamladık. Artık sadece birbirimize güvenip, o Alfa Kurt Adam'ı yenmeliyiz." Gözlerimi Scott'ın gözleriyle buluşturdum. Sonrasında ellerime baktım. "Haklısın, Scott. Biliyorum. Ama bu yaptığım aptalca planlarda birinin yaralanma veya acı çekmesi fikri beni endişelendiriyor. Belki de tüm bu işleri avcılara ve polislere bırakalım diye düşünsem bile babamı ve Allison'ın babasının iyiliğini bile düşünmeden edemiyorum. Tüm bunlar bana yardımcı olmuyor. İki kolumda bağlanmış halde."

"Bence senin gücünün yardımıyla ve tüm arkadaşlarımızla bunu halledebiliriz. Öyle değil mi?" Scott'ın arkasına baktığını gördüğümde bende aynı şekilde merakla Derek ve Isaac'in ne diyeceğini izledim. "Ne kadar avcılar usta bir kurt avcıları olsalar da çok fazla Alfa Kurt Adamlarla karşılaştıklarını sanmıyorum. Özelikle de benim Amcam olan ile. Bu yüzden bizim birkaç kez bile olsa kurt adam ile karşılaşmamız ve savaşlarımız bizim tarafımızdan bakınca olumlu sonlandı. Şu an en çok savaşarak kazanacak kişiler biziz." Derek'in yorumunun her cümlesinde aklımda cevaplayamadığım soruların teker teker yok olduğunu hissettim.

Isaac'in yorumunu bekleyerek merakla ona baktım. "Yani... Sizi bilmem ama ben kendime sonsuza kadar güveniyorum. Bence o yüzden beni örnek alsın." Onun bu tavrına ve cevabına kıkırdadım. Hepsi biraz gülümsedi. Ben gülümseyerek onları izlerken aniden üç kurt adamın hızla değişen yüz ifadelerine baktım. Onların aynı yere baktığını fark ettiğimde nakışlarını o yöne çevirdim.

Net görüp, göremediğimi anlayabilmek için birkaç kez gözümü kırptım. Fakat görüntü değişmedi. Şimdi Alfa Kurt Adam babamların ve yanlış tanımlamadıysam Chris'in karşısındaki binanın çatısında onlara fark ettirmeden sinsice bir şekilde duruyordu.

İstemsizce ayaklarımla o yöne doğru koşmaya başladım. Arkamdan birkaç 'Stiles!' Diye bağırdıklarını duysamda onlar da hemen harekete geçmiş ve o yöne doğru koşmaya başlamışlardı. Tabii ki hızlı koşma özellikleri ile beni birkaç saniyede hemen geçebilmişlerdi. Ben babamların yanına koşarken onlar çatıya çıktılar.

"Baba! Buradan uzaklaşın! Çok tehlikeli!" Elimi onlar Alfa'ya gidemesin diye iki yöne doğru açtım. Babam bana şaşırarak baktı. "Stiles? Burada ne işin var? Ve yolumuzu engelleme." Babam beni geçebilmek için sağa doğru gidince onu kesebilmek bende onun yönüne doğru gittim. "Baba! Anlamıyorsun! Alfa orada! Uzaklaşın buradan." Chris bu sefer ilgisini bana yönlendirdi. "Nasıl yani?"

Babam bana baktı. "Yani Derek burada mı?!" Başımı hızla olumsuzca salladım. "Hayır! Hayır. O Derek değilmiş. Derek masum. Şu an sizi kurtarabilmek için kendilerini tehlikeye atıyorlar."

Chris şüpheyle bana baktı. "Sende onlarla birlikte misin? Tüm bu zaman boyunca birlikteydin, değil mi?" Ne diyeceğimi birden düşünemedim. Bir arabanın bize doğru gelmesiyle dikkatleri benim üzerimden kalktı. Fakat babamın bunu unutmayacağından eminim.

Allison ve arkasından Allison'ın halası diye tahmin ettiğim Kate Argent çıktı. Onu babam sayesinde araştırabilmiştim. Hem Derek'e işkence çektiren insan olamayacak varlıklardan biri hem de tahminimce bir kurt adam avcısı. Derek'i kurtarmaya gittiğim o gün Chris'in 'Kate!' Diye seslenmesinden fark etmiştim. Nefretle o kadına baktım. Chris'e ne kadar çok nefret etsem de bu kadına ayrı bir gıcık kapıyordum. Fakat bunun nedenini hala anlayamamıştım. O kadına asla güvenilmemesi gerektiğinin farkındayım.

Allison hemen babasının yanına koştu. "Baba. Kate beni buraya getirmek için çok ısrar etti. İstemediğimi söyledim ama senin tehlikede olduğunu söyledi. İyi misin?" Bakışlarımı Allison'dan Kate'e çevirdim. "Eğer Derek'i yakalayacaksan bana haber vermelisin, Chris! Bu işte beraberiz, unutma!" Cadı, Chris'e kızarken Allison sonunda varlığımı fark etti. Allison'ın ani değişen yüz ifadesi nefrete dönüştü. Babam hemen benim önüme geçti ve kendini siper etti. Fısıldamayla 'Ben halledebilirim, baba.' Diye güvence verdim. Aklımda şu an Derek'ler orada kurt adam ile savaşırken benim uğraştığım şeylere bak diye düşünmeden edemedim. Fakat babamların oraya gitmesine engel olmalıydım.

Allison işaret parmağını bana yöneltti. "Ben size çok güvenmiştim, Stiles! Özellikle Scott'a o da bu işte, değil mi? Nasıl bu kadar kötü olabildiniz. Nasıl insanları acımadan öldüren bir canavarla ortak olabildin?!" Allison yanaklarından göz yaşları süzülerek akarken parmağını çekmeden aynı pozisyonda kaldı. Şimdi Chris ve Kate'de bize bakıyordu. Ben babamın çevresinden Allison'ın yanına geldim. Biraz aramıza mesafe koymayı unutmadım. "Şu anda bilmediğin çok fazla şey var, Allison. Kendi zihninde senaryo kurmaya son vermelisin. Öncelikle beni dinle. Sonrasında beni eleştirmeye devam edebilirsin." Allison benim açıklamamı beklediğini belirtmek için kollarını bağladı.

Ağzımı açacakken beynimde Scott'ın olduğunu tahmin ettiğim küçük ama kuvvetli bir kükremeyle iki elimi başımın her iki yanına koydum ve arkamda olan binaya hızla döndüm. Koşarak binanın içine girerken babam beni durdurmak için kolumu tutup "Stiles!" Diye bağırmıştı ama bu beni durdurmaya yetmemişti. Scott'ı bulmak amacıyla bağırmaya başladım. "Scott!" Cevap gelmesini bekleyerek birkaç saniye bekledim. Ya çoktan öldüler ise? Scott bana bir şey demeye çalışıyorsa? Ne yapmam gerekiyor? "Derek!" Yine bir cevap gelmedi. Derek iyi mi? Amcası onun zayıf yönü varsa ve ya biliyorsa? Scott ve Isaac ona yardım edebilir değil mi? Umutsuzca tekrar bağırdım. "Isaac!" Isaac ya güçlerini kullanmıyorsa? Ya da kontrol edemiyorsa ve kendine zarar verirse? Scott ve Derek yetişebilecek mi? Karşıma Isaac'in çıkmasıyla korkmadan edemedim.

"Aman tanrım! Bu kalple bu korkuya dayanamam! Scott ve Derek nerede?! Isaac!" Sabırsızca bağırdım. "Bir nefes almama izin ver!" Birkaç nefes alıp hemen verdi. "Onları bulamıyorum. En son o Alfa beni ormanlığa doğru fırlattı. Sonrasında onları bulamadım. Scott'ın kükremesini duyunca onu bulmaya çalıştım. Fakat hala gördüğün gibi bulamadım." Ben endişeyle etrafıma baktım. "O zaman yapacak tek şey var." Isaac meraklı gözleriyle bana baktı. "Kükremen gerek."

Power İs Power ~ SterekWhere stories live. Discover now